Written by 16:52 Allgemein

DİDF, Van halkının yanında

Almanya’da toplanan yardımları doğrudan Van halkına ulaştıran heyette yer alan DİDF Genel Sekreteri Hasan Kamalak, halkın sorunlarını, belediyenin çalışması ve toplanan yardımların kullanılması konusunda Van’da karşılaştıkları manzarayı gazetemize anlattı.

Sayın Kamalak, Van’da yaşanan deprem felaketinde halkın yaralarını sarmak için nasıl bir kampanya sürdürdünüz, ne kadar maddi yardım topladınız ve bunu yerine nasıl ulaştırdınız?
24 Ekim’de gerçekleşen deprem felaketinden hemen sonra Van halkının yaralarını sarmak ve halkın acısını paylaşmak üzere “Acılar paylaştıkça azalır” şiarıyla bir kampanya başlattık. Kısa denebilecek bir süre içerisinde Londra DAY-MER’in  de katkısıyla 50 bin Euro’ya yakın bir para topladık. Van’da belediye başkanıyla yaptığımız görüşmede ve yerinde yaptığımız incelemede sorunların büyük olduğunu ancak kış koşulları vesilesiyle en büyük sorunun barınma sorunu olduğunu tespit ettik, bundan dolayı götürdüğümüz yardımla kış koşullarına uygun iki odalı, banyo, mutfak ve tuvaleti içinde olan 10 adet prefabrik ev yaptırmaya karar verdik. Evler bu hafta belediyeye teslim ediliyor.
Yardımların hangi kurumlara verileceği konusunda depremin ilk gününden itibaren değişik tartışmalar yaşandı. Siz başbakanlık bünyesinde kurulan Afet Dairesi’ne değil de Van Belediyesi’ne yardımları teslim ettiniz. Bu tercihi nasıl yaptınız?
Daha öncesinden yaşanmış deprem tecrübelerinden dolayı ve ayrıca bir halkın acısını hissetmek bir yana bölge halkına acılar üstüne acılar yaşatan, aydınını tutuklayan, evladını katleden bir hükümetin halkın yaralarını sarmak üzere yardımları gerekli yere doğru ve adil biçimiyle ulaştırabileceğini düşünmüyorduk. Bundan dolayı hem halkın durumunu yerinde görmek ve acısını yerinde paylaşmak hem de federasyon olarak geçmiş olsun dileklerimizi iletmek için topladığımız yardımları doğrudan Van a giderek, belediye üzerinden halka ulaştırmayı hedefledik ve bundan dolayı 22 Aralık’ta bir heyetle Van’a giderek yardımları doğrudan halka ulaştırdık. Bugün Afet Dairesi’ne teslim edilen yardımların büyük bir kısmı çarçur edilmiş, bir kısmı ise bankada bloke edilmiş durumda.

 

