Stuttgart’ta sendikacı, işyeri işçi temsilcileri, Stuttgart Dostluk ve Derneği’nde düzenledikleri toplantıda sorunlarını tartışarak çözüm yolu aradılar. Önümüzdeki günlerde de bu tür toplantıları düzenleyeceğini belirten işçiler, işyeri temsilcileri ve sendikacılar, mücadele deneyimlerini değerlendirerek; örgütlü, ısrarlı ve haklı mücadele kazanımlarının çoğaltılarak yol alınacağını vurguladılar.
Son yıllarda Almanya’da da kiralık işçi uygulaması, esnek çalışma saatleri, aracı firma ve taşeronlaştırmalar almış başını gidiyor. Yaşananlar hak gasplarının ve daha fazla kar elde etmeye yönelik insanlık dışı uygulamaların hızla uygulamaya sokulduğunu gösteriyor. Zor bela bu türden işlerde çalışanlar sürekli tedirgin, acaba yarınım ne olacak endişesiyle yatıp kalkıyorlar.
Stuttgart Dostluk ve Derneği yaşanan gelişmelerden hareketle 22 Şubat Pazar günü bu konu üzerine bir bilgilendirme ve tartışma, çözüm yolları arama toplantısı gerçekleştirdi. Sendikacı işyeri işçi temsilcilerinin hazırladığı toplantı, içinde bulunduğumuz sürecin özellikle metal alnındaki eylemler nedeniyle oldukça verimli ve tartışmalı geçti.
Dost-Der adına kısa bir açılış konuşması yapan Mercedes işçisi Kenan Karaca, gerek bu toplantı gerekse de uyarı grevleri için çıkarmış oldukları bildirileri fabrika önlerinde yaygın biçimde dağıttıklarını söyledi. Birçok işçinin “yazılanların doğru ama ne yapabiliriz ki” diye serzenişte bulunduğunu belirterek „önümüzdeki dönem benzer toplantılarımız devam edecek” dedi.
“İŞÇİLERİN BİRLİĞİ VE UZUN SOLUKLU MÜCADELE”
Ağırlıklı olarak Almanca devam eden toplantıda sözü ilk olarak Stuttgart IG Metall sekreteri Andre Kaufmann aldı. Kaufmann, değişik fabrikalarda, TİS kapsamında olan olmayan işletmelerdeki ücretler arasındaki uçurumu örnekler vererek konuşmasını sürdürdü. Kendisinin daha önce Bremen Mercedes’te çalıştığını ve 8 yıl da işçi temsilciliği yaptığını, burdan da sendikacılığa geçtiğini belirterek uyarı grevleri sürecinde 17 defa eylem yaptıklarını açıkladı. Andre Kaufmann genç işçilerin (çırakların) uyarı grevlerindeki tutumlarının övgüyü hak ettiğini, mücadelede işçilerin birliği ve uzun soluklu mücadelesinin öneminin altını çizdi. Sendikalarımızla ilişkilerimizi sıkı ve canlı tutmalıyız diyerek sözlerini tamamladı.
“SABIRLI VE ISRARLI ÇALIŞMALAR KAZANDIRIYOR“
Feuerbach IG Metall’de sekreter olan ve özelliklede taşeron firmalar konusunda çalışmalar sürdüren Ergün Sert ise konuşmasında, Stuttgart ve çevresinde yapmış olduğu olumlu çalışmadan örnekler aktardı. „Taşeron firmalar ile patronlar, hem azami kar elde ediyorlar, hem de işçiler birliğini bölüyorlar. İki yıl, altı yıl aracı firmada çalışan işçi arkadaşlarımızın psikolojisi alt üst oluyor. Bu alan zor ama sabırlı ve ısrarlı çalışmalarımız olumlu sonuçlar veriyor. Büyük firmalar dahi taşeron işçi çalıştırıyorsa bizim biraz düşünmemiz gerekir” dedi.
Öteden beri mücadelecilikleriyle öne çıkmış Untertürkheim Mercedes Fabrikası’nda İşçi Temsilcisi Adnan Yürekli ise konuşmasında, „sendikanın ileri sürdüğü taleplerin elde edilebilmesi için hep birlikte hareket etmeliyiz. Birlikte hareket edildiğinde nasıl kazanımlar elde ettiğimizi bizler yaşadık ve gördük. Düşük ücretli çalıştırmaya ve taşeronlaştırmaya karşı bizin fabrikamızda oldukça duyarlıyız” dedi.
“HAKLI KAVGAMIZA DEVAM EDECEĞİZ“
Esslingen Voith fabrikasından toplantıya katılan bir işçi; „Her ay 20-30 saat fazla mesai paramız verilmiyordu. Öyle ki kimi zamanlar ayda 200 saate kadar çalışabiliyorduk. Giydiğimiz iş elbisesi eskidikçe adeta tahtaya dönüşüyordu. İşveren keyfine göre davranıyordu. İşe alınmalar sürekli şefler ve ustabaşılar aracılığıyla oluyor. Ben 15 yıldır firmada çalışıyordum işyeri işçi toplantısı yapıldığını duymadım. Bunları görüp karşı durduğum için işyerinde sürgüne gönderildim” diyerek karşılaştıkları zorlukların üstesinde nasıl geldiklerini aktardı. Yeni bir temsilcilik seçildiğini söyleyen işçi, “Bugün ise işyerimizde durum biraz da olsa düzeldi. Örnek olarak; iş güvenliği sağlandı, işveren kafasına göre fazla mesai yaptıramıyor, işçi toplantıları artık düzenli yapılıyor, BR çoğunluğu işçilerden yana tutum alıyor. Taşeron firma üzerinden işçi alımını artık durdurdu. Bugünlerde işverenin fabrikayı satacağını duyduk. Yani fabrika el değiştirecek. Olsun biz haklı kavgamıza devam ederiz” diye konuşmasını sürdürdü.
“HATALARIMIZDAN ÖĞRENEREK, TAVİZ VERMEDEN ÇABA…”
Waiblingen Bosch İşyeri İşçi Temsilciliği Başkanı Gürhan Ağ, “Almanya’nın ve bazı sendikacıların dilinde düşürmediği sosyal adalet hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Almanya da yoksulluk son yıllarda azalmak bilmiyor. 12.5 milyon insan fakirlik sınırında yaşıyor. Kimler bu yoksullar; çalışarak yaşamını ikame edenler, göçmenler, mülteciler ve yaşlılar. Taşeronlaştırmanın yaygınlaşmasında sendikaların, bizlerin payı var. Örgütlü olarak güvencesiz işlere, düşük ücrete karşı hareket etmiş olsaydık bugün bu noktaya gelinmezdi. İşçi temsilcileri arasında üç eğilime dikkat çekmek istiyorum. Birincisi; bize ne biz işimize bakalım. İkincisi; taşeron üzerinde alınanlar çalışsınlar, bir süre sonra kademeli olarak ihtiyaca göre kadrolu işçi yapmak için uğraşırız. Ya da asgari ücret eşitliği için çaba sarf ederiz. Üçüncüsü ise benim içinde bulunduğum eğilim. İşyerinde aracı firma istemiyoruz. Eğer ihtiyaç varsa ki çoğu zaman oluyor da işçiler kadrolu olarak alınmalı. Bu konuda taviz vermeden çaba sarf ediyoruz. Ancak bunu sizlerle, işçilerle birlikte gerçekleştirebiliriz“ dedi.
“SADECE İYİ SENDİKACI OLMAK YETMEZ…“
Almanya da çalıştıkları halde yoksul olanların sayısında bir düşme olmuyor. Yine zengin ile yoksul arasındaki uçurumda hızla büyüyor. Genç işçilerin gelecekleri ve birçok konularda tartışmalar devam etti. Tüm konuşmacıların sunumları zaman zaman alkışlarla karşılandı. Sorular soruldu, kendi deneyleri aktarıldı, tartışmalar devam etti. Ve son sözü Andre Kaufmann alarak, “sadece iyi sendikacı olmak yetmez. Daha güzel bir toplum ve yaşam hayalleri olan sendikacılara, temsilcilere ihtiyacımız var. Ve hep birlikte bunları çoğaltmalıyız” diyerek tamamladı.
Ali Çarman
