Written by 12:49 HABERLER

DPD’de işçiler tepkili

Paket servisi DPD, uluslararası alanda pazar payını artırmak için yeniden yapılanma sürecini sürdür…

Paket

15 yıllık DPD işçisi M., 3 Eylül günü aldığı mektubu görünce gözlerine inanamadı. DPD yönetimi Erfstadt-Lechenich’deki depoda gece vardiyasında çalışan işçilerin aylık çalışma sürelerinin 169 saatten 130’a düşürüleceğini ve dolayısıyla ücretlerin de aynı oranda düşeceğini bildiriyordu.

Aynı gün yapılan bilgilendirme toplantısında, yeni kurulan makinelerin verimliliği nedeniyle daha az işgücüne ihtiyaç olduğu açıklanmıştı.

600 EURO ÜCRET GASPI

İşçilere imzalamaları için dayatılan ve 1 Ocak 2014’de yürürlüğe girecek olan “ek anlaşmaya” göre 2000 Euro civarında olan temel aylıklar 1400 Euro’ya düşecek.

Toplantıda işletme yönetimine ve işyeri temsilciliğine (Betriebsrat) yönelttikleri sorularla tepkilerini de ortaya koyan işçiler, ilk etapta “600 Euro eksik maaş ile nasıl geçineceğiz” sorusuna yanıt arıyorlardı.

DPD şefleri, “başka bir alternatif yok, istemeyen paralı çıkış alabilir” diye “katı tutum” sergilerken, işyeri temsilciliği ise işçilerin tepkilerine güya ‘anlayış’ gösteriyordu. Ücretlerin bir çırpıda 600 Euro düşmesinin “bir şok” olduğunu söyleyen işyeri temsilciliği, “ama bu en azından işsiz kalmaktan daha iyidir” demekten de geri durmuyordu.

İŞLER AZALMIYOR!

Değişik uluslardan işçilerin çalıştığı depoda gece vardiyasında ortalama 45 bin paket işleniyor. 1 Ocak 2014’den itibaren tam kapasite çalışması planlanan yeni makinelerle saatte 18 bin paket elden geçebilecek. Ve böylece gece vardiyasında işleme tabi tutulan paket sayısı 45 binden 108 bine çıkacak.

45 bin paket 8 saatte işlenirken yeni makinelerle 6 saatte 108 bin paket işlemden geçecek. Bu ise işin azalmadığı aksine daha da artması anlamına geliyor. Nitekim bugüne kadar saatte 5600 paketi işleyen gece vardiyası yeni yılda saatte 18 bin paketi işleme tabi tutacak. Yani işler şeflerin ve işyeri temsilciliğinin ileri sürdüğü gibi azalmıyor aksine üçe katlanıyor!

“GÜNDE 5-7,5 TON TAŞIYORUZ”

Gelişmelerle ilgili gazetemize bilge veren M., “Şimdiki durumda her gece bir işçi 5 ila 7,5 ton arasında paket taşıyor. Dünyanın her yerinden gelen paketleri minibüs ve kamyonlardan indiriyoruz, gidecekleri yere göre istifleyip minibüs ve kamyonlara tekrar yüklüyoruz.”

Paket denince genelde insanların aklına küçük paketlerin geldiğini söyleyen M., “Bazı paketler 30-40 kilo olabiliyor. Normalinde paketler ağır olduğunda ikinci bir arkadaş yardıma gelmesi gerekiyor. Ama kamyonlar aynı anda geldiği ve kısa sürede boşaltılması gerektiği zaman yardıma kimse gelmiyor. Herkes biran önce arabasını boşaltmaya çalışıyor” diyor.

M.’nin bu sözleri günlük çalışma sürelerinin neden 8 saatten 6 saate düşürülmek istendiğini de ortaya koyuyor. Üçe katlanacak paket sayısını fiziksel olarak herkesin kaldıramayacağı ortada. Fakat M., bu kadar paketin 6 saatte yapılmasına da birçok işçinin fiziksel olarak dayanamayacağını söylüyor. “Bence 6 saat DPD yönetimi için bir ilk adım. Daha sonra bu saati 4’e düşüreceklerdir” diyen M., “Birçok arkadaşımız 40-50 yaşları arasında. İnsan ben dayanırım diye düşünüyor ama birkaç hafta sonra bunun o kadar da kolay olmadığını görüyor” diyor.

GECE DAĞITILAN BİLDİRİ

Tepkilerin artması ardından bazı işçiler bir yanda işyeri temsilciliğini tutum almaya zorlarken sendikaya giderek ne yapılabileceği üzerine bilgi almaya çalışmışlar. “Betriebsrat en sonunda bize bir açıklama verdi. Herkesin Almancası iyi olmadığı için mektubu daha iyi anlayanlarla birlikte grup halinde okuduk” diye konuşan M., “Altında imza olmasa açıklamayı işveren yaptı derdik. İşverenin haklı olduğu, anlaşmayı imzalamayanların işini kaybedecekleri falan yazıyordu. Ama sendikanın tutumu da önce iyi değildi!” dedi.

