Neonazi örgütler tarafından uzun yıllardır adeta “başkent” halinde getirilmek istenen Dortmund’da 4 Eylül günü yapılmak istenen ırkçı gösteriye, yerel idarenin, belediyenin ve halkın karşı çıkmasına rağmen, Federal Anayasa Mahkemesi, “düşünce ve gösteri özgürlüğü adına” son anda izin verdi.
4 Eylül günü Neonazilere karşı kentin değişik noktalarında barikatlar kuran antifaşistlere yönelik ise tam anlamıyla polis terörü estirildi. Gün boyunca değişik semtlerde 15 bin kadar antifaşist eylemler yaparak Neonazilere gösteri izinin verilmesini protesto edip, ırkçıların kente girmelerini engellemek istediler.
Eylem dolayısıyla Dortmund’da adeta olağanüstü hal ilan eden polis. Gösterilere katılmak isteyen pek çok vatandaşı engellerken, çok sayıda kişiyi ise döverek gözaltına aldı.
Sendikalar, partiler, göçmen örgütleri tarafından çağrısı yapılan eylemler sırasında konuşmacılar, hükümet ve medyanın Neonazilere ve ırkçılığa karşı söyleminde samimi olmadığını vurguladılar. Konuşmalarda Neonazi örgütlerin bir türlü yasaklanmak istenmemesi de buna örnek olarak gösterildi.
Gösterilere SPD, Yeşiller ve Sol Parti’den federal ve eyalet parlamentosu üyesi çok sayıda milletvekili de katıldı. Milletvekillerinin de içinde olduğu barikatlar geç saatlerde polis tarafından kaldırıldı.
500 NEONAZİ TOPLANDI
Avrupa çapında Neonaziler Dortmund’da gövde gösterisi yapmaya hazırlanırken Eyalet İdari Mahkemesi, olayların çıkabileceği gerekçesiyle ırkçı gösteriyi yasakladı. Gösteri öncesinde Aachen’de ırkçıların evlerine yapılan baskınlar sırasında bomba yapımında kullanılan patlayıcı maddenin bulunması da bu kararın alınmasında rol oynadı. Ancak Federal Anayasa Mahkemesi, Cumartesi sabahı ırkçı gösterinin yapılabileceğine karar verdi. Bunun üzerine Dortmund ve çevresi başta olmak üzere değişik kentlerden 500 kadar Neonazi kent dışında bir araya gelerek, merkeze doğru yürüyüşe geçmek istedi. Irkçıların etrafını saran polis saatlerce kimlik tespiti yaptıktan sonra yürümelerine izin vermedi.
Neonaziler geçtiğimiz yıl de Dortmund’da benzer bir şekilde gövde gösterisinde bulunmak istemiş ancak, halkın yoğun tepkisi sonucu püskürtülmüştü.
Yıllardır Dortmund’u kendilerine üs olarak belirleyen “Milliyetçi Otonomcular”, daha önce de kentte gösteriler düzenlemiş, göçmenlere ve sendikacılara yönelik açık saldırılarda bulunmuşlardı. Irkçı grup ayrıca antifaşist gençlere ve Sol Parti milletvekili Ulla Jelpke’nin bölge bürosuna yönelik de saldırılar düzenlemişti.
Irkçılar Dortmund’da 2000 yılından bu yana dört kişiyi katletti. Tanınmış Neonazi Michael Berger üç polisi öldürürken, bir grup ırkçı genç de Thomas Schulz adındaki punkçu genci katletmişti.
Bütün bunlara rağmen Dortmund polisi ve yetkili mahkemeler bir kez daha ırkçı gösteriyi yasaklamak yerine, onlara karşı harekete geçen antifaşit güçlere yönelik kriminalleştirme tutumu izledi. Dortmund halkı ve antifaşit güçler ise, ırkçılara geçit vermeyeceklerini bir kez daha gösterdiler. (YH)