TOPLANAN YARDIMLAR HALKA ULAŞTIRILMIYOR
Hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında yoğun bir dayanışma kampanyası sürdürüldü ve yüz milyonlarca Euro yardım toplandı. Bu yardımların ne kadarı bölgeye ulaştı ve halkın yaralarını sarmak için kullanıldı?
Gördüklerimiz ve anlatılanlar bizi çok şaşırttı. Yurtiçi ve yurtdışında Van’ı yeniden kuracak kadar maddi yardım toplanmış olmasına rağmen gönderilen bu paraların büyük oranda yerine ulaşmadığını gördük. Van’ın terk edilmiş bir kent görünümünde olduğunu, kurulan çadırların büyük kısmının kış koşullarına uygun olmadığını, ısınmak için verilen kömürün insan sağlığına son derece zararlı olduğunu gördük. Burada en iyi işleyen kurumun emniyet kurumu olduğunu sağlık ve kurtarma ekiplerinden çok buralara, halkın çadır vb gibi insani isteklerini bastırmak, tepkisini önlemek için polis ekiplerinin gönderildiğini öğrendik. Sokakta kalan halk çadır istedikleri için polis ekiplerinin kendilerine biber gazı sıkıp cop kullandığını söylediler. İçerde olup bitenin dışarı yansımaması, depremin üstünün örtülmesi için hükümetin basın aracılığıyla her şeyi örtbas etmeye çalıştığı söylendi. Ayrıca deprem üzerinde iki aylık bir süre geçmiş olmasına rağmen halen hasar tespit çalışması yapılmış değil.
Ziyaret sırasında hem belediye başkanı ile hem de halkla görüştünüz. Felaketten sonra yapılan yardımlar konusunda ne düşünüyorlar, ne talep ediyorlar?
Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP milletvekili Özdal Üçer ve yanında bir heyet, heyetimizi çok sıcak bir ortamda karşıladı. Bizleri deprem ve sonrası gelişmeler konusunda bilgilendirdiler. Birlikte olayı yerinde gördük, deprem mağdurlarıyla görüştük. Bütün olanaksızlıklara rağmen halkın dik ve onurlu duruşu bizleri etkiledi. Orada bir kez daha halkı karalayan, onları küçük düşürmeye dönük kara propagandanın bir sahtekarlıktan ibaret olduğunu gördük. Orada gerek belediye yetkilileriyle gerekse halkla yaptığımız sohbetlerde hükümetin belediyeyi dışladığını, belediyenin etkisini kırmak ve hareket alanını daraltmak için işin dışında tutmaya özel bir önem verdiğini gözlemledik. Zaten başbakanın basına yansıyan açıklamaları da bu doğrultudaydı. Hükümet partisinin, devletin olanaklarını da arkasına alarak halkın yaralarını sarmak yerine deprem üzerinden belediyeyle hesaplaşmak, belediyeyi boşa çıkararak siyasi itibar kazanma derdinde olduğunu bir kez daha yakından öğrenmiş olduk.
Halk ise yardımların büyük bir kısmının deprem için kullanılmadığını, hükümetin yardımların bir kısmını kendi yandaşlarına verdiği, daha çok kendilerine oy çıkan bölgeleri kolladığı fikrinde. Bu yüzden hükümetten büyük oranda ümidini kesmiş. Olanakları olanlar kenti terk ediyor. Şu anda halkın üçte ikisi Van’ı terk etmiş durumda.
Ama buna rağmen halk, Türkiye’nin değişik illerinden kendilerine yardım etmek üzere gelen, sağlıkçıların, eğitmenlerin ve diğer gönüllülerin yardımıyla yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Belediye ise bazı bölge belediyelerin desteği ve kendilerine doğrudan ulaşan kısmi yardımlarla bölgede sağlık merkezi, engelli ve yaşlılar merkezi, çamaşırhane, çocuk etkinlileri çadırı ve yemekhane kurmuş durumda.
Bu zor kış koşullarında Van’a ulaşacak en küçük yardımın çok önemli ve anlamlı olduğuna bizzat tanık olduk.

DAYANIŞMAMIZ SÜRECEK
DİDF olarak bundan sonra Van halkıyla nasıl bir dayanışma içinde olacaksınız?
Hem oradaki gelişmeler konusunda Avrupa’da yaşayan emekçileri ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek hem de ortaya çıkan maddi olanakları Van halkına ulaştırmaya devam edeceğiz.
Yaptığımız yardımın çok büyük olmadığını, fakat bunun Avrupalı emekçilerden Van halkına ulaşan önemli ve içten bir dayanışma örneği olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle kampanyamıza maddi ve manevi olarak katılan, destek veren herkese teşekkür ediyoruz.
Van’da acılar dinmiş, yaralar sarılmış değil, o açıdan bu dayanışmamız devam edecek. Buradan bütün emekçileri bir kez daha onurlu bir halkın yanında olmaya ve dayanışmasını esirgememeye çağırıyoruz. (YENİ HAYAT)

