Written by 14:08 HABERLER

DIDF: Zararlar hemen karşılansın – sorumlular hesap versin!

„14 Temmuz Çarşamba günü Kuzey Ren Westfalya ve  Pfalz eyaletlerinde yaşanan sel felaketinde şu ana kadar bilinenlere göre 95 kişi yaşamını yitirdi, 1300 e yakın kişiden haber alınamamakta.

Sel felaketinde yaşamını yitirenleri saygıyla anarken, ailelerine sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Kayıpların bulunması için tüm olanakların seferber edilmesini, felaket de yaşanan maddi kayıpların derhal karşılanmasını talep ediyoruz. Çok ağır koşullarda insanları kurtarmaya çalışan başta itfaiye çalışanları olmak üzere, kurtarma çalışmalarına katılan, dayanışma içinde olan herkese teşekkür ediyoruz. Acıların dayanışaram azalacağını bilerek, herkesi dayanışmaya çağırıyoruz.

Bu felaketin önlenemez bir doğa felaketi olarak görülmesi mümkün değildir. Senelerdir çevreyi tahrip edenlere göz yuman, çevrenin korunması doğrultusunda hiç bir adım atmayan hükümetler bu ve önümüzdeki dönemlerde daha sık yaşanma olasılığı olan felaketlerin sorumlusu olacaktır.

Bilim adamlarının  senelerdir uyarmasına rağmen, başta Almanya olmak üzere, G20 denen zengin devletlerin çevreyi tahrip politikaları devam etmektedir. Çevre kirliliğinin %90’ı, 100 büyük tekel tarafından gerçekleştirilmesine rağmen, fatura halklara kesilmekte, yaşanan sel gibi, kuraklık gibi felaketlerle, insanların yaşamlarını kaybetmesine neden olunmaktadır.

Hükümetler çevre tahribatına karşı önlemler almadıkları sürece, başta çevreyi tahrip eden enerji tekelleri, silah tekellerine dokunmadıkları sürece, bu katliamların esas sorumlusu olacaklardır. Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak, herkesi sel felaketinde ortaya çıkan yaraları sarmak için mağdurlarla dayanışmaya ve bu sene yapılacak seçimlerde çevre tahribatına onay veren, çevre tahribatının faturasının işçi ve emekçilere, yoksullara kesilmesinden yana olan partilerden hesap sormaya çağırıyoruz!

Sorumlular hesap vermeden, çevre tahribatının önüne geçmeden, yeni felaketlerin yaşanması ve emekçilerin yine büyük kayıplar vermesi kaçınılmaz olacaktır.“

Close