Ali Çarman / Saarbrücken
Almanya’nın küçük ama en önemli eyaletleri arasında yer alan Saarland eyaletinde işçiler günlerdir işten atmalara karşı yoğun bir çalışma içinde. Zira tekellerin (Çin, ABD,Japonya, Almanya..) çelik pazarına hakim olma ve bunun için her şeyi gayri insani saldırganlığı dahi göze alma doğrudan işçileri vurmakta.
İlk elde farklı farklı fabrikalarda toplam 2500 işçiye tasarruf adı altında çıkış verileceği biliniyor. 20-30 yıldır aynı mekanda, aynı fabrikada çalışmış, bunun için ömrünü feda eden işçiler gözünün yaşına bakılmadan bir sokağa atılabiliyor.
Binlerce işçinin çalıştığı bu alanda IG Metall sendikası önceden birçok kez işyeri işçi toplantılarını gerçekleştirdi. Toplantılarda ortaya çıkan tablo işçilerin büyük bir tepki ve öfke içinde oldukları bunun içinde sendikalarını harekete geçmeye zorladılar.
İşimiz ve geleceğimiz için direneceğiz
İlk eylem 30 Eylül Pazartesi günü Dillingen’de gerçekleşti. Eyaletin 22 bin nüfuslu bu küçük şehrinde dünyaca ünlü ve üç yüzyıllık tarihi olan Dillinger Hütte çelik fabrikalarında gerçekleşti. Stahl-Holding-Saar/Çelik Tekeli (SHS) işçileri saat 12.00’de iş bırakıp şehir merkezine doğru yürüyüşe geçti. Yapılan gösteriye 2500 işçi katılarak işten atmalara karşı sessiz kalmayacaklarını gösterdi.
Demir-çelik işçilerinin yoğun yaşadığı bölgede yapılan her eylem diğerini tetiklemekte. Çelik işçileri bir gün sonra 1 Ekim’de saat 11.00’de Völklingen’de sendikalarının çağrısıyla iş bırakıp üç koldan şehir merkezine doğru yürüdü. Beş binden fazla işçinin katıldığı, öfke ve coşkunun en üst seviyede olduğu yürüyüş kolunun her geçtiği yerde izleyenler alkışlarla işçilerin yanında olduklarını belirttiler.
Kimsenin çıkışı verilmesin
Üçüncü eylem ise 2 Ekim Çarşamba günü eyalet başkenti Saarbrücken’de parlamento binası girişinde gerçekleşti. Günlerdir hareketli olan işçiler saat 14.00’den itibaren ellerinde bayrak ve pankartlarla parlamento önüne toplanmaya başladılar.
Saarland’ın dört bir yanında başkente gelen işçiler tekellerin işten atma planlarına karşı protesto gösterisi gerçekleştirdi. Fırınlarda çalışan çelik işçileri temsilen mitingin en önünde özel elbiseli işçiler saf tuttu. Çelik endüstrisinin ipini çeken sembolik idam sehpası işçiler tarafında parlamento binası önüne kuruldu. Islıklar ve yakılan işaret fişekleri ile her yer toz duman oldu.
Burada yapılan konuşmaların neredeyse tamamında tekeller arası rekabet ve hükümetin bir an önce soruna çözüm bulması talep edildi.
Avrupa’nın en büyük sendikası olan IG Metall yöneticileri genel olarak SPD çizgisinde hareket etmekteler. Geride bırakılan seçimlerde görüldüğü gibi iyice gözden düşen SPD anlaşılan o ki bu kez sendikal hareketi bitirmek istiyor. İşçiler başta hükümeti olmak üzere diğer partileri protesto ederken sendika onlardan yardım dilenmekte.
İki binden fazla işçinin katıldığı mitingde IG Metal Völklingen başkanı Lars Desgranes kürsüde sendikanın 14 maddelik çözüm deklarasyonunu okudu. Sıralanan talepler bir yanıyla hükümeti göreve çağıran, dışarıdan getirilen çelik vergisini artırılması ve çevre kirliliğini dikkate alan Alman firmalarına devlet teşvik primi verilmesi talep edildi. Kimsenin çıkışı verilmesin, süreli işçilere ve çırak gençlere iş garantisi verilmelidir sözleri dakikalarca alkış aldı.
Birlik ve Dayanışma gücümüzdür
Konuştuğumuz işçiler; işten atmaların sadece çelik işçileriyle sınırlı olmayacağını yan sanayi işçilerini de kapsayacağını ve bütün işçilerin birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getirdiler. “Bu sadece işçileri vurmayacak bütün şehir bütün bölge etkilenecek. Dipsiz bir kuyuya düşmemek için mücadele etmek ve geleceğimize sahip çıkmaktan başka şansımız yok” dediler.
Şanzıman üreten ZF firması, Ford, Bosch.. fabrikalarında işten atılmaların olacağı şimdiden açıklanmış durumda. Bunun için işçilerin mitingde taşımış oldukları ‘Dayanışma gücümüzdür’ pankartı çok anlamlı ve ne yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
