Written by 14:30 Allgemein

Bremen’de düşündüren ırkçı saldırı

Bremen’in Woltmerhausen semtinde Türkiye kökenli Çelik Ailesi’nin evinin kundaklanması gözleri bir kez daha ırkçı saldırılara çevirdi. Sözkonusu saldırıyı ‚ilginç’ kılan sadece ırkçı motifler içermesi değil; saldırganların sıradan Neonaziler yerine, 4 yıldır aynı sokağı paylaşan komşuları olmasıydı… Arkadaşımız Sinan Balta, ırkçı saldırıya maruz kalan Çelik Ailesi ve olayın yaşandığı sokak sakinleriyle görüştü. 

 

Almanların yoğun yaşadığı bir sokakta yaşayan 9 kişilik Çelik Ailesi buraya bundan dört yıl önce taşınmış. Yeterli oyun alanı olmayan sokakta, çocuklar ve aile, komşular tarafından sürekli şikayet konusu haline gelmişler. Öyle ki, komşular aralarında imza toplayarak onların bu sokaktan uzaklaştırılmasını bile istemişler.
SALDIRANLAR AYNI SOKAKTAN!
Olay günü dört ev ileride bulunan komşuları tarafından ırkçı söylemlerle, “Bu sokaktan defolun gidin, yabancıları burada istemiyoruz“ diye taciz edilen aile, bu sözlere alışık olduklarından, bunu da duymazdan gelip sözlü tacizi umursamamışlar. Ailenin 21 yaşındaki oğlu Fatih sabaha karşı (03.00) evine dönerken komşularının kapısının önünde tekrar sözlü tacizle karsılaşmış ve korku içinde eve kendini zor atmış. Sözlü tacizle yetinmeyen birisi kadın dört ırkçı saldırgan evine giren genci dışarı çağırarak saldırılarını sürdürmüşler. Gencin dışarı çıkmaması üzerine kapı camını kıran saldırganlar bununla da yetinmeyip kapıya yanıcı madde dökerek evi yakmaya çalışmışlar.
Bu arada gürültülerden uyanan diğer aile fertleri içeriye sızan yanıcı sıvı maddeyi söndürerek kendilerini sokağa atmışlar. Zamanında farkedip yangına müdahale etmeseler yeni bir Mölln ya da Solingen yaşanması işten bile değil yani.
Sokaktaki gürültü ve feryatların ardından birçok evin ışıkları yanmış ancak komşuların hiçbiri aileye yardım etmeye çalışmamış. Çelik ailesi saldırının ardından polisi aramış yardım istemiş. Gelen polisler ailenin ısrarı üzerine komşuları ve onların arkadaşları olan 4 ırkçıyı gözaltına almış, ifadelerinin ardından suçlunun kaçma gibi bir eyleminin olmayacağı savıyla iki saat sonra serbest bırakmış. Çelik Ailesi sanıkların serbest bırakılmasının ardından polise tekrar başvurarak suçluların her an yeniden bir kundaklama girişiminde bulunabilecekleri için, polisten koruma istemişler. Polisin eğer bir saldırıyla karşı karşıya kalırsanız ‘kapınızın arkasına bir kova su koyun, böylece muhtemel bir kundaklamayı ilk anda önlersiniz’ açıklaması ise ailede ikinci bir şok ve korku yaratmış. Çelik ailesi komşuların ve polisin davranışı karşısında burada hiç bir şekilde güvende olmadıklarını, ilk fırsatta burayı terk edeceklerini dile getiriyorlar.
KOMŞULARDAN SALDIRIYA DESTEK!
Olayın ardından aynı sokakta yaşayan komşularla saldırı hakkında görüştük. Birkaç aile hariç, komşuların büyük bölümü, Çelik Ailesi’nin bu sokağa taşınmasından rahatsız olduklarını ve olayın bu aşamaya gelmesine onların neden olduğunu söylediler. Yani mağdur olan Çelik Ailesi kabahatli, saldırıyı gerçekleştirenlerse haklı görülüyorlar.
Yaşanan ırkçı saldırının polis tarafından sıradan bir komşu kavgasına büründürülmek istenmesi, Çelik Ailesi’nin tepkisine neden oldu. Ailenin avukatı Martin Stucke, yaptığı basın açıklamasında polisin aldığı tutum ve uygulamayla ırkçı saldırıyı saptırdığı, medyadan bilinçli bir şekilde olayı sakladığına dikkat çekti.
Yaşananlar üzerine Türk Dışişleri Bakanı da dahil olmak üzere Büyükelçilik ve Konsolosluk yetkileri Çelik Ailesi’ni arayıp geçmiş olsun dileklerini bildirdiler. Ancak Çelik Ailesi’nin Türkiye’de yaşadıkları baskıdan dolayı Almanya’ya iltica eden Bitlisli bir Kürt ailesi olması ise olayın başka bir boyutunu ifade ediyor.
IRKÇILIĞA KARŞI GİRİŞİM
Olayın duyulması ve polisin tavrı üzerine kentteki birçok demokratik kuruluş ve antifaşist örgüt saldırıyı kınamak ve ırkçılığı protesto etmek üzere bir inisiyatif oluşturdular. Aralarında DİDF’in de bulunduğu örgütler olayın aydınlatılıp suçluların açığa çıkartılması için „Irkçılığa Karşı Omuz Omuza“ adıyla bir de yürüyüş gerçekleştirdiler.
Yaklaşık bin kişinin katıldığı eylemde Çelik Ailesi’ne yapılan saldırı kınandı ve polisin olay karşısındaki tavrı protesto edildi. Olayın takipçisi olacaklarını söyleyen örgüt temsilcileri ırkçı saldırıyı gerçekleştirenlere hak ettikleri cezanın verilmesini istediler, yerli ve göçmen halkın kardeşliği mesajını verdiler.
Demokratik kuruluşların tepkisi üzerine Bremen Emniyet Müdürlüğü geri adım atarak olayı „basit bir komşu tartışması“ olarak görmediklerini açıkladı. Bremen Emniyet Müdür Yardımcısı Dirk Fasse ve kriminal polis müdürü Andreas Weber, yaptıkları basın toplantısında, polise yönelik eleştirilere yanıt verirken, “Olayla ilgili kesin bilgi vermek istediğimizden olayı hemen kamuoyu ile paylaşmadık. Ancak kesin bilgi sahibi olduktan sonra bunları kamuoyu ile paylaşabiliriz” diye konuştular. Faillerin serbest bırakılmasının da normal olduğunu söyleyen polis müdürleri yargı sürecinin devam ettiğini dile getirdiler.

 

Close