Written by 12:01 HABERLER

DİDF: AP seçimlerinde ırkçılara ve sermaye partilerine oy yok

Almanya Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) yaptığı açıklamada, Türkiye kökenli seçmenleri sandık başına gitmeye çağırırken, aşırı sağcı, milliyetçi, neoliberal, sermaye partilerine oy verilmemesini istedi. Yapılan açıklamada şöyle denildi: “9 Haziran Pazar günü Almanya’da Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak. 27 AB ülkesinde yapılacak seçimlerde, 720 milletvekili seçilecek. Bu seçimlerde de Alman ve AB Vatandaşı olmayan göçmen emekçiler oy kullanamayacak. Seçmen yaşının 16’ya indirilmesiyle seçmen sayısı 61,5 milyondan 65 milyona çıkan Almanya’da, yıllardır bu ülkede yaşamasına rağmen oy hakkkı olmayan 10 milyona yakın göçmen yaşıyor. DİDF olarak yaşam merkezi Almanya olan göçmenlere seçme ve seçilme hakkı tanınmasını talep ediyoruz.

Kendi içinde hem ortak hem de rakip olan güçlü AB ülkeleri, ekonomik, politik birliklerini askeri olarak da güçlendirmek için hızla ortak askeri projeler oluşturmakta ve ortak silah tekelleri kurmakta, büyük savaşlara hazırlanmaktadırlar. Ukrayna’da savaşın devam etmesi için silah göndermede sınır tanınmamakta ve Gazze’de yaşanan katliamın en büyük destekçisi yine AB’nin başını çeken ülkelerdir. Bunların yanı sıra, AB’nin yöneticileri ekonomik olarak zayıf olan birlik üyesi ülkelerin zenginliklerini talan ederken, kendi ülkelerinde de emekçilere kemer sıkma politikaları dayatmaktalar.

Savaş ve sermaye yanlısı bu politikaların sonucunda Avrupa ülkelerinde sosyal eşitsizlik derinleşmekte, düşük ücretler nedeniyle çalışmaya rağmen yoksulluk büyümekte, her yıl milyonlarca insan yoksullar ordusuna eklenmektedir. Kamu kaynakları silahlanmaya ve büyük şirketleri desteklemeye harcanırken, halkın eğitim-sağlık konut gibi temel ihtiyaçları hiçe sayılmakta, sosyal haklar daha da kısıtlanmaktadır.

Bu nedenle halkın ve emeklçilerin değil büyük sermayenin yanında olan; barışı değil savaşı ve silahlanmayı savunan; çevre ve doğayı değil şirketlerin karını gözeten, hak ve özgürlükleri değil antidemokratik yasa ve uygulamaları artıran; halkların kardeşliğini milliyetçi önyargı ve düşmanlıkları körükleyen partilere oy vermeyelim.

AB ülkeleri dünya genelinde insanların yerinden yurdundan edilmesinin, savaş ve silahlanma politikalarının, çevre ve doğa katliamının en önemli sorumlularından olmasına rağmen, mültecileri AB sınırları dışında tutmak için duvarlar örerek Akdeniz’i mülteci mezarlığına çevirdi. Mültecilere sahip çıkan kurum ve kuruluşları, kişileri cezalandırmaya çalışmaktadırlar. Avrupa sınırlarını korumak için, bir insanlık hakkı olan iltica hakkını çıkardıkları son yasayla tamamen yok ettiler.

Pek çok Avrupa ülkesinde milliyetçi-sağcı partiler güçleniyor ve bazı ülkelerde hükümette veya koalisyon ortağı durumundalar. Güçlenmeleri tesadüf değil. Askerileşme, sermayeyi destek ve yoksullaştırma politikaları sonucunda artan sosyal sorunlar, yoksullaşma, gelecek endişesi ve güvencesizlik emekçileri arayışa itmektedir. Sağcı partiler bu sosyal ve politik atmosferde artan sorunların nedeni olarak da kolayca mültecileri ve göçmenleri göstermektedir.

Aşırı sağ, ırkçı ve faşist partilerin Avrupa genelinde güç kazanıyor olması elbette önemli bir toplumsal sorundur ve haklı olarak birçok ülkede de halkın tepkisine neden olmaktadır; ancak aşırı sağın ve ırkçılığın alternatifi, sermayeyi, savaşı, silahlanmaya savunan ve emekçi halkın çalışma ve yaşam koşullarını perişan edip toplumsal eşitsizliği ve adaletsizliği büyüten partiler değildir. Bunun için AB parlamento seçimlerinde sağı zayıflatmak kadar, ekonomik ve toplumsal sorunların sorumlusu olan sermaye partilerin güç kazanmaması da önemlidir.

Çünkü yerli ve göçmen tüm emekçilerin ortak ihtiyacı ve geleceği, hem ırkçı partilerin hem de emek ve barış düşmanı politikaların önünün kesilmesine bağlıdır. 9 Haziran seçimlerinde az sayıda olsa da barışı, halkların kardeşliğini ve emekçilerin taleplerini savunan adaylara vereceğimiz oylar bu açıdan önemli olacaktır. “

Close