Written by 13:33 ÇALIŞMA YAŞAMI

Baskı, tehdit, utanma da yok bunlarda greve çık!

Yaklaşık 2,5 yıldır Düsseldorf Uniklinik/ Üniversite Hastanesi’nde çalışıyorum. Düsseldorf Üniversite Hastanesi işçileri UKD firması adına çalışıyorlar. UKD kendisine taşeron GKD firması üzerinden işçi çalıştırıyor. GKD de kendisine UKM isimli taşeron firma kurmuş durumda. Ben UKM firması çalışanıyım. Yaklaşık 500 kişi çalışıyoruz. İşe göre çalışan sayısı az olduğu için, aylık 169 saatlik ya da 140 saatlik hatta 80 saatlik sözleşmesi olan arkadaşların aylık 200 saate yakın çalıştığını biliyoruz. Somut kendi yaşadıklarımı sizinle paylaşmak istiyorum.

‚UTANARAK RAPOR ALDIM UTANMADAN ÇALIŞTIRDILAR‘

Avrupa Birliği üyesi yoksul bir ülkeden geliyorum, Düsseldorf’ta oturuyorum. Kira ve elektrik için aylık 1.000 Euro ödüyorum. UKM firmasında işe başladığımda, saat ücretim brüt 9 Euro küsürdü, zaten simdi brüt 10 Euro. 140 saatlik sözleşmeyle işe başladım, çalıştığım halde İşçi Bulma Kurumu’nda (Jobcenter) ‚para dilenmek‘ zoruma gittiği için ve kadrolu işçi olmadığımdan ‚işe gel‘ veya ‚mesaiye kal‘ dedikleri zaman, hep evet diyordum. Günde 10-12 saat dört ay boyunca hiç boş durmadan çalıştım. İşim hasta taşımacılığı olduğu için ağırdı. Zamanla belim ağrımaya başlayınca kadrolu işçi olduğum için hastalık raporu almak istemiyordum. Çünkü “süresiz iş anlaşması aldı, hemen hastalık yazdı/kranka çıktı” düşünüp demesinler diye utanıyordum.

Bir zaman sonra belim tutuldu. Zorunlu olarak rapor aldım. Birkaç gün sonra firmanın sekreteri beni aradı; „Kendini iyi hissettiğin an, hemen gel işe başla doktoruna da bildirme“ diye bana baskı yaptı. Biz bazı şeylerden utanmamıza rağmen işveren hiçbir şeyden utanmıyor.

SÖZLEŞME DENDİĞİNDE ÖNCE BASKI VE UYARI…

Dört ay aralıksız çalıştığım için hastalandığımda, baskı yapmaya başladılar. Ben de işe başladığımda sadece sözleşmemdeki saat üzerinden çalışmak istediğimi ve fazla mesaiye kalmak istemediğimi söylediğimde, gereksiz yere bana uyarı ve çıkış vermeye başladılar. Başka arkadaşlara da aynı baskıyı uyguluyorlar.

GREVE ÇIKANA BASKI VE TEHDİT ÇIKMAYANA 50 EURO RÜŞVET!

Nisan ayında greve çıkmayalım diye, önce tek tek sonra beşer kişilik gruplar halinde çağırıp baskı yaptılar. Greve çıkmayanlara 50 Euro para veya benzin almak için 30 Euro’luk kupon (Gutschein) teklif etmişler. Ben Nisan’da greve çıktım diye, beni çağırıp tehdit ettiler ve gece vardiyamı sildiler ve tamamen gündüze aldılar. Yani gece zammı almayayım diye ekonomik baskı uyguladılar. Ekim ayında da beş yüz kişi tekrar greve çıktık.

KAYBETMEMEK İÇİN GREVE KATILALIM

Taleplerimiz eşit işe eşit ücret, daha fazla personelin alınması, rahat bir ortamda çalışmak.

Taşeron firmalar yasaklanmalı, bunun için daha fazla birleşmeliyiz ki bir sonraki greve daha fazla işçi arkadaşlarım korkmada greve katılsın, yoksa daha çok şey kaybederiz.

Bu greve Düsseldorf Hava Limanı’nda temizlik işi yapan Klüh’de çalışan 168 işçinin işten atılmasından dolayı, grevimize pankartlarıyla katılan bir gurup işçi arkadaşların dayanışması anlamlıydı.

Düsseldorf Uni Klinik’de taşeron firması UKM den bir işçi.

Close