Zarar ettiği gerekçesini ileri süren Wuppertal Helios Hastanesi’ne bağlı DLK Firması, 220 çalışandan 160’ının işine son vererek sokağa atmayı planlıyor. Helios Hastanesi’nin Almanya genelinde 70 şubesi var.
Dezenfeksiyon bölümünde çalışan 60 işçinin şimdilik çıkışının söz konusu olmadığını belirten işveren, yıllık 400 bin Euro tasaruf ederse firmayı kapatmayı düşünmediğini de belirtmeyi ihmal etmiyor.
DLK Firması yetkilileri yaptıkları açıklamada, firmanın zarar ettiğini ileri sürerek
bazı işçilerden 200 Euro, bazı işçilerden de 400 Euro tasarruf ederlerse senelik toplam 400 bin Euro tasarruf edeceklerini ifade ediyorlar. Bu biz işçiler için kabul edilemez bir durumdur.
DLK işçileri olarak bizler de işverenin bu planlarını asla kabul etmedik, etmeyeceğiz. Çünkü bir çoğumuz Pazar günü ve gece mesayi ücretleri dahil, zaten net 1500 Euro alarak bununla yaşamımızı idame etmeye çalışıyoruz. Aldığımız ücret yaşamımızı insanca sürdürmemize dahi yetmezken bundan 400 Euro daha az ücrete çalışırsak, bunun bizim için ne anlamı kalır? Dolayısıyla biz bütün işçiler olarak işverenin bu plan ve isteğine karşı geldik ve düşüncelerimizi açıkca ifade ettik. Bu planın hayata geçirilmesine karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi ortaya koyduk. İşverenin bu planlarına bundan sonra da karşı çıkmaya da devam edeceğiz. Hastane çalışanları olarak bizim bu tutumumuza karşı işveren de 160 işçinin çıkışını işçi temsilciliğine iletmiş. Şuan işverenle işçi temsilciliği sosyal plan için görüşme halindeler. İşyeri İşçi Temsilciliği’nin sosyal plan görüşmesinde işçiden yana tutum aldığı aşikar, büyük ihtimalle de Anlaşma Kurulu’na gidilecek.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken 15 Kasım’da Wuppertal Helios Hastanesi’nin önünde 300 kişi ile çıkışlarla ilgili basın açıklaması yapıldı. Wuppertal’in değişik yerlerine de çıkışları protesto eden 100 adet afiş astık.
Ayrıca, Helios hastanelerinin tümünü temsilen 900 yöneticinin Berlin’de bir araya geldiği toplantıda biz işçiler olarak sendikamız Ver.di ile birlikte sahneye çıkıp Wuppertal’daki çıkışlara karşı olduğumuzu dile getirdik.
Değişik planlar devreye koyan işveren, bir taraftan da bu işi KLÜH Firması’na devretmek istiyor ve KLÜH de bizi alırken bütün çalıştığımız seneleri sıfırlayarak yok saymayı yaşama geçirmeye çalışıyor.
Bu plana göre; son 15-20 yıldır elde ettiğimiz haklarımızı bir bir kaybedeceğiz. Hiç bir tazminat hakkımız kalmayacak ve KLÜH Firması ile komple yeni bir işsözleşmesi imzalamamız gerekecek. Biz işçiler olarak tamamımız, bu şartlar altında, hangi firma gelirse gelsin geçmek istemiyoruz. Sendikamız da bizim haklı davamıza ve bize sahip çıkıyor. Dolayısıyla mücadele ederek daha iyi bir anlaşma sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. İşyerimizdeki gelişmeleri gazetemiz Yeni Hayat aracılığı ile sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
DLK işçileri
