H. TOKTAŞ
Geçenlerde “Metin Oktay’ın hayatından anılar” diye bir yazı okudum. 70’li yılların ortalarında bir akşam Metin Oktay ve arkadaşı Taksim’de canlı müzik yapan bir lokalde eğleniyorlar. Arkadaşıyla birlikte tuvalete giriyorlar. Çıkarken Metin Oktay, tuvaletleri kontrol eden kadına o günün parasıyla 500 TL veriyor. Bunun üzerine arkadaşı “Baba ne yaptın? Ne kadar para verdiğinin farkında mısın?” diyor. Bunun üzerinde Metin Oktay arkadaşına dönüp, “Biz her gece buralarda sabahlara kadar eğleniyoruz. Anamız yaşındaki kadınlar b… kokuları içinde ekmek paralarını kazanmak için oturuyorlar. Sana vasiyetimdir, bundan sonra gittiğin yerlerde en büyük bahşişi tuvaletlere bakan teyzelere vereceksin” diyor.
6 Şubat tarihli Evrensel gazetesinde, Hataysporlu Ganalı Cristian Atsu’nun depremde öldüğünü okumuştum. Haberde Atsu’nun da Gana’da yoksulluktan dolayı suç işleyip cezaevine giren çocukların para cezalarını ödeyip onları özgürlüklerine kavuşturmak için defalarca yardım ettiği anlatılıyordu.
Bu iki anlamlı örnekten esinlenerek Düsseldorf Havaalanında DLG firmasında birlikte çalıştığım Ganalı Joseph Annor Aziz arkadaşımı sizlere yazmak istedim.
Aziz on kardeşin dokuzuncusu. Çocukluğunda sokakta kardeşleriyle top oynamaya başlıyor. 18 yaşında Gana birinci ligi olan “Goldfields old players”te “Hearts of Aak Accra” takımında profesyonel futbola başlıyor. Aziz’in ağabeyi Tetteh Emanuel de o dönem önce Rize sonra da Trabzonspor futbol takımında oynamış.
Aziz 1994’de Gana’daki Hearts of Aok’tan Polonya birinci lig takımı Varşova’ta transfer oluyor. 96/97 sezonuna kadar Polonya’daki değişik takımlarda top koşturan Aziz, sonra Peru’daki Clup Sporting Cristial Lima’ya transfer oluyor. 1998’de ise oradan ikinci ligde oynayan Stuttgart Kickes takımına transfer olmuş. Ardından Augsburg ve ardından Eintrach Tire’de yaklaşık 5 yıl oynamış. Almanya geldiği zaman Gana’daki yoksul çocuklara SOS adlı yardım kurumu üzerinden yardım etmeye devam etmiş. Aynı dönemde geldiği kentteki papazlara da maddi yadımda bulunmuş.
Aziz o yılları şöyle anlatıyor: “Almanya’dan Gana’ya her gittiğimde sokaklarda çocukların su, mendil ve diğer şeyleri sattıklarını gördüğümde, babam erken öldüğü için küçük yaşta yaşadığım zorluklar aklıma geliyordu. Onun için her zaman SOS ve papazlar üzerinden bu çocuklara yardım ediyordum. 2004’de sağ ayak bileğim sakatlandığı için futbolu bırakmak zorunda kaldım.”
Futbolu bırakmak, yeşil sahalardan ayrılmak zorunda kaldıktan sonra hayatını işçilik yaparak sürdürmeye devam etmiş Aziz. Önce Köln’de bir taşeron firma üzerinden Ford’da çalışmış. Ardından Köln Havaalanı’nda Fidiex Paket firmasında çalışmış. 2012’de evini Düsseldorf’a taşıyınca bu sefer Düsseldorf Havaalanı’nda DLG firmasında işe başlamış. İşçilik yaşamında da yoksul çocuklara yardım etmenin güzel olduğuna, ancak papazlara yardım etmenin bir anlamının olmadığına karar vermiş. Bu kararını da şöyle anlatıyor: “Papazlara bakıyordum, özel uçaklarla geziyorlardı. Hallleri vakitleri yerinde. Bizim verdiğimiz parayla lüks bir hayat sürdürüyorlar. Bunu görünce onlara yardımı kesmeye karar verdim. Aklıma yoksul çocukları kurtarmak için onları okutma fikri geldi. 2017’de Gana’nın Accra şehrinde yoksul çocuklar için bir okul açmaya karar verdim” diyor.
Aziz’in açtığı okul anaokuldan 9. sınıfa kadar eğitim veriyor. Okulda çocuklara bir öğün yemek veriyor. Okulu tüm giderlerini işçi Aziz karşılıyor.
Yaşadığı sakatlık nedeniyle futbol hayatı biten Aziz’in yeşil sahalardaki hayallerini şimdi kızı Ashira Micah sürdürüyor. Ashira SVF Duisburg’da futbol oynuyor.