Written by 21:22 uncategorized

Cointrin’deki uzun mücadele

Cenevre Havaalanı’nda bir grup temizlikçi yaklaşık 40 gündür devletin organize ettiği ücret dampingine karşı grev yapıyor. Başlangıçta hiç kimsenin ilgisini çekmeyen bu durum şimdilerde milli mesele haline geldi.

12 Ağustos Perşembe günü Cenevre Cointrin Havaalanı’ndaki  grev 35. gününe girdi. 9 Temmuz’da ISS firmasının 120 işçisinden 15’i greve çıktığında hiç kimse bu grevin birkaç günden fazla süreceğine inanmıyordu. Görünüm pek de iyi değildi, az sayıdaki grevci yerine personelden başkaları grev kırıcı olarak görevlendirilmiş, havaalanı yaşamında hiçbir arıza ortaya çıkmamıştı. Pistlerle otoban arasında birkaç grev gözcüsü, sağda solda bildiriler ve çıkartmalar dışında grev yapıldığını gösteren birşey yoktu. Buna rağmen grev devam ediyor.

Böyle uzun bir grevde insan kendini nasıl hisseder? Marie; “hem kolay hem zor” diye özetliyor. Marie yetişkin çocukları olan, bir  İsviçreli temizlikçi kadın. ISS temizlik firmasında ve bir otelde olmak üzere iki yerde çalışıyor. Marie’nin ismi tabi ki Marie değil. Röportaj için kendine bu ismi buldu ve ismini o kadar beğendi ki neredeyse yaratıcı yeteneği (!) nedeniyle kendisiyle gurur duyuyor. “Grev zor; çünkü bu kadar zaman geçmesine rağmen hala ufukta çözüm görünmüyor, kolay çünkü; grevciler etle kemik gibi birbirine kaynaştı” diye açıklıyor. 13 kadın ve iki erkekten oluşan grevciler Fransa, Portekiz, Brezilya ve İsviçre kökenli.. ”O kadar kaynaştık ki” diyen Marie grevle başlayan bu “insani macera”dan oldukça memnun.

HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN ASILI

Marie’nin iş arkadaşlarından çoğu Haziran ayı sonunda şefin önlerine sürdüğü bireysel sözleşmeleri imzalamışlar. Marie, dayatılanı imzalamayan asiler arasında yer almış. “Ücret dampingine karşı ve şimdiye kadar olduğu gibi ortak ücret sözleşmesi için mücadele ediyoruz” diyor. “Ortak sözleşme (GAV) iptal edilirse patronun keyfi uygulamaları karşısında korunmasız durumda kalacağız” diye devam ediyor.

ISS’de Haziran ayı sonuna kadar iki ortak sözleşme geçerliydi. Biri personelin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturan ve maaşla işe alınmış olan temizlik işçileri, diğeri ise personelin yarısından azını oluşturan ve saat ücreti üzerinden işe alınan “yardımcı işçiler” için geçerliydi. VPOD sendikası, firmanın yardımcı işçileri belirlenen iş süresinden daha fazla çalıştırmasına rağmen aylıklı temizlik işçilerinin statüsüne almadığını tespit etti. Grevci işçilerden biri, sözleşmesinde 60 saat çalıştırılacağı yazılı olmasına rağmen ayda fazla mesai ek ödemesi verilmeden 150 saat çalıştırıldığını belirterek, aslında gizli bir tam gün çalışan bir eleman olduğunu ama bu durumdaki işçilerin haklarından örneğin 13. maaş hakkından yoksun bırakıldığını belirtmekteydi.

Çok sayıdaki yardımcı işçinin mahkemeye başvurması üzerine ISS, Haziran ayı sonunda ortak iş ve ücret sözleşmelerini iptal ederek işçi başına 200- 1300 Euro ücret kaybı anlamına gelen bireysel sözleşmeleri dayattı. Buna karşılık 70 yardımcı işçiyi temizlikçi statüsüne alıp çalışma ve ücret koşullarını düzeltti. İşini kaybetme korkusu yanında bu iyileştirme ile yayılan umut çalışanların çoğunun bireysel sözleşmeleri imzalamasına yol açtı.

