Written by 11:30 HABERLER

‚Bir göç masalı‘ bitti mi?

Polizei-hindert-Fluechtlinge-an-Weiterreise_ArtikelQuerEge Deniz’ini geçerek Yunanistan’a geçen, oradan da Macaristan’a kadar gitmeyi başaran sığınmacılara kapılarını açarak yoğun bir sempati toplayan Almanya ve başbakanı Angela Merkel, pazar gününden itibaren başlattığı sınır kontrolleriyle gerçek yüzünü göstermiş oldu. Özellikle Yunanistan’daki aşırı yoğunluktan ötürü Avrupa Birliği ülkeleri üzerinde artan baskıyı azaltmak için Schengen ve Dublin anlaşmalarının da rafa kaldırılarak, sığınmacıların istedikleri ülkelere geçip sığınma başvurusunda bulunabilmesi konusunda yapılan uygulama durduruldu.

Özellikle Avusturya’dan trenlerle önce Münih’e oradan da başka kentlere gelen sığınmacıların geçişine izin verilmesi geniş yankı yaratmıştı. Resmi rakamlara göre 31 Ağustos’tan bu yana Almanya’ya 70 bin sığınmacı giriş yaparken, sınır kontrollerinin yeniden başlatılmasıyla birlikte bu sürecin durduğunun mesajı da verilmiş oldu. Sadece geçtiğimiz hafta sonunda 13 bin kişi sınırları geçerek sığınma başvurusunda bulundu.

SINIR KONTROLLERİ BAŞLADI

Schengen Anlaşması gereğince 22’si AB olmak üzere 26 Avrupa ülkesi arasında kontroller kaldırılırken, Almanya sığınmacı akınını gerekçe göstererek Avusturya ve Çek Cumhuriyeti sınırlarında kontrolleri başlattı. Binlerce polisin görevlendirildiği sınırlarda, özel araçlarda sık sık aramalar yapıldı. Almanya ile Avusturya arasındaki tren seferleri ise uzun bir süre durduruldu. Schengen Anlaşması’na göre ülkeler istedikleri takdirde 30 gün boyunca sınır kontrolleri yapabiliyorlar. Bavyera eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann sınır kontrollerinin haftalarca sürebileceğini belirtti. Federal Savunma Bakanı Thomas de Maiziere de kontrollerin uzun sürebileceğini belirtti. Bavyera’nın dışında çek Cumhuriyeti ve Polonya ile sınırı olan eyaletlerin de kontrollere başlayacağı ifade edildi.

Sınırlara ulaşabilen sığınmacılar, pasaportları ve kimlikleriyle sığınma başvurusunda bulunabilecekler.

GABRIEL PANİK YARATIYOR

Daha önce Almanya’nın sadece 500 bin sığınmacı kabul edebileceğini açıklayan SPD Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, sığınmacı akının son haftalarda olduğu gibi devam etmesi durumunda yıl sonuna kadar sayının 1 milyona ulaşabileceğini ileri sürdü. Daha önce yapılan tahminlerde yıl sonuna kadar 800 bin sığınmacının gelebileceği ifade edilmişti. Ancak yapılan sınır kontrolleriyle birlikte sayının ileri sürüldüğü düzeye çıkmasına pek ihtimal verilmiyor.

İÇERİDE DE SERTLEŞTİRME POLİTİKASI

Yaşanan sığınmacı trajedisi karşısında sınırları açarak, sığınmacı alımına başlayan Almanya, sınır kontrolleri başlattığı gibi içeride de yasaları sertleştirmeye başladı. Federal hükümeti oluşturan CDU/CSU ve SPD yöneticileri arasında yapılan anlaşmaya göre sığınmacılara verilen nakit para yardımı olan 143 Euro kaldırılacak. Ayrıca ilk alım yurtlarında kalma süresi üç aydan altı aya çıkarılacak.

YAZ MASALI BİTTİ!

Böylece, Ağustos ayının sonundan itibaren başta Suriye olmak üzere savaştan kaçıp gelen sığınmacılara kapıların açılması konusunda yaşanan “yaz masalı” sınırların kapatılmasıyla son buldu. Zor durumda olanlara kapılarını açan ülke olarak Almanya, yine eski sert politikasına döndü

Zira, hem içeride hem dışarıda artan beklentiler karşısında geçici olarak izlenen sembolik politika yerini gerçek politikaya bıraktı. Bu gerçek politikada Almanya’nın kendi çıkarlarına ve ihtiyacına göre sığınmacı alacağı; insani bir refleksin değil siyasi hesapların gereği açtıkları kapıyı yine hesaplar yüzünden kapattığıdır. Ve Almanya sadece kendisi için değil bütün Avrupa Birliği için sığınmacılara yönelik sert politikanın öncülüğünü yapıyor. Nitekim bu çerçevede, Akdeniz üzerinden gelen sığınmacıların gelişini engellemek için AB çapında askeri önlemlerin artırılmasına karar verilmesi de bunun bir adımı oldu. (YH)

 

AB ülkeleri kotada uzlaşamadı

AB’ye üye ülkelerin içişleri bakanlarının, 14 Eylül’de Brüksel’de düzenlenen olağanüstü toplantısında 160 bin sığınmacının Avrupa ülkeleri arasında dağılımına ilişkin kesin bir karara varılamadı. Bakanlar, nihai kararı vermek üzere 8 Ekim’de yeniden bir araya gelecekler.

Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, buluşmada sadece dağıtılacak sığınmacı sayısına ilişkin görüş birliği sağladıklarını söyledi. Maiziere kota sisteminin nasıl olacağı ve sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin görüş ayrılıkları olduğuna dikkat çekti.

AB Komisyonu ise buluşmadan çıkan sonuçtan memnun değil. AB İçişleri Komiseri Dimitris Avramopoulos, istedikleri sonuca ulaşamadıklarını belirtti.

Komisyon’un 120 bin sığınmacının daha dağıtılması önerisine işaret eden Avramopoulos, „Üye ülkelerin çoğu harekete geçmeye hazır, ancak hepsi değil“ diye konuştu.

AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker tarafından hazırlanan ve çarşamba günü resmi olarak kamuoyuna açıklanması planlanan öneriye göre Yunanistan, İtalya ve Macaristan’da bulunan 160 bin sığınmacının ülkelerin nüfusuna göre kota usulüyle paylaştırılması öngörülüyor. AB, yaz öncesinde de 40 bin sığınmacıyı benzer bir kota yöntemiyle ülkelere dağıtmıştı.

AB Komisyonu tarafından daha önce açıklanan plana göre 160 bin sığınmacının kota ile dağıtılması öngörülmüştü. Almanya’nın ek olarak 31 bin 443 sığınmacı alması öngörülüyordu. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande gelişmelerin sığınmacı akımının devam edeceğini gösterdiğini belirterek, daha önce gündeme getirdiği Güney Avrupa ülkelerinde sığınmacı kayıt merkezlerinin kurulması önerisini tekrarladı. Hollande, özellikle İtalya ve Yunanistan’da kayıt merkezlerinin kurulması ve buna göre ülkelere dağıtım yapılmasını önermişti.
Nüfusuna göre 2014 yılında çok sayıda sığınmacı alan İsveç de kendi payına düşen oranda sığınmacı almaya devam edeceğini belirtti.

İNGİLTERE 20 BİN SURİYELİ ALACAK

AB ülkesi olduğu halde sınır kontrollerini kaldıran Schengen Anlaşması kapsamında olmayan İngiltere de, 20 bin Suriyeli sığınmacı alacağını açıkladı. Daha önce AB’nin kota esasına göre sığınmacı dağıtım planı içerisinde yer almayacaklarını açık olarak ifade eden Başbakan David Cameron, önümüzdeki beş yıl içinde 20 bin Suriyeli alacaklarını açıklamakla yetindi. Alınacakların başında kadınlar ve öksüz çocuklar bulunuyor.

Böylece, bir kez daha AB’nin almış olduğu bir kararın dışında kalacağı anlamına geliyor. İngiltere gelecek Suriyelilere ilk etapta 5 yıllık vize verecek. Cameron, Aylan Kurdi’nin fotoğrafının yayınlanmasından sonra sığınmacı alacaklarını açıklamıştı.

Macaristan, İtalya ve Yunanistan’daki sığınmacıların dağıtılmasına en çok karşı çıkan ülkeler Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya. Bu ülkeler bağlayıcı bir kota sistemi istemiyor, sığınmacıların gönüllülük esasına göre kabul edilmesini öneriyor.

Avrupa Birliği ayrıca güvenli ülkeler listesi üzerinde de çalışmalarını sürdürüyor. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, listede altı Balkan ülkesinin olması gerektiğini belirterek Türkiye’nin ise yer almaması gerektiğini söyledi. Asselborn, Türkiye’yle ilgili olarak Kürt sorununa işaret etti.

AVUSTURYA ORDUYU DEVREYE KOYDU

Öte yandan Avusturya da sığınmacılara karşı sınır kontrolleri yapmaya başladı. Macaristan’dan gelenleri engellemek için güvenlik önlemlerini artıran Avusturya ayrıca 2200 kişilik ordu gücünü sınırlarda görevlendirdi. Askerlerin ilk etapta insanı amaçla sığınmacılara yardım edeceğini söyleyen Başbakan Werner Feymann, daha sonra bu askerlerin sınırlarda polis kontrollerine de yardımcı olacağını açıkladı. Bu da önümüzdeki haftalarda Macaristan üzerinden Avusturya’ya girişlerin mümkün olmayacağı anlamına geliyor.

(YH)

 

Close