Written by 14:21 Allgemein

Bu şehir bizimdir

Hamburg’da geçtiğimiz yıllarda çeşitli eylem ve tartışmalara neden olan özelleştirme konusunda yine…

Sinan Özbolat

Hamburg’da eyalet hükümetinin ‘kaynak yaratmak’ gerekçesiyle aralarında hastanelerin de bulunduğu birçok kuruluşu özel sermayeye devretmek istemesine karşı tepkiler giderek artıyor. Hamburg eylaet hükümeti bütçe açığının gerekçe göstererek 500 milyon Euro’luk tasarruf yapacağını ilan etmiş ve kaynak yaratmak için özelleştirmeye başvuracağını duyurmuştu.
Kentte şu ana kadar kurulan üç ayrı inisiyatif ise kamu kurumlarının özelleştirilmesine hayır diyorlar… Özelleştirme karşıtı inisiyatiflere sendikalar da destek veriyorlar.
Özelleştirme karşıtı inisiyatiflerden biri elektrik işletmesinin özelleştirilmesine karşı oluşturuldu. “Hamburg da bizim enerji dağıtım ağı da” adını taşıyan inisiyatifin dışında geçtiğimiz Ağustos ayında 17 bin imzayla kuruluşunu ilan eden “Bu şehir bizimdir” inisiyatifi de hastane ve diğer kamu kuruluşlarının satılmasına karşı çıkıyor. Bunların yanısıra hükümetin çocuk yuvalarına yönelik planladığı tasarruf tedbirlerine karşı durmak için bir inisiyatifin kurulma hazırlığı yapılıyor.
Hamburg, kamu işletmelerinin özelleştirilmesiyle ilgili olarak çarpıcı deneylere sahne oldu. Enerji işletmeleri HEW ve HeinGas, Vattenfall ve E.on tekellerine satıldı. Belediyeye ait hastaneler (LBK), halkın yüzde 75’inin karşı çıkmasına rağmen özelleştirildi. Hamburg Ulaşım İşletmesi (HHA) ile Hamburg Liman ve Lojistik İşletmesi ise personelin direnişi sonucu son anda özelleştirilmekten kurtuldu.
İnisiyatifler 2011 yılında kentteki seçmenin yüzde 5’inin imzasını toplayabilirlerse, 2012 Şubat’ında yapılacak eyalet seçimlerine paralel olarak bu üç konu üzerinden referanduma gidilecek.
Hamburg’da geçerli yasaya göre hükümet halkoylaması sonuçlarını uygulamakla yükümlü değildi. Bu nedenle de daha önce yapılan ve hastanelerin özelleştirilmesinin durdurulması yönünde çoğunluk sağlanan halkoylaması sonucuna rağmen hükümet bazı hastaneleri özelleştirmişti. Ancak bu konuda yapılan yasa değişikliği nedeniyle artık halkoylaması sonuçları zorunlu olarak uygulanacak.
Halkı bilgilendirme konusunda çalışmalar yapan ve referandum için imza toplayan inisiyatifler geçtiğimiz günlerde kentte 20 bin kişinin katıldığı bir protesto eylemi düzenledi. Hamburg DİDF de özelleştirmeye ve özelleştirilen kurumların kamulaştırılması için başlatılan bu girişime aktif destek vereceğini, Türkiyeli işçi ve emekçilerin de bu harekete katılması için çaba göstereceğini açıkladı.
Hamburg Eyalet Hükümeti’nin aldığı ‘tasarruf kararı’ çerçevesinde tarihi Altona Müzesi’nin kapatılması, Hamburg Şehir Tiyatrosu Schauspiel Haus’un bütçesinde de ciddi kısıtlamalara gidilmesi öngörülüyor. Ayrıca memurların izin ve Noel paralarının kesilmesi gündemde.
HAMBURG YH


Halkın malını şirketlere veremezsiniz!