 

DİDF’ten Van halkıyla dayanışma

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Avrupa’daki emekçilerin topladıkları yardımları Van halkına ulaştırdı. Yurtdışındaki emekçilerin gönderdiği maddi yardımlarla depremzedeler için prefabrik evler yaptırılıyor. Van depreminin ardından Almanya’da „Acılar paylaşıldıkça azalır“ adıyla bir yardım kampanyası başlatan DİDF, kampanya kapsamında toplanan yardımları bir heyet oluşturarak Van’da doğrudan halka ulaştırdı.  DİDF Genel Sekreteri Hasan Kamalak, DİDF Yönetim Kurulu üyesi Düzgün Altun’un yanısıra, EMEP GYK üyesi İlhan İlbay ve EMEP Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Songül Özkan’dan oluşan heyet, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ve BDP milletvekili Özdal Üçer’le bir görüşme de yaptılar.  Görüşmede, Van halkının acılarına ortak olmak için Almanya’daki emekçilerin dayanışma mesajlarıyla geldiklerini söyleyen DİDF Genel Sekreteri Hasan Kamalak, Türkiye’deki gelişmeleri yakından izlediklerini belirterek, “Van’daki depremden sonra yaraların sarılması, acıların paylaşılması için bir çalışma başlattık. Almanya ve İngiltere’den emekçilerin toplamış oldukları maddi yardımları getirdik.” dedi. Ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ise desteklerinden dolayı DİDF heyetine teşekkür etti. “Hükümetin politikası bu bölgede yaşayan halkların çıkarına değil. Bu acılı zamanda fırsatı nasıl kullanırım mantığıyla hareket ettiler. Ancak her şeye rağmen gösterilen dayanışma duygusu bizi ayakta tutuyor” diyen Kaya, “Bu dayanışma çok anlamlı” dedi. Kürt halkının yıllardan beri ‘devlet afetiyle’ karşılaştığını söyleyen BDP Van milletvekili Özdal Üçer de, “Dayanışma duygularıyla birçok acının üstesinden geleceğiz” diye konuştu.

ÇADIRLARI ZİYARET ETTİLER
Yapılan görüşmenin ardından heyet, Van’ın mahallerini dolaşarak depremzedelerle ve bölgede görev yapan yetkililerle görüştü. Hacıbekir, Karşıyaka, Yeni Mahalle, Esenler, Şerefiye, Serhat ve Avrasya mahallerinin bulunduğu 1. Bölgeyi ziyaret eden heyete Belediye Meclis Üyesi Nazım Acar bilgi verdi. Van’ı altı bölgeye ayırdıklarını ifade eden Acar, “Biz 1. Bölgede her gün 8 bin sıcak yemek dağıtıyoruz. Bu bölgede sağlık merkezi, özürlü ve yaşlı merkezi, çamaşırhane, çocuk etkinlik çadırı ve yemekhane var. Bütün sorunları kendi imkânlarımızla çözmeye çalışıyoruz” dedi. Sağlık merkezini de ziyaret eden heyet bölge halkıyla görüşerek sorunlarını dinledi.  Yardım heyeti, en acil ihtiyacın insani şartlarda barınma konusu olduğundan hareketle Almanya ve İngiltere’den toplanan yaklaşık 50 bin Euro’luk yardımla prefabrik konut yaptırılması için girişimlerin başlatıldığını bildirdi.

DİDF, DİHA’YI ZİYARET ETTİ
DİDF yöneticileri daha sonra merkez ve bölge bürolarına baskınlar yapılan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) Diyarbakır bürosuna destek ziyaretinde bulundu. Heyet DİHA editörü Abdurrahman Gök ile görüştü. DİHA editörü Abdurrahman Gök, “Bu süreçte gösterilen destek bize güç veriyor. Gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz” dedi. (Diyarbakır/YH)

 

Close