Written by 16:35 Allgemein

Göçmen kadınlar eşitlik istedi

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Almanya’nın birçok kentinde düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Eşitlik talebinin öne çıktığı etkinliklerde 8 Mart’ın 100. göçün 50. Yılı’na özel olarak dikkat çekildi.

STUTTGART
Stuttgart’ta 5 Mart tarihinde „eşit işe eşit ücret“ talebiyle gerçekleştirilen kutlamaya 150 kişi katıldı. Gülay Taş’ın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, Göçmen Kadınlar Birliği adına konuşan Elif Sarı kadınların çalışma ve yaşam koşullarına değinerek birlikte mücadele çağrısı yaptı. Federal Parlamento Milletvekili Sevim Dağdelen ise Hartz IV, emeklilik yaşının yükseltilmesi, eğitim, sağlık alanında yaşanan sorunlara değindiği konuşmasında, şimdiki hükümetin kimin hükümeti olduğunun geçen süre zarfında binlerce kez kanıtlandığını dile getirdi. Kutlamanın kültürel bölümünde ise kadınların şiir grubunun yanı sıra dia gösterimi yer aldı. Kutlamaya Grup Mannheim ve Gökhan Büyüktaş da ezgileriyle katıldı.
ULM
Sendikalar, partiler, dernek ve değişik kurumlardan kadın gruplarının içerisinde bulunduğu 8 Mart Kadın Komisyonu tarafından  6 Mart Pazar günü Einstein Haus’da “50. yılında göçmen kadın“ konulu açık oturum düzenlendi. Ulm Dostluk Derneği’nin de düzenleyiciler arasında yer aldığı etkinlik çok sayıda katılımcı tarafından ilgiyle izlendi. Dostluk Derneği yöneticilerinden Nurcan Çok’un yönettiği etkinliğe, Göçmen Kadınlar Birliği’nden Sevgi Aslanboğa, Ulm Belediyesi Uyum Sorumlusu Christine Grunert ve 1970 yılında Almanya’ya göç eden Ayşe Bozgülcü katıldı.
Sevgi Aslanboğa konuşmasında, göçmen kadınların toplumsal durumunu değerlendirerek “Göçmen Kadınlar Birliği olarak kadınların ve özellikle göçmen kadınların toplumsal yaşama katılmalarının önündeki engellerin kaldırılmasını istiyor, kadına yönelik şiddete, cinsel ayrımcılığa baskıya ve eşitsizliğe hayır diyoruz“ diye konuştu.
Christine Grunert, Ulm’daki göçmenlerin durumu ile ilgili olarak bilgiler verdiği konuşmasında ’nüfusun önemli bir kesiminin göçmen olduğu kentte Ulm Belediyesi olarak, göçmen kadınların uyum sağlayabilmeleri için çalıştıklarını ve onlara, Almanca öğrenmeleri için kurslar düzenlediklerini dile getirdi.
Ayşe Bozgülcü ise konuşmasında, 1970 yılında Almanya’ya geldiğini bir çok işyerinde çalıştığını iş olanakları azaldıkça yılmadığını, kamyon ve otobüs ehliyeti yaparak önceleri bir çok insan tarafından halen garip karşılanan kamyon şoförlüğü şimdi ise otobüs şoförlüğü yaptığını söyledi. Etkinlikte Nurcan, Murat, Salman ve Sinan’dan oluşan Dostluk Derneği üyeleri kısa bir dinleti sundular.
KARLSRUHE
Karlsruhe’de değişik kadın örgütlerinin düzenlediği 8 Mart kutlamasına 200 kişi katıldı. 8 Mart Komitesi adına yapılan konuşmada, aradan geçen 100 yıla karşın dünya çapında kadınların taleplerinin hala güncelliğini koruduğu vurgulandı.
Yerli ve göçmen kadınların birlikte organize ettiği etkinlikte Dr. Salua Nour’un Mısır ve Tunus’ta kadınlarının mücadelesinden örnekler sunduğu konuşması ilgiyle dinlendi. Salua Nour, bölgedeki mücadelenin gelişim sürecini ve kadınların bu mücadeledeki rolünü anlattı. Program kadınların oluşturduğu ritm grubunun dinletisi ve Biestig grubunun şarkılarıyla sona erdi.
