Written by 11:11 Allgemein

Dortmund’da yürüyüş ve etkinliklerle kutlandı

Meral Kılıç

 

Dortmund Göçmen Kadınlar Birliği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü  bir haftaya yayarak diğer kadın gruplarıyla birlikte bir takım etkinliklerle kutladı.

Dortmund Göçmen Kadınlar Birliği Yönetim Kurulu üyelerinden Özlem Mersin, Meral Kılıç ve Gülizar Genç  8 Mart etkinlikleri çerçevesinde çalışmalarını anlattılar.

 

Kadınlar, „Bizler üç günlük bir etkinlik yaptık. Belediyede formumuz vardı. Orada göçmen kadınların meslek edinme ve okumalarının önündeki engelleri dile getirdik. Ertesi gün aylar önce çalışmasını sürdürdüğümüz yürüyüşü birçok kadın grubuyla  birlikte organize ettik”  diyerek „8 Mart Ulslararası Kadınlar Günü dünyanın tüm ülkelerinde kadınların güçlerini birleştirip aynı anda sokağa çıkarak taleplerini dile getirdikleri, mücadele ettikleri anlamlı bir gündür ama kadın mücadelesi bir güne sığmayacak kadar bir o kadar anlamlı ve insanlığın kurtuluşuna kadar devam edecektir” diye sürdürerek bu vesileyle yaptıkları etkinlikleri aktardılar.

 

BELEDİYEDE FORUM

8 Mart günü Dortmund Belediyesi’nde; “Göçün kadınlar üzerindeki toplumsal ve sosyal etkileri” tartışıldı. Göçmen Kadınlar Birliği yöneticisi Gülizar Genç ve Dortmund Yönetim Kurulu Üyesi Aliye Tepe, İşsizlik Dairesi adına Gisela Tripp, Entegrasyon Bürosu adına Reyhan Güntürk, Çalışma Dairesi (Jobcenter) adına Sladjana Mitrovic katıldılar. Toplantıda kadınlar kendi yaşamından örnekler verdiler. Aileler özellikle kız çocuklarını ya evliliğe zorladı ya da fabrikada işe başlattılar. Konuşmacıların ortak vurgusu, yabancı olmak, dil bilmemek, sonradan gelmek bunların hepsini bir araya getirdiğin zaman kadının kariyer ya da meslek yapma şansının az olduğu dile getirildi.

 

9 MART’TA YÜRÜYÜŞ

9 Mart günü  kadın gruplarıyla birlikte düzenlenen yürüyüşe üçyüz kişi katıldı. Yürüyüş öncesi hazırlıklar yapıldı. Standlar açıldı, bildiriler dağıtıldı. Yürüyüşte Paris’te katledilen üç kadın; Sakine, Fidan ve Leyla’nın ölümlerine duyulan öfke dile getirilirken, barış talepleri öne çıkarıldı. Banhof’ta başlayan yürüyüş sloganlar eşliğinde Reinoldi Kirche’ye kadar devam etti. Gençlik Dairesi’nin önüne geldiğinde, Sol Parti milletvekili Ula Jelpke, gençlere yönelik kısıtlamaları dile getirdi.

Her ulustan kadınlar kendi dillerinde Almanca, Fransızca, Türkçe, Kürtçe ‘Yaşasın 8 Mart’ sloganını attılar. Yağan yağmura aldırmayan kadınlar, açık mikrofonda her grup kendi adına bir konuşma yaptı ve birlikte dans ettiler…

 

10 MART’TA ŞENLİK

Nordverein’de yapılan şenliğe ikiyüzü aşkın emekçi katıldı. Dortmund Göçmen Kadınlar Birliği’nden Elif  Demirhan; canlarıyla bedel ödeyen 129 işçi kadını ve  bizlere 8 Mart’ın mücadele günü olarak tarihte yer almasına öncülük yapan Clara Zetkin’i  saygıyla anarak bir konuşma yaptı.

8 Mart’ın kadının özgürlük, eşitlik, barış mücadelesindeki önemini belirterek dünyanın birçok ülkesinde 8 Mart’ta alanları dolduran  kadınların, savaşa, yoksulluğa, sömürüye, adaletsizliğe  ve kadını ikinci sınıf gören bütün anlayışlara karşı mücadelelerine vurguladı.

8 Mart’ın tarihçesini anlatarak o günkü taleplerin bugün de güncelliğini koruduğuna dikkat çeken Demirhan, “Eşit işe eşit ücret sorunu hala devam ediyor.  Kadınlar hala kısa süreli ve sigortasız işlerden çalıştırılıyor.  Asgari ücret sistemine geçmemek için direnen hükümet, çıkardığı çocuk bakım parası ile kadınları eve, çocukları da eğitimden yoksun bırakıyor. Hükümet milyarları bakım parası olarak savuracağına yeni ana okulları ve kreşler neden açmıyor” diye konuşmasını sürdürdü.

 

RUHUMUZA DA SALDIRIYORLAR!

“Almanya’da yaşlı kadınların yüzde 10’u yoksulluk içinde yaşıyor. 34 ülkeden oluşan OECD sunduğu raporda “Cinsiyet Uçurumunu Kapatmak”  Almanya ile ilgili bölümü, kadın ve erkekler arasındaki ortalama gelir farkının yüzde 22 olduğuna dikkat çekiyor. 25-54 yaşları arasındaki kadınların yüzde 62’si yarım günlük işlerde çalışmaktadır. Bu demektir ki yaşlılıkta kadınları yoksulluk bekliyor. Çalışma yaşamında karşı karşıya olduğumuz sorunlar derinleşerek büyüyor. Kadınlar, sosyal güvenceden yoksun işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Düşük ücretli işlerde çalışanların yüzde 70’i kadınlardan oluşuyor.

Eşit haklara sahip olmamak, dil bilmemek, kalifiye olmamak gibi nedenler göçmen kadınların bu sorunlardan daha yoğun etkilenmesine yol açıyor.

Sistem bir yandan ekmeğimizi,  çocuklarımızın geleceğini elimizden alırken, diğer yandan ruhumuza saldırıyor. Sadece ekonomik değil, bizim ruhumuza da saldırıyorlar. Bu saldırılara hayır demek için bir araya gelmeliyiz.

Her yerde her alanda kadınların bir araya gelerek, dilimizin döndüğü kadar dil, din, ırk ayrımı yapmadan insanca yaşanacak bir dünya için el ele verelim.” diyerek mücadele çağrısı yaptı.

Kültürel bir programın da sunulduğu etkinlikte, kadınlar yaşamlarına ilişkin okudukları şiirlerle de renk kattılar. Evrensel Kültür Merkezi (EKM) Halk Müziği Korosu beğeniyle dinlendi. Grup Şahinler’in hareketli müziğiyle kadınlar halay çekerek etkinliği sonlandırdılar.

 

Close