Görüştükleri sendika sekreterinin kendilerine, ‘imza atın ama yasal haklarımı arayacağım şerhi koyun” dediğini söyleyen M., “Bu işlerden anlayan başka arkadaşlarla konuştuk ve kesinlikle imza atmamız konusunda uyarıldık. Bizde imzalamadık” diyor.

Bir gece vardiyası öncesi deponun önünde “gece vardiyasından bazı işçilerinin aileleri” imzalı bir bildiri dağıtıldığını ve bildiride ücret soygununa dikkat çekildiğini gülerek anlatan M., “Tabi bildiri içerde bayağı toz kaldırdı. Ertesi gün sendika sekreterleriyle yapılacak toplantı iptal edildi ve vardiya sorumlusu bekleyen işçilere, ‘kimsenin yeni sözleşmeleri imzalamasına gerek yok. Şimdilik böyle idare etmeye çalışacağız’ dedi. Bakalım şimdi ne olacak” diyor.

“BİRLİĞİ SAĞLAMAK GEREKİYOR”

DPD yönetiminin ücretleri gasp etme planları şimdilik geri püskürtüldü. Fakat yeni makineler 1 Ocak’tan itibaren tam kapasite çalışacak ve iş yoğunluğu iyice artacak. Bugün her vardiya 5-7,5 ton yük taşıyan işçiler yeni yılda 15-20 ton yük taşımak zorunda kalacaklar. Buda işin diğer yanı.

M. aslında, “bakalım şimdi ne olacak” sorusunun yanıtı da biliyor. Öncelikle işçiler arasında birliği sağlamak ve DPD’nin saldırılarına karşı birlikte hareket etmek gerekiyor.

“Bizim orada çalışmaya başlayan herkes bu işi mecburiyetten yapıyor. İşe başlayan herkes en fazla bir sene çalışırım, sonra bir güzel bir iş bulup ayrılırım diye düşünüyor. Ama dil yeterli olmayınca, meslek eğitimimiz olmayınca birde yaşımız ilerlemiş olunca başka iş bulmak hayal oluyor” diye konuşan M., “Madem bu işi yapmak zorundayız o zaman insanca koşullar için mücadele etmeliyiz, başka çaremiz yok” diyor.

Önümüzdeki dönem bir araya gelmek için çalışacaklarını söyleyen M., “Umarım arkadaşlar artık sorun bitti deyip gelmemezlik etmezler. Bence asıl sorunlar bundan sonra başlayacak” diyor. Ayrıca diğer DPD depolarıyla da irtibata geçmeye çalışacaklarını söyleyen M., “Bütün depolara yeni makineler kuruluyor. Her yerde paket sayısı giderek artıyor. Sadece burada değil bütün DPD işçilerinin birlik olması gerekiyor” diyor.

1997 yılında kurulan DPD, ilk yıllarda yılda 1,5 milyon paket dağıtırken bugün bu rakam günlük 2,5 milyona çıktı. DPD özellikle Almanya’da “B2B” paketlerinde (ticari paketler= “Busines to Busines”) dünyanın en büyük paket servisi olan DHL’i geçerek zirveye oturdu. DPD yönetimi 2014 ve 2015 yılını atılım yılları olarak ilan ettiler. Bu ise DHL ile bütün alanlarda rekabeti artırma anlamına geliyor. 2013 başında bir açıklama yapan DPD şefi Arnold Schroven, akaryakıt, kira gibi giderlerin sürekli arttığını söylerken, “asıl olarak ücret ve ücret ek giderlerinden tasarrufa gideceğiz” demişti.

DPD patronlarının saldırı planları hazır olduğu gibi bunu nasıl hayata geçireceklerinin planlarını yapıyorlar ve bu yönde ilk adımlarını atmaya çalışıyorlar. Diğer tarafta işçiler de ilk adımlarını atarak saldırıları sineye çekmek zorunda olmadıklarını gösterdiler. DPD depoları önümüzdeki dönem yeni mücadelelere sahne olmaya aday gibi görünüyorlar.

SERDAR DERVENTLİ

 

42 milyon Euro yatırım

DPD Erfstadt-Lechenich’deki deposuna 42 milyon Euro yatırım yaptı. 13 bin metrekarelik yeni tesis tam kapasite çalıştığı zaman saatte 18 bin paketi işleme alabilecek. Yeni kurulan bant sisteminde paketler 2,5 saniyede bir metre ilerleyecek. 320 kapısı olan tesiste bir gün içine 350 minibüs ve kamyon 300 işçi tarafından boşaltılıp doldurulacak. DPD 1 Ocak günü yeni tesisin çalışmaya başlayacağını ileri sürse de 21 Aralık’tan itibaren Noel dönemi de gözetilerek yeni tesisin tam kapasite çalışması bekleniyor.

Close