BİELEFELD
Bielefeld’de sendikaların çağrısıyla bir çok parti ve kitle örgütünün katıldığı 8 Mart yürüyüşü coşkulu geçti. Çoğunluğu kadınların oluşturduğu yürüyüşe yaklaşık 500 kişi katıldı. „Gül yeterli değil“, „Özgür, şiddetsiz bir yaşam „, „Eşit işe eşit ücret“ yazılı pankart ve dövizler taşıyan kadınlar, çeşitli noktalarda konuşmalar yaparak, şiddeti, işsizliği ve düşük ücret politikasını protesto ettiler.
Yürüyüşün ardında belediye salonunda devam eden etkinliğe Bielefeld Belediye Başkanı da katılarak bir konuşma yaptı. „Kadınlar Çözümdür; Sorun Değil“ başlıklı  sunumdan sonra Kadınlar Korosu  sahne alarak şarkılar söylediler.
Yürüyüşe aralarında sendikalar, Göçmen Kadınlar Birliği ve değişik kadın örgütlerinin de bulunduğu 30’a yakın kurum destek verdi.
HAMBURG
8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü, Hamburg Göçmen Kadınlar Birliği’nin organize ettiği zengin bir programla kutlandı. Heinrich-Wolgast Okulu’nda gerçekleştirilen etkinliğe 150 kadın katıldı. Zengin bir programın sergilendiği etkinlik coşku içinde gerçekleşti. Moderatörlüğünü Canan Akkaya ve Esra Karakış’ın yaptığı etkinliğe katılan Göçmen Kadınlar Birliği Başkanı Sidar Demirdöğen kadınlar üzerinde sınıfsal ve cinsiyetçi baskıların halen sürdüğüne dikkat çekerek „Almanya’da hala her 4 kadından 3’ü düşük ücretli işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Aldığımız ücret ise, erkeklerle aynı işi yapmamıza rağmen ortalama yüzde 23 daha düşük. 100. yılında haklarımız için sesimizi daha fazla yükseltmemiz gerekiyor“ şeklinde konuştu.
Hamburg Göçmen Kadınlar Birliği YK Üyesi Şehriban Karakış-Yıldız, da „Kadınların bundan 100 yıl önceki isteği oy hakkı talebiydi. Göçmenler olarak onlarca yıldır bu ülkede yaşamamıza rağmen seçme ve seçilme hakkına sahip değiliz. Her ortamda eşit haklar talebini dile getirmeye devam edeceğiz“ dedi.
Hamburg Ver.di Kadın Komisyonu üyesi Christiane Datemle-Voss ise kadınların örgütlenmesine, sendikalı olmalarının önemine ve ortak mücadelenin gerekliliğine dikkat çekti.
Kültürel programda ise Hamburg Göçmen Kadınlar Birliği üyeleri Hanife Yılmaz ve Menekşe Ulucan’ın sergilediği skeçler izleyiciler tarafından beğeni ile izlendi. Kadınlar, Erol Aslan, değişik dillerden şarkılar söyleyen Aline Barthelemy ve Didem-Aze’nin söylediği şarkılarla eğlendiler.
DORTMUND
Dortmund Göçmen Kadınlar Birliği, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün 100. yılını  panel ve kültürel etkinlikle kutladı. Aysel Şenel ve Serpil Alan’ın moderatörlüğünü yaptığı kutlama, dünden bugüne kadınların mücadele tarihi konulu panelle başladı.
Panele, Göçmen Kadınlar Birliği’nden Pelin Şener, Klüh işyeri işçi temsilcisi Sema Tirhis, Hayat Televizyonu Ekmek ve Gül Programının yapımcısı Sevda Karaca, eğitimci Ute Cüceoğlu katıldılar.
Dünden bugüne kadın mücadele tarihini anlatan Pelin Şener, emekçi kadınların mücadele tarihinden örnekler verdi. Şener, „Ne sorunlarımızı ne taleplerimizi duyurmak ne de bu hedeflere ulaşmak için bir gün yetmez. Kadınların mücadele tarihinin de gösterdiği üzere ancak uzun soluklu, örgütlü bir mücadele ile başarıya ulaşabiliriz. Bu nedenle bütün kadınları Göçmen Kadınlar Birliği’nin çalışmalarına katılmaya ve örgütlenmeye çağırıyoruz“ diye konuştu.
Ute Cüceoğlu ise Almanya’da kadınların mücadele tarihine değindiği konuşmasında „Almanya’da yaşayan göçmenlerin yaşadığı sorunlar, Almanların yaşadığı sorunlardan farklı değil. Tabii ki Türkü, Kürdü, Perulusu ve diğer uluslardan göçmenlerin, göçmen olmaktan kaynaklı sorunları var. Ancak sorunlarımıza sahip çıktığımız müddetçe çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlarız“ dedi.
Sema Tirhis ise 21 yıldır havaalanında temizlik işçisi olarak çalıştığını belirterek başladığı konuşmasında, „Son beş yıl hariç onbeş yıl köle gibi çalıştım. İşyerinde yaşanan sorunlara ve yaşadığım sorunlara karşı kayıtsızdım. İşveren işçileri ellerinin arasına yerleştirmiş, parmaklarını oynattıkça işçiler bölünüyor parçalanıyordu. Çalıştığım işyerinde Türkü, Kürdü, Afrikalı, Yunanı, İtalyanı olmak üzere farklı milletlerden insanlar çalışıyor. Aynı havayı koklayan aynı ortamı paylaşan, aynı işi yapan işçiler, işverenin parmak oynatmasıyla birbirlerine düşürülerek köle gibi çalıştırıldı. Biz emekçiyiz, emek veriyoruz. Dilimiz, dinimiz, rengimiz, milletimiz ne olursa olsun, bir araya gelmek zorundayız. Ben dayanışmayı hak kazanmayı, haklarımız için sessiz kalmamamız gerektiğini mücadele ederek öğrendim. Mücadele ettik ve kazandık. Hayatımda birçok değişiklikler oldu. Yaşadığımız sorunların kaynağı bölünmemize ve parçalanmamıza neden olan olgu, kapitalist sistemdir“ dedi.
Hayat Televizyonu’nda yayınlanan Ekmek ve Gül programı yapımcısı ve sunucu Sevda Karaca ise, Ekmek ve Gül programını üç kişiyle başladıklarını şimdi ise dünyanın her tarafından kadınlarla birlikte yaptıklarını söyleyerek,“bu programda eve hapsedilmiş kadınların, şiddete maruz kalmış kadınların, iş ve ekmeği için mücadele eden kadınların sesiyiz.“ dedi. Ekmek ve Gül’ün evde, işyerinde, sokakta sözleri dikkate alınmayan, yaşam sınırları çizilmiş tüm kadınların programı olduğunu belirten Karaca, „programımız cinsiyet ayrımcılığını körükleyen, kadını metalaştıran, şiddeti meşrulaştıran ilkel ve aşağılayıcı anlayışlara, yasa ve uygulamalara karşı her kesimden kadının kürsüsü“ diye konuştu.
Birbirinden güzel şarkılarıyla katılımcılara müzik ziyafeti sunan genç müzik gurubu; Yasemen, Gülistan ve Deniz etkinliğe farklı bir renk kattı. Evrensel Kültür Merkezi’nin dans grubu da beğeniyle izlendi.
GEİSLİNGEN
Geislingen Göçmen Kadınlar Birliği’nin düzenlediği 8 Mart kutlamasına 80 civarında kadın katıldı. GKB YK üyesi Sevgi Aslanboğa yaptığı açılış konuşmasında, kadınların toplum içindeki hayatı, eğitimde, çalışma yaşamında, emeklilikte, mesleki olarak yükselme de karşı karşıya kaldıkları ayrımcılığa değindi. Etkinlikte konuşan Sol Parti Baden Württemberg Yönetim Kurulu üyesi ve Geislingen bölge adayı Sabine Damenmiller/Rösch ise  „Bugün krizin sonuçlarının çalışanlara fatura edildiğini, işsizlik, korumasız işler ve taşeron işçiliğin daha da yaygınlaşması biçiminde görüyoruz. Bu olumsuz gelişmelerden en çok da kadınlar etkilenmiş durumda. Bu olumsuzlukların üstesinden gelebilmek için biz emekçi kadınların politika, ekonomi, sendikalar gibi toplumu biçimlendiren kurumların yönetim organlarında eşit temsil olanakları için uğraşmamız gerekir“ dedi. Kutlamada, geçmişten bugüne kadınları ve mücadelelerini konu alan dia sunuldu.  Etkinlik, Göppingen’den Özlem Uca’nın şiir dinletisi ve yine Göppingen GKB grubunun kendi yazıp ve oynadıkları skeçlerle devam etti ve Grup Nudem’in müzikleri ile sona erdi.
MÜNİH
Münih Göçmen Kadınlar Birliği, 8 Mart’ı değişik kadın dernek ve gruplarıyla birlikte Heidhausen Gençlik Merkezi’nde kutladı. Göçmen Kadınlar Birliği, Innere Mission, Uluslararası Gençlik Merkezi, Evangelische Göçmen Yunan Evi, Kürt Kadın Grubu Nergiz, Alman- Latin Amerikan Dostluk Derneği, Milbertshofen Kadın İnisiyatifi tarafından birlikte hazırlanan gecede, DGB Yönetim Kurulu’nun yanısıra Kürt ve Afgan kadınlar adına da konuşmalar yapıldı. Gymnasium öğretmeni Renate ve arkadaşlarının hazırladıkları kadın hakları konulu sunum ilgiyle izlendi.
Göçmen Kadınlar Birliği adına yapılan konuşmada da 8 Mart’ın geçmişine değinilirken 100 yıldır devam eden sorunlara rağmen hala çözüm bekleyen sorunlara işaret edildi. Krizin yükünü omuzlarında daha çok hisseden kadınların hala eşit ücret alamadığına da dikkat çekilen konuşmada örgütlenme çağrısı yapıldı.
Kültürel programda ise, Sırbistanlı kız çocuklarından oluşan dans grubunun gösterisi, Yunan Kadın korosunun dinletisi, pandomim gösterisi, Alman ve Latin Amerikalı ikilinin sunduğu dinletinin yanısıra Türkçe ve Kürtçe şarkılar yer aldı.
Kadınlar şenlikte ayrıca 19 Mart’ta DGB’nin düzenleyeceği yürüyüşe de çağrı yaptılar.

DÜSSELDORF
Düsseldorf Gençlik ve Kültür Merkezi tarafından düzenlenen 8 Mart etkinliğine 120’yi aşkın kadın katıldı. Gençlik ve Kültür Merkezi Kadın Grubu adına Handan Durmuş yaptığı konuşmada, kadınların yaşadığı sorunlara ve taleplere dikkat çekerek birlikte mücadele etmeye çağırdı.
ATİD halk oyunları izleyiciler tarafından coşkuyla izlendi. Çağla’nın gitar dinletisi de beğeni kazandı. Bağlama hocası Hüseyin Ergün’ün türküleriyle katıldığı etkinlik, Grup Adal’ın müziği eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.
BERLİN
Berlin Göçmen Kadınlar Birliği (GKB) ve DİDF üyesi Berlin İşçi ve Gençlik Derneği (Bigede)’nin düzenledikleri etkinliğe çoğu kadın yaklaşık 150 kişi katıldı.
Ver.di Göçmenler Komisyonu ve gençlik kuruluşu djo’nun da desteklediği etkinlikte GKB adına konuşan Mehtap Çallı, kadınları ırkçılığa, ayrımcılığa, sınıfsal ve cinsiyetçi baskıya karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı.
Etkinlikte Ver.di temsilcisi Susanne Feldkötter de, GKB ve DİDF’in çalışmalarını takdirle izlediğini ve işbirliğini güçlendirmek istediklerini söyledi. Gilette Fabrikası’nda İşyeri İşçi Temsilcisi Ayşe Harman ise, kadın işçilere örgütlenme ve taleplerine sahip çıkma çağrısı yaparak, „ilk adresimiz sendikalardır. Onlara sahip çıkalım, mücadele örgütleri haline getirelim“ dedi.
