Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF)’na bağlı Hamburg İşçi ve Gençlik Derneği’nin geleneksel olarak düzenlediği Hamburg Kültür ve Edebiyat Günleri’nin 9.’su, 6-7-8 Şubat tarihlerinde Heinrich-Wolgast-Schule’de yapıldı.

Tiyatro Ulüm’ün “Günter Gider Mersin’e, Mehmet Daş Gider Tersine” adlı tiyatro oyunuyla açılışı yapılan etkinliğe ilgi yoğun oldu. Üç gün süren etkinliğe yaklaşık 300 kişi katılırken, Türkiye’den gelen yazarların yanı sıra Hamburg’dan yazarlar da eserlerini tanıttılar.

Dilan Baran ve Tacim Coşgun’un sunumunu yaptığı etkinliğin açılış konuşmasını ise DİDF Hamburg Yönetim kurulu üyesi Deniz Çelik yaptı. Çelik, yaptığı konuşmada, ırkçı-faşist çevrelerin İslam düşmanlığı temelinde Dresden merkezli yaptıkları eylemlere de değinerek şunları dile getirdi: “Almanya haftalardır adeta ayakta. Demokratik kamuoyunun ırkçılara karşı gösterdiği tavır, yerli ve göçmen emekçiler arasında önyargıları körüklemeye çalışanlara anlamlı bir yanıt oldu. Haftalardır bir çok yerde on binlerce insanın ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı sokakta olması, bir yandan ülkede ırkçı-faşist akımların zemin bulmasının zor olduğunu gösterirken; bir yandan da başta Türkiye kökenliler olmak üzere göçmenlere güven veriyor. Ama Alman halkının ırkçılığa karşı güçlü bir demokrasi ve eşitlik mesajı vermesi tek başına yeterli değil; kutuplaşmayı ve önyargıları körükleyen Türkiyeli örgüt, dernek ve dini kuruluşların tutumlarını da sorgulayıp mahkum etmemiz gerekiyor.”

Etkinlik kapsamında her yıl verilen onur ödülü bu yıl oyuncu Michael Weber aldı. Ödül, sinema sanatçısı Rolf Becker tarafından takdim edildi. Hamburg Sol Parti milletvekili Norbet Hackbusch da yaptığı konuşmada DİDF ile birlikte önemli çalışmalar yaptıklarını bunu kültürel alana da taşımak istediklerini belirtti.

Hamburglu yazar Esma Arslan da, “Resmime Dokunan Çığlık” adlı yeni kitabından kesitler okumadan önce edebiyat ve kültür için platform oluşturan, yazarlara eserlerini tanıtma fırsatı veren DİDF’e teşekkür etti.

Programda Güney Özkılınç, “Sinema ve Yılmaz Güney”, gazeteci Fehim Taştekin de “Türkiye’de ve Ortadoğu’da neler oluyor?” başlıklı bir sunum gerçekleştirdiler.

Programın son gününde ise sinemacı Suat Eroğlu ile “Türkiye Sinemasında İşçi Filmleri”, yazar-ekonomist Nevzat Onaran ile de “Ekonominin Türkleştirilmesinde 1915 Yağması” başlıklı toplantılar düzenlendi.

3 gün boyunca kitap, okur ve yazarların buluştuğu etkinlikte, Didem Özkılınç, Pehlül ve Hasan Hüseyin Sarı ve Sedat Poyraz da sundukları müzik dinletisiyle etkinliğe renk kattılar. (YH)

Elbe’nin kıyısında kültür edebiyat günleri

Güney Özkılınç

Bu yıl 9.’su düzenlenen Hamburg Kültür ve Edebiyat Günlerine ikinci kez katıldım. Son aylarda Avrupa’da boy gösteren ırkçılığa karşı mücadelenin önemine dikkat çekilen ve üç gün süren etkinlikler oldukça anlamlıydı.

Etkinlikte, Ermeni katliamının yüzüncü yılı nedeniyle araştırmacı yazar Nevzat Onaran’ın sunumuna yer verilmesi; yine geçtiğimiz yıl 100. yılını kutladığımız Türkiye sinemasının ve Yılmaz Güney’in programda yer alması etkinliği düzenleyen DİDF’in gündemi yakaladığının birer göstergeleriydi.

Her günü ve her saati dolu dolu geçen etkinliklerde dinleyiciler, Fehim Taştekin’le Ortadoğu’daki gelinen durum ve adeta bir satranç oyununa dönüşen güncel gelişmeler hakkında bilgi sahibi oldu. İş cinayetleri ve çocuk işçiliğinin yoğun olarak yaşandığı Türkiye’de, “Fıtrat’’ adlı kısa filmiyle HAK-İŞ Sendikası Emek Ödülü’nü alan Suat Eroğlu, hem yaratıcı zekası hem de olayları sınıfsal kavrayışı ile bizleri umutlandırdı.

Hamburg bir emek ve sanat kenti. Kentte yaşayan Türkiyeliler diğer göçmen ve Alman emekçileriyle sadece vardiya başında değil DİDF aracılığıyla kültür-sanat alanında da bir araya geliyorlar. İçinden suların geçtiği bu kentte emeğiyle geçinenler bu günlerde aynı zamanda seçimlere hazırlanıyorlar. Seçecekleri ve kendi temsilcileri olan adayları için hummalı bir çalışma sürdürüyorlar.

Tiyatro gösterimi, film gösterimi, söyleşi ve dinletilerin yanı sıra kitap imza günlerinin de gerçekleştirildiği etkinliklerde, Alman tiyatro sanatçısı ve sendikacı Michael Weber’e onur ödülü verilmesi de isabetli bir karardı. Ödülü Weber’e sunan muhalif, emek yanlısı ve anti-faşist Alman tiyatro ve sinema sanatçısı Rolf Becker’le 2011 yılında olduğu gibi bu yıl da aynı programda yer almak benim için gurur vericiydi.

Hamburg’ta ve tüm Almanya’da her milliyetten emekçilerle sürdürülen kültür-sanat ve siyaset çalışmaları su gibi aydınlık daha nice günlere gebe…