Grevciler için direniş hiç de kolay değildi. “Başlangıçta arkadaşlarımız bizi görmezden gelerek yanımızdan geçtiler” diyen Marie, şimdilerde ortamın biraz sakinleştiğini, grev gözcüleri sayesinde greve katılmayan arkadaşlarıyla sohbet etme olanağına sahip olduklarını, aslında onların grevin kendileri için de yapıldığını kavrayıp içten içe kendilerine  hayranlık duyduklarını belirtiyor.

15 grevci, burunlarından ötesini görebildikleri için sözleşmeyi imzalamadılar. Ama havaalanında süren karmaşa içinde burnunun ucundan ötesini görmek o kadar zor ki…Cenevre Havaalanı’nda herkes birbiriyle savaşıyor.  1996 yılında Swissair, uzun mesafeli uçuşlarını Cenevre’den kaldırıp Zürih’e yoğunlaşınca Cenevre Havaalanı İşletmesi, ucuz havayolu firmalarını Cointrin’e çekmek için her türlü yolu denedi. O zamandan beri rakip firmalar arasında bir fiyat kavgası var.  Bu da temizlik ve yer servisi firmalarına yansıyor. Bu firmalar  çalıştırdıkları personele kötü çalışma ve ücret şartlarını dayatıyorlar. Kuralsızlaştırma, hak gaspı  mantığında sektörde veya işletmede genel geçerli sözleşmeler ve sendikalar büyük bir engel teşkil ediyor. Sözleşmelerin iptal edilmesi ve sendikaların da havaalanından kovulması planı adım adım hayata geçirilmeye çalışılıyor. VPOD sendikası havaalanı sekreteri Yves Mugny, rekabet ve fiyat savaşı sürdüğü müddetçe işçi mücadelelerinin devam edeceğine dikkat çekiyor. Bunun sona ermesi için ortak sözleşmelerin yaygınlaştırılması, asgari ücret garantisi ve rekabetin sona ermesi gerektiğini belirtiyor.

Havaalanındaki mücadele aslında Ocak ayında başlamıştı. Swissport ve Ndata’da çalışan yer personeli genel bir  iş ve ücret sözleşmesi için iş bıraktı.  Grev, 10 gün sonra personelin başarısıyla sonuçlandı. Ancak ISS’de durum bu kadar kolay değil. Yer personeli olmadan uçakların havalanması imkansız ama Marie ve arkadaşları olmaksızın temizlik yapılabilir. İşte bu yüzden temizlik firması kısa sürede grevin sona ereceğinden emindi. Belki de bu nedenle havaalanı işletmesi ve Cenevre hükümeti, devlet işletmesi olan bir kurumdaki grevle hiç ilgilenmediler. Cenevre Kanton Meclisi üyesi  ve Havaalanı İşletmesi İdari Konseyi Başkanı François Longchamp’ın ilgisizliği öylesine dikkat çekti ki temizlikçiler bu durumla ilgili ‘Günaydın Mösyö Longchamp, iyi uyuyabildiniz mi?’ sözleriyle başlayan kinayeli bir şarkı eşliğinde videoklip hazırladılar.

ÇÜRÜK UZLAŞMA

Grevciler, sendika sekreterliği öncesi senaryo yazarlığı yapan Yves Mugny ile birlikte daha grevin başında “güçsüzlük nasıl güçlülüğe dönüştürülebilir?” sorusuna cevap aradılar. Cevap, yaratıcı eylemler ve iletişim şeklinde oldu. Eylemler, grev gözcüleri için açık büfe, hukuki hak arama, hükümet binasının önünde birlikte şarkı söyleme ve her seferinde basın konferansı! Cenevre’de yayınlanan Le Courrier gazetesi onları medya gerillası olarak niteledi. 1968 ve 1980’de olduğu gibi eylemler ironi ve kültürel ajitasyonla beslendi. Grevciler neden grev yaptıklarını anlatan bir senaryo yazdılar, kendileri oyunculuk yaptılar ve videoklip hazırladılar. Marie için bu küçük sokak tiyatrosu büyük bir olaydı. “Patronun dayatmasını kabul etmediğimizi göstermek istiyoruz, kararlıyız ama bunu şiddete başvurmadan yapacağız” açıklamasını yapıyor.