Berlin’deki kutlamaya bütün Almanya’da uzun süre tartışılan Kaiser’s çalışanı Emely’nin katılması da dikkat çekti. İşveren tarafından haksiz bir biçimde işten atılan ve dayanışma eylemeleri sonucunda tekrar işine döne Emily, yaşadıklarını ve  Venezuela’nın başkenti Karakas’ta katıldığı Uluslararası Kadın Konferansı’na dair izlenimlerini aktardı.
Katılanlara keyifli dakikalar yaşatan müzik grupları Kalbin Yolu ve Na Part, dünya halklarının özlem ve duygularını yansıtan ezgiler sundular. GKB-Berlin ve Bigede üyelerinin hazırladığı ve Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün 50 yıllık geçmişini anlatan „Bavul Dolusu Hikayeler“ adındaki tiyatro oyunu da, izleyicilerin beğenisini topladı.
Etkinliğe katılan kadınlar, gelecek 8 Mart kutlamasını beklemeden çalışmalara daha aktif katılma çağrısı da yaptılar.
KREFELD
DİDF üyesi Krefeld Dayanışma Deneği Kadın Grubu ve Krefeld Göçmen Kadınlar Birliği tarafından yapılan etkiliğe, çoğunluğunu kadın emekçilerin oluşturduğu yaklaşık 200 kişi katıldı. Dayanışma Derneği Kadın Grubu adına Fidan Şahin’in açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, Göçmen Kadınlar Birliği (GKB) adına Ceyda Avgan, Avukat Esma Çakır-Ceylan ve Avukat Ursula Mende de birer konuşma yaptılar.
Krefeld Dayanışma Deneği saz ve koro gruplarından oluşan Çınar Korosu’nun dinletisi beğeni topladı. Ozan Derviş’in türkü dinletisinin ardında etkinlik, Duisburg DİDF skeç ve dans gruplarının gösterileri ile sürdü.
KÖLN
Köln Demokratik İşçi Derneği Kadın Grubu adına yapılan Emekçi Kadınlar Günü Şenliği, istikrarlı ve sabırlı bir çalışmayla başarı elde edileceğinin güzel bir kanıtı oldu. Şenliğin  hazırlığı ve konuşmacılarının çoğu dernek bünyesinde ilk kez böylesi bir faaliyete katılan kadınlardı. Çok sayıda kadınla ev gezileri, değişik kadın gruplarını ziyaret, pazar ve semtlerde çağrı dağıtarak şenliğin duyurusu yapıldı. Etkinliğin belirgin özelliği de sahnelenen kültürel sunumların çoğunun faaliyetlere katılan kadınlar tarafından hazırlanmasıydı.
300 kişinin katıldığı şenlikte kadın grubunun çabasıyla 40 yaşın üstünde kadınlardan oluşan halk dansları ekibi, skeç, Esma İlhan’dan şiir, Filiz ve Gülbahar’dan türküler yanında Deniz-Yasemen-Gülistan’dan değişik dillerden türküler ve Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Korosu ve Grup Rastlantı’dan oluşan kültürel program beğeniyle izlendi.
Kadın grubu adına Nurhayat Aras, Almanya’daki kadınların durumlarına dikkat çekip ortak talepleri dile getirirken, eşten bağımsız oturma izni, vatandaşlığa geçişin kolaylaştırılması, çocuk bakımı üstlenilerek ücretsiz dil kursları, ülkelerindeki mesleki formasyonlarının burada kabul edilmesi vb. taleplerini dile getirdi.
DGB Bölge Kadın Kolları Başkanı Eva Pohl da DİD Kadın Grubu’yla yıllardır beraber çalıştıklarını, bu yıl da 25 Mart’ta Köln Belediyesi ve kadın örgütleri tarafından düzenlenen yürüyüş ve etkinliğin hazırlıklarına göçmen kadınları temsilen grubu davet ettiklerini belirtti.
Halay ve danslarla sona eren şenlikte ayrıca, kadın grubundan Solmaz Özdemir’in resimleri sergilenirken, Havanur Türköz’ün ‚Ekmek istiyoruz Gül de‘ tablosu sahneyi süsledi.

Close