Written by 15:49 HABERLER

Bir göçmen örgütlenmesi olarak DİDF ve festivalimiz üzerine

Ali Çarman / Köln

Türkiyeli işçilerin Almanya’ya getirilişleri sonrası bazı şehirlerin: München, Berlin, Hamburg, Duisburg, Stuttgart, Frankfurt, Köln gibi şehirlerin önemli duraklar olduğu sosyal bilimlerle uğraşanlar tarafında bilinmekte. Örgütlenme ve dernekleşme çabaları da ilkin buralarda başladı.

Birçok derneğinin 70’li yıllarda kurulup Aralık 1980’de federasyonlaşmaya gidildiği DİDF bu gerçekliğe basit bir örnektir. Gerek bu yıllarda gerekse de daha önceki yıllarda kurulan bir çok federasyon belli bir süre bir bir kapandığı halde DİDF sürekli kendini yenileyerek bugüne taşıdı.

İşçilerin birliği, mücadelesi ve dayanışması temelini hiçbir zaman terk etmediği içinde yerli kamuoyunda belli bir yer ve saygınlığa sahip. Türkiyeli işçi ve emekçilerin tarihinde bir durak olan DİDF’in önemli çalışmalara imza attığı bilinmekte.

Mayıs ayı başlarından itibaren startı verilen festival çalışması, kolektif emeğin, uzun yıllara dayanan bir güveninin sonucu öğlen saatlerinden itibaren emekçiler Köln Tanzbrunnen alanına guruplar halinde ve otobüslerle gelmeye başladı.

Saat 16’yı biraz geçince iki dilli sunum yapan gençler sahneden festivalimize katılanların sayısı 6 400’ü aştı sözleri alkışlarla karşılık buldu.

Çocukların dünyasına hizmet eden, onların yeteneklerinin gelişmesine küçük bir olanak sunmayı hedefleyen ‘Çocuk Köyü’ sakinleri hiç eksilmedi. Eliayağı baştan aşağı boyanmış bitmez tükenmez enerjileri büyükleri peşlerinde koşturan çocuklar neşe kaynağı oldular.

Kürtçe, Türkçe, Almanca, Lazca okunan barış-özgürlük-adalet kokan şarkılar, dünyada olup bitenlere ilişkin emekçiler cephesinde bakarak yapılan konuşmalar başka güzellikler oldu.

Birlik ve Dayanışma Festivali görkemli oldu. Farklı dillerden söylenen şarkılar eşliğinde halaylar çekildi, davula tokmak vuruldu. Binlerce kişi sahneden yapılan konuşmaları dinledi, yedi-içti, güldü, gönüllerince eğlenip söyleşti. Zaten bunun için günlerce önceden sözleştiler.

İşçiler ve emekçiler eğlenmesini de savaşımı da biliyorlar. Irkçılığa, bölünmeye karşı mücadele ve dayanışma söz konusu ise titreyip irkiliyorlar. Sahnenin önünü terk etmeyen gençler greve çıkmış çıkmış işçiler misali coştular. Kürt kadınlar kimi zaman zılgıt çektiler. Bir destan misali, bizleri derinden duygulandıran, gelecekten heves gibi. Birlik ve Dayanışma Festivalinde ışık vardı, güneş vardı binlerin haklı sevinci her tarafı sardı.

Geride bıraktığımız ve binlerce kişinin katıldığı 4. festivalimiz için söylenecek en güzel söz geleceğe ilişkin umut vardı. Bizlere güç veren doğruluktan ve sınıf mücadelesinin güncel-pratik gerekliliklerini yerine getirerek daha güzel bir dünya mücadelesinde emekçilerle kol kola yürüyüşümüz devam ediyor…

Close