Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), Federal Şansölye Friedrich Merz’in “göçmenlerin şehir manzarası için bir sorun olduğu” yönündeki açıklamasına tepki gösterdi: “Mevcut sorunları görmezden gelemeyiz, yoksa AfD daha fazla oy kazanır” diyerek göçmenleri karalamak ve çarpıtılmış gerçekleri, hatta gerçek olmayan şeyleri mutlak gerçekler olarak sunmak yaygın bir uygulama haline geldi. Göçmenlere karşı ve giderek artan nefret kampanyası toplumsal yaşamı zehirliyor. Bu politikalar aynı zamanda toplumda sağı ve milliyetçiliği güçlendiriyor.
Başbakan Merz de bu nefreti kışkırtanlardan biri. Merz, salı günü Potsdam’da yaptığı basın açıklamasında, hükümetin göç politikalarında büyük ilerleme kaydettiğini söyledi. Özellikle son dönemlerde artan mültecilerin sınır dışı edilmelerinden bahsediyordu. Aslında hükümetin ‘ilerleme’ dediği; göçmenlere yönelik tehdit, sindirme ve dışlama politikalarından başka bir şey değil. Göç ve dolayısıyla göçmenler, toplumda güvenliği tehdit eden bir topluluk ve ekonomik anlamda da toplumun sırtında bir yük olarak gösteriliyor.
‘Küçük paşalar’ veya ‘diş doktorunda Almanlardan önce randevu alan mülteciler’ gibi açıklamalarından da tanıdığımız Başbakan Merz, 14 Ekim salı günkü basın açıklamasında yine kendini tutamadı ve ‘açık yüreklilikle’ şunları söyledi: “Elbette, şehir manzarasında hâlâ bu sorun var ve bu nedenle Federal İçişleri Bakanımız şu anda büyük çapta sınırdışıları mümkün kılma ve uygulama sürecindedir.” Yani Başbakan, şehir görüntülerindeki göçmenlerden rahatsız oluyor!
Başbakana kendi partisinden bile eleştiriler geldi. CDU’lu Berlin Belediye Başkanı Kai Wegner, Merz’e karşı çıkarak, “Berlin çeşitli, uluslararası ve kozmopolit bir şehir” diyerek bunun şehir manzarasına her zaman yansıdığını söyledi ve ekledi: “Şehirde şiddet, çöp ve suç sorunu var, ancak bunun etnik kökenle ilişkilendirilemez.”
Merz, birarada yaşayan, aynı işyerlerinde çalışan insanları kutuplaştırıyor, damgalıyor ve birbirine karşı kışkırtıp düşmanlaştırıyor. Irkçı açıklamaları ve dışlama politikasıyla bu hükümet de AfD’nin ekmeğine yağ sürüyor. Göstermelik olarak da AfD ile arasına çizgi çekmekten bahsediyor.
Merz ve hükümeti bu türden açıklamalarla bizleri gerçek siyasal ve toplumsal sorunlarımızdan uzaklaştırmaya ve sorunların nedenlerini gizlemeye, birarada yaşamamızı zehirlemeye çalışsa da, bizi bölmelerine yönelik bu politikalara bir kez daha reddediyoruz.”