En sonunda geçen hafta  Cenevre Hükümeti’nin genç, kibar, liberal politikacısı François Longchamp kış uykusundan uyandı. Eğer taraflar kabul ederse Eylül ayı başında işçi, işveren ve hükümetin masaya oturup Cenevre temizlik işçileri genel sözleşmesinin çoğu kadın olan havaalanı temizlikçileri için geçerli olup olmayacağını araştırmaları önerisini getirdi. Marie önerinin kabul edilemez olduğu görüşünde. Bunun nedeni normal bir temizlikçi kadınların düzenli çalışma planıyla sadece gündüzleri ve kapalı yerlerde çalışması. Havaalanı temizlikçileri ise akşamları, vardiyalı, hava nasıl olursa olsun- yağmurda karda dışarıda ve sırtlarında ağır makinelerle uçak koltukları arasına sıkışarak çalışıyorlar. Marie, iki işin çok farklı olduğuna dikkat çekiyor. Sendika da Longchamp’ın önerisini kötüleştirme olarak görüyor ve reddediyor. VPOD Genel Sekreteri  Stefan Giger, Longchamp’ın önerisinin en kötü genel sözleşmenin yaygınlaştırılması anlamına geldiğini belirtiyor. Sözleşmenin üstlenilmesiyle ISS’nin vermeyi planladığından çok düşük ücretle- açlık ücretiyle- çalışılacak.

Giger, ISS’in iptal ettiği sözleşmede temizlikçilerin ayda 3600-4800 Frank kazandıklarını, bireysel sözleşmelerde aylığın 3400-3500 Frank’a indirildiğini, Longchamp’ın önerdiği sözleşmeyle ise aylığın 3200 Frank olacağını bildiriyor. Kısacası kanton hükümeti eliyle ücretler aşağıya çekilecek, devlet sayesinde  ücret dampingi gerçekleştirilecek. Sendika ve grevci temizlikçilerin isteği 3700- 4500 Frank olan yer  personeli maaşlarının temizlik personeli için de geçerli olması. VPOD, havaalanı işletmesinin temizlik firması ve  yer personeli firmasını aynı sözleşmeyle çalıştırdığını, bu nedenle yer personeli için geçerli ücret ve hakların temizlikçiler için de uygulanmasını istiyor.

Sendika, bunun  İsviçre’de demiryollarında geçerli olan bir uygulama olduğunu kaydediyor. SBB vagonlarını temizleyen Railclean firması çalışanlarının SBB için genelde geçerli olan ücret sözleşmesine göre 3400- 4800 Frank arasında  maaş aldıklarına dikkat çekerek havaalanında da böyle olmasını istiyor. Bir avuç asi temizlikçinin -sendikaların bile kuşku ile baktığı- 35 günlük  mücadelesi  artık milli mesele haline geldi. 12 Ağustos’ta Cenevre’de VPOD ve SGB (İsviçre Sendikalar Birliği) tarafından François Longchamp ve devletin organize ettiği ücret dampingi konulu  basın konferansında konuşan sendika sekreteri Giger;  devlete bağlı bir işletme, olan Cenevre Havaalanı’nda insanca çalışma ve ücret koşulları için devletin sorumluluk almak zorunda olduğunu belirtti. Havaalanı personeliyle ilgili genel bir iş sözleşmesi talep ettiklerini bildiren Giger, AB’yi de tehdit etti. Sendika sekreteri,  şimdiye kadar  uluslararası havaalanlarında İsviçre’de geçerli genel iş sözleşmeleriyle çalışılacağı garantisi verildiği için AB’nin bileteral sözleşmelerinin geçerli olmasına  izin verdiklerini, ancak  devlet eliyle ücret dampingi modası başlatılırsa AB sözleşmelerine hayır diyeceklerini belirtti. Marie ise grev gözcülüğünün uçak temizliği kadar zor bir iş olduğu görüşünde. Değişik ülkelerden gelen 14 arkadaşıyla çok güzel bir macera yaşamasına rağmen en kısa zamanda çürük olmayan bir uzlaşmanın gerçekleşmesini arzu ediyor.

Helen Brügger
WOZ / 12.08.2010

Close