5 Şubat’ta bir evde çıkan yangında Pakistanlı bir anne ve çocuğunun yaşamını yitirmesi üzerine Hamburg kentinde “matem yürüyüşü” düzenlendi. Yanan apartmanda yabancı, göçmen ve evsizlerin kaldığı bilgisi, kundaklamayı ırkçı-faşist örgütlerin yapmış olabileceği şüphesini doğurmuştu. Yürüyüşün en önünde “Mülteciler hoş geldiniz” pankartı taşındı.
Eylemi Demokratik Güç Birliği ve Hamburg Türk Toplumu’nun da aralarında olduğu çok sayıda kurum destekledi. Yürüyüş, olayın yaşandığı apartmana kadar devam etti. Evin önüne karanfiller bırakılıp mumlar yakıldı. Daha sonra burada yapılan konuşmalarda Amadeu Antonio Vakfı, 1990’dan beri ırkçı saldırılarla ölenlerin sayısının 184 olduğunu açıkladı.
Bu vahim olay üzerine, Hamburg polisi tarafından alelacele “yangının 13 yaşında psikolojik sorunları olan bir çocuk tarafından gerçekleştirildiği” açıklaması yapılması ise, olayın üzerini örtme çabası olarak değerlendirildi.
Yürüyüş boyunca Hamburg polisinin bu açıklaması kınanırken, olayın tüm ayrıntıları ile aydınlatılması talep edildi. Hamburg’da SPD’nin sığınmacılara yönelik ırkçı politikaları eleştirilirken, ailenin katledilmesinden Hamburg hükümetinin sorumlu olduğu vurgulandı.
Çoğunluğunu Alman emekçilerin oluşturduğu mitinge yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Sol Parti ve DİDF’in çağrısıyla gerçekleştirilen mitinge Sol parti milletvekilleri Christiane Schneider, Norbert Hakbusch, Cansu Özdemir ve Mehmet Yıldız ile Yeşiller’den Milletvekili Filiz Demirel, belediye meclis üyeleri Bayram İnan ile Yusuf Uzundağ da katıldı. (Hamburg/YH)
KÖLN’DE DAYANIŞMA EYLEMİ
Hamburg’daki yangında hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralılarla destek ve Alman hükümetinin mülteci politikasını kınamak için Köln’de de bir dayanışma eylemi yapıldı. Alman Antifa gruplarının organize ettiği eylemde yapılan konuşmalarda mültecilere insanca yaşama, barınma ve dolaşma hakkı tanınması talep edildi. Kundaklamanın 13 yaşındaki bir çocuğun işi olarak gösterilmesini de eleştiren konuşmacılar; ‘Yapan bir çocuk dahi olsa nasıl bir aileden geliyor, birsinin tetikçisi mi?’ gibi soruların cevaplandırılmasını istediler. (YH)
