Written by 14:01 uncategorized

Hamburg’ta panel: Ortadoğu’da neler oluyor?

DİDF üyesi Hamburg İşçi ve Gençlik Derneği tarafından “Ortadoğu’da neler oluyor? Suriye’de yaşananlar ve Türkiye’nin Dış Politikası” konulu bir panel düzenlendi.

Panele Türkiye’den, Radikal Gazetesi Dış Haberler Müdürü Fehim Taştekin ile Hayat Televizyonu ve Evrensel Kültür Dergisi Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu konuşmacı olarak katılırken, Hamburg’ta son haftalarda yaptıkları eylem ve grevlerle dikkatleri üzerine çeken Neupack ve Honeywell işçileri ile Blohm & Voss, Still, Deutsche Post ve Deutsche Bahn işçilerinin katılımı da dikkat çekti.

Heinrich-Wolgast-Schule’de yaklaşık 100 kişinin katılımlıyla gerçekleşen panelin ilk bölümünde Fehim Taştekin, Suriye’deki muhