Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu’nun (DİDF) 30. yıldönümü etkinliklerinin sonuncusu, 13 Kasım’da Köln Demokratik İşçi Derneği tarafından yapıldı. Mikail Aslan, Oğuz Aksaç, Grup Rastlantı, Yasemen, Gülistan ve Deniz’den oluşan dernek müzik grubunun türküleriyle halayların çekildiği etkinliğe yaklaşık 600 kişi katıldı. Aynı gün Almanya’nın değişik şehirlerinde yapılan işçi eylemleri de şenliğe yansıyan konulardan biri oldu. ‘Krizin yükünü taşımayacağız’ diyen 150 bin emekçinin coşkusu yapılan konuşmalarla salona taşındı.
Dernek başkanı Sefariye Ekşi, gençlik adına konuşma yapan Çiğdem Ronaesin, ve DİDF Genel Sekreteri Hasan Kamalak, hükümetin ve tekellerin kısıtlama paketlerine karşı emekçilerin, gençlerin birliğinin oluşturulması ve ortak mücadele edilmesinin önemini vurguladılar. Sol Parti NRW Eyalet Parlamentosu milletvekilleri Alev Özlem Demirel ve Baerbel Beuermann, yerel yönetimlerinin bütçe açığına bağlı olarak gündeme getirdiği kısıtlama planları ve buna karşı yapılabilecekleri anlatırken Federal Parlamento Milletvekili Matthias W. Birkwald, emeklilik reformuna karşı mücadele çağrısı yaptı.
Şenliğe gençlerin katılımı dikkat çekti.

YOĞUN BİR ÇALIŞMA SÜRDÜRÜLDÜ
Köln Demokratik İşçi Derneği üyeleri, yıllardır sürdürdükleri çalışmalarını şenlik öncesi daha da yoğunlaştırdılar. Oluşturulan gruplarla ev ziyaretleri yapıldı, standlar açıldı, pazar yerlerinde, değişik toplantılarda şenliğin duyurulması için büyük çaba harcandı. Gençler ve kadınlar ilk kez böylesi bir faaliyete katılan arkadaşlarıyla sadece etkinliği duyurmadılar, hükümetin kısıtlama planlarının emekçilere etkisi üzerine bilgilendirmeler yaparak örgütlenmenin zorunluluğunu konu ettiler. Şenlik, yalnızca emekçilerle birebir ilişkinin değil var olan örgütlerin de güçlenmesini sağladı. Çoğu zaman yapıldığı gibi diğer faaliyetler durdurularak her şey şenliğe endekslenmedi, başlatılan faaliyetler, öne konan görevler sürdürüldü ama şenliğin başarısının faaliyetleri güçlendireceği göz ardı edilmedi.
Semtlerde yapılan çalışmalarda, ev gezilerinde emekçilerin kısıtlama planlarından haberdar olduğu, kendilerine kader olarak dayatılan bu durumdan çıkış yolu aradığı dikkat çekti.

BAŞARILI BİR ÇALIŞMA
Köln DİDF’in gerçekleştirdiği Emek Şenliği, bazı eksikliklerine rağmen başarıyla gerçekleşti. Ve şenliğin atmosferi, “her koyun kendi bacağından asılır” diyenlerin yanıldığını bir kez daha gösterdi.

Semra Çelik KÖLN

Güven vermek, güven duymak

Herhangi bir dernek, kurum uzunca denilebilecek bir zaman dilimi içinde sürdürmüş olduğu çalışmayı belli bir günde birleştirmeyi, sergilemeyi önüne koyduğunda, ister istemez “Acaba beklenildiği kadar insan gelecek mi?” sorusu öne çıkıyor.
Köln’de 13 Kasım günü gerçekleştirilen Emek Şenliği öncesinde yürütülen hummalı çalışma sırasında da kafalarda hep bu soru vardı. Şenliğin “sıcak sonbahar”ın doruk noktası olan 13 Kasım’a denk gelmesi, aynı gün kentte benzer bir kaç etkinliğin daha olması, çalışmayı yürüten gençler, yetişkinler ve kadınlar arasında bu sorunun daha sıkça sorulmasına neden olabiliyordu.
Keza, şenliğin yapıldığı Chorweiler ilçesinin kent merkezden uzak olmasının da katılımı etkileyebileceği yine sıkça dile getiriliyordu.
Ne var ki, bütün bu negatif faktörlerin pozitife dönüştürülmesi ısrarlı, planlı, özverili bir çalışmadan başka geriye bir seçenek bırakmıyordu.
Chorweiler’de çok sayıda Türkiye kökenli göçmenin yaşaması nedeniyle, özellikle son iki haftada burada yoğunlaştırılan geniş propaganda çalışmasının boşuna olmadığı, 13 Kasım günü görüldü.
Buradan ilk kez böylesine bir etkinliğe katılan insanların sayısı hiç de azımsanmayacak bir düzeydeydi.
Keza, şenlik propagandası için Hayat TV’den Köln Radyosu ve internete kadar değişik araçların da etkili bir şekilde kullanılması, şenlik günü kapıda satılan bilet sayısıyla kendisini ifade etti.
Şenlik öncesinde sürdürülen planlı çalışma, şenlik sırasında da devam etti. Şenliğin başlamasına daha saatler kala salonda buluşarak hummalı bir şekilde yapılan hazırlıklar, herkesin görevini aksatmadan şenlik sonuna kadar sürdürmesi, doğal olarak program akışını olumlu anlamda etkiledi ve oldukça planlı bir etkinlik olmasını sağladı.
Bütün bunlar doğal olarak, ilk kez ya da pek çok kez böylesine etkinliklere katılanların ayrılırken ya da sonradan ifade ettiği memnuniyet ve teşekkür, bir güven duygusunun gelişmesine yol açtı.
Emek Şenliği bu bakımdan Köln’de 30 yıldır DİDF çatısı altında yürütülen çalışmanın azımsanmayacak düzeyde Türkiye kökenli göçmenler arasında güven yarattığını bir kez daha gösterdi. Bunu bir araya getirmek için planlı ve kendisine güvenen bir çalışma sürdürüldüğünde daha nice başarılı şenlikler yapmanın önünde hiç bir engel olmadığını da gösterdi. Bu nedenle, 13 Kasım’daki şenlik Köln’de yürütülen çalışmaya güç ve güven verdi, daha büyük etkinliklerin örgütlenmesine de olanak sağladı.
30 yıllık mücadelenin birikimini kullanmak ancak hedeflerin büyütülmesiyle, çalışmanın zenginleştirilmesiyle, güçlerin birleştirilmesiyle mümkündür.