Written by 11:32 uncategorized

Ermeni sorununun çözüm yeri Türkiye’dir

Almanya Ermeni Kilisesi Başpiskoposu Karekin Bekdjian, Ermeni soykırımı, Almanya’nın tutumu v…

bekciyanPapa ve AP’nun soykırım konusundaki açıklamasına karşı Türkiye’nin tepkisi sert oldu. Ermeni kilisesinin bir temsilcisi olarak bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Papa’nın soykırıma yapmış olduğu atıf aslında yeni değil. Papa 2. Jean Paul da yıllar önce Ermenilere yönelik soykırım yapıldığını açıklamıştı. Papa ve AP’nun açıklamaları elbette büyük bir acı çeken halkımızın yüreğine su serpti. Bunları duyunca benim aklıma „100 yıl neden beklediniz?“ sorusu geliyor. Daha önce de bu açıklamalar yapılabilirdi. Belki de o zaman tartışmalar daha erken başlayabilirdi. Türk halkı da bunu daha önce öğrenebilirdi.

Bugün Ermeni sorunu konusunda yapılan tartışmalar önemli. Herkes görüşünü söylüyor. Televizyonda seyrettiğim bazı programlarda çok cesaretli çıkışlar yapılıyor.

Hükümetin 100 yıl boyunca inkar ettiği bu konuyu, kısa sürede kabul etmesi elbette beklenemez. Bu nedenle zamanla bu konunun daha geniş kesimler tarafından tartışılacağını inanıyorum. Bunun için zaman en iyi ilaçtır.

ALMANYA ESKİ TUTUMUNU SÜRDÜRÜYOR

Almanya’nın elindeki belgeler soykırım konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olduğunu gösteriyor. Buna rağmen Almanya neden açık bir şekilde soykırımı tanımaya yanaşmıyor?

Almanya Birinci Dünya Harbi’nde Kayzer II. Wilheim, verdiği bütün demeçlerde Osmanlıyı müttefik olarak görüyor, „çektiği acılar bizi ilgilendirmez“ diyordu. Bu doğrultuda Almanya tutumunu bugüne kadar sürdürdü. Bugün de Türkiye ile olan siyasi çıkarlarından ötürü aynı tutumunu sürdürüyor. Bana göre bu ilişkiyi zedelememek için tavrını koruyor. Gerçi Almanya’da bir çok yazar bu konunun üzerine gitti. Yeşiller’den Cem Özdemer önemli bir çıkış yaptı.

Biz Ermeniler olarak Almanya’nın bu konunun üzerine gitmesini talep ediyoruz. Artık bu konuya tabu olarak saklamaması, açık olarak konuşması, mümkünse de parlamentodan geçirmesi gerekiyor.

Almanya’nın soykırımla yüzleşme tecrübesi de var. Bu konuda Türkiye’yi zorlayacağına tersi bir tutum içinde. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben siyasi arka planında neler olduğunu bilemiyorum. Siyasi ilişkiler büyük bir rol oynuyor. Dünyadaki bütün ülkeler birbirine bağlı. Bu nedenle bazı şeyleri saklıyorlar. Bu, siyasetçilerin açıklaması gereken bir durum. Almanya’nın katliamdan haberdar olmaması mümkün değil. Tahminlere göre Ermenilere yönelik katliamların yapıldığı sırada 330 kadar Alman subayı Türkiye’deymiş.

Türkiye’den yapılan açıklamalara bakıldığında Ermeni diasporası, soykırımın tanınması için faal şekilde çalışıyormuş. Birincisi gerçekten Ermeni diasporası dedikleri kesim ileri sürüldüğü gibi güçlü mü? İkincisi diasporadaki Ermeniler 100. yılda ne talep ediyor?

Açıkça söylemek gerekiyor ki, Ermeni diasporası abartıldığı kadar güçlü değil. Ama bu bir haktır. İnsanlar kendi haklarını aramalılar ve arıyorlar. Kürtler de aynı şekilde davrandılar ve bazı haklar da ifade ettiler. Örneğin babam hep bize anlatırdı. Kendisi askerdeyken Kürtlerin Türkçe konuşamamasından ötürü çok dayak yiyorlarmış. Şu anda Kürtlerin Kürtçe konuşması, türkü söylemesi serbest.

KÜRTLERİN TUTUMU OLUMLU

Ermeni soykırımında Kürt aşiret yönetimlerinin de önemli bir rol oynadığı biliniyor. Ancak bugünkü Kürt hareketi bu konuda değişik açıklamalar yaptı. Avrupa’daki Ermeniler olarak Kürtlerin Ermeni soykırımı konusundaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bugünkü durumu olumlu karşılıyoruz. Çünkü Kürtlerin bu konuyu açarak Ermeniler’den özür dilemesi ve açık olarak soykırımda kendilerinin de rol aldığını söylemesi tabi ki bizleri memnun ediyor. Çünkü bu gizlenecek bir durum değil. Tarih kitaplarında da var, Kendileri de bunu açık olarak söylüyor. Önce Ahmet Türk, sonra Selahattin Demirtaş açıklama yaptı ve bu konun konuşulması, diyalog konusu yapılmasını belirtiyorlar. Bu nedenle bugünkü Kürtlerin tutumu, siyaseti bizleri memnun ediyor. Kürtler daha çok geçmişleriyle yüzleşmek istiyor. İleride ne olur bilemeyiz. Ama bugünkü tutumları oldukça önemli.

ERMENİLER VE TÜRKLER BİRBİRİNİ TEDAVİ EDEBİLİR

100 yıl önce yaşanan soykırım ve onun yarattığı travma bugüne kadar devam etti. Bunun iyileşmesi, toplumların, halkların bir arada barış içerisinde yaşaması için Ermeniler ve Türkler neler yapabilir?

Hrant Dink, „Ermenilerle Türkler bir klinik vakadır. Birbirlerini tedavi etmeleri gerekiyor“ diyordu. O açıdan Türklerle Ermenilerin ciddi olarak, büyük bir sorumluluk bilinciyle diyaloga girmekleri gerekiyor. Sadece Ermenilerin yapacağı bir şey yok. Türklerin de öyle. Beraber oturup anlaştıklarında pek çok şeyin çözüleceğine inanıyorum. Diyalog en önemli araçtır. Bu konuda daha çok konuşmak gerekiyor. Her iki tarafın da uç noktalara kaçmadan, birbirini rencide etmeden medeni bir şekilde konuşmaları ve birbirini aydınlatması gerekiyor. Türkiye tarafı ‘tarihçilere bırakalım’ diyor. Ama bana kalırsa asıl olarak tarihçiler meseleyi bu duruma getirdi. Herkes kendine göre bir tarih yazdı ve yorumladı. Bu nedenle tarihçilerin dışında demokrat, aydın kesimlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Yine hükümet temsilcileri de bir araya gelmeli, medeni bir şekilde konuşmalılar. Ancak bu sorunun asıl çözüm yeri Türkiye’dir. Dışarıdan açıklamalar, konuşmalar ve alınan kararlarla pek bir şeyin değişeceğini zannetmiyorum.

(Yücel Özdemir)

Close