Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya’daki en büyük “göçmen örgütü” olarak kendisini takdim ediyor.
Gerçekten de veriler ve etki bakımından DİTİB pek çok açıdan büyük bir örgüt. 896 camisi ve derneği ve kendi verilerine göre 120 binden fazla üyesi var. Almanya İslam Konferansı ve Uyum Zirvesi’nin de üyesi.
Yine kendi ifadelerine göre, Almanya’da yaşayan Müslümanların yüzde 70’ini ‚temsil ediyor‘.
Ankara’daki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Almanya’daki eli kolu.
Bundan ötürüdür ki Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de Ankara’dan kalkıp bu kurultaya katılmak için Almanya’ya geldi.
Gelin görün ki, bu denli büyük bir örgütün yönetimi adeta gizli bir şekilde seçiliyor.
Genel Merkezin kısa bir açıklamasına göre 26 Şubat günü yeri dahi belirtilmeyen bir genel kurul yapılmış.
120 binden fazla üyeyi, 896’den fazla cami-derneğini sadece 76 delege temsil etmiş.
120 bini 76’ya böldüğümüzde, bir delegenin 1578 kişiyi ve yaklaşık olarak 12 cami ve derneği temsil ettiği ortaya çıkıyor.
Bu da DİTİB demokrasi anlayışı olsa gerek!
Genel kurulun basına kapalı olması, sonucun sadece bir basın açıklamasıyla duyurulması, adeta DİTİB Genel Kurulu’nun “illegal koşullarda” yapıldığı izlenimi yaratıyor.
Bilinmesinde sakınca görülen pek çok sorun var ki, en büyük örgüt en küçük genel kurulu yapıyor.
Üstelik bu yeni değil, yıllar böyle sürüyor.
Hiç kimse de çıkıp, “Neden şeffaf bir genel kurul yapılmıyor?” diye soramıyor.
Demokratik olmadığı, Ankara’dan yönetildiği eleştirilerine maruz kalan DİTİB’e yönelik bu suçlamalar anlaşılıyor ki, pek de yersiz değil. (YH)