Özelleştirme planlarına hayır diyoruz. Kamu işletmeleri halkın refahı ve ihtiyaçlarına hizmet etmek zorundadır, özel şirketlerin eline teslim edilemez.
Kamu işletmeleri, Hamburg halkına aittir. Halkın vergileriyle kurulmuştur ve  işletilmektedir.
Kamu işletmelerinin kısmen ya da tamamen satışı halkın rızası olmadan gerçekleştirilemez.
Belediyenin bütçe açığı kamu işletmelerinin satılmasıyla değil, adil bir vergi politikası ve zenginlerin sorumluluklarını yerine getirmesiyle kapatılmalıdır. Sendikalar yıllardan beri  toplumsal kötü durumdan kurtulması için Servet Vergisi’nin yeniden yürürlüğe sokulması, varlık sahiplerinden alınan vergi oranının arttırılması, işverenler, zenginler ve milyonerlerden tam vergi alınmasını talep ediyorlar.
Halk tarafından yılların birikimiyle ortaya çıkan kamu işletmeleri ve mülklerinin özelleştirilmesi ve satılması yanlış yoldur.
Buna izin vermeyeceğiz! Hamburgluları özelleştirme girişimlerine hayır demeye çağırıyoruz.

‘Hamburg Bize Aittir- Halka rağmen yapılması planlanan özelleştirmelere hayır’ girişiminin sözcüleri ver.di Hamburg şubesi yöneticileri Angelika Detsch, Wolfagang Rose ve Agnes Schreieder.

Yeniden kamulaştırma için!

Yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması ve daha iyi bir çevre korunması için elektrik, kalorifer ve doğal gaz şebekeleri en önemli araçlardır. Ancak Hamburg’da bu işletmeler Vattenfall ve E.on enerji tekellerinin elinde bulunuyor. Biz bu işletmelerin tekrar kamulaştırılmasını amaçlıyoruz. Hamburg Senatosu 2012 yılı sonuna kadar Vattenfall ve E.on’la imzalandığı özelleştirme sözleşmelerini iptal etmelidir. Ve bu, ancak Hamburgluların halk oylamasıyla bu yönde karar almalarıyla mümkündür.
Enerji işletmelerinin yeniden kamulaştırılmasını, Hamburg şehrinin enerji politikasının çevre dostu ve adil biçimlendirilmesi ve demokratik denetimi için temel koşul olarak görüyoruz.
Enerji kaynaklarına, elektrik, kalorifer ve doğal gaza sahip olmak insanların en doğal hakkıdır. Bu hakkın garantisi açısından eğitim ve sağlık gibi enerji işletmeleri de özel şirketlerin eline teslim edilemez.
Tekel hissedarlarının karlarının yerine kamu kontrollerinin arttırılmasını istiyoruz. Şimdiye kadar enerji tekelleri pazardaki güçlerini elektrik, kalorifer ve doğal gaz fiyatlarını arttırmak için kullandılar. Tüketicilerin sırtından karlarını arttırdılar.
Enerji şebekelerinin yeniden kamulaştırılmasının mali boyutu henüz bilinmiyor. Hamburg Senatosu şu an bu konuda bir rapor hazırlatıyor. Ancak belediye açısından elde edilen gelirin harcanacak paradan fazla olacağı kesin. Almanya’da birçok belediye, geçen yıllarda özelleştirilen kamu işletmelerinin tekrar kamulaştırılması yönünde karar aldılar.
Yeniden kamulaştırmaların enerji tekelleri personeli arasında işyeri endişesi uyandırdığını biliyoruz. Ancak işyerlerinin yok edilmesine karşıyız. Personelin şimdiki koşullarla kamu işletmelerinde işe alınmasını ve işyeri garantisine sahip olmasını istiyoruz.
Hamburg’da enerji işletmelerinin tekrar kamulaştırılmasıyla enerji politikasını biçimlendirme olanağına sahip olacağız. Bu nedenle Unser Hamburg-Unser Netz inisiyatifi tarafından başlatılan halk oylamasını destekliyor ve hakkı olan herkesin oylamaya katılarak kamulaştırmaya evet demesini istiyoruz.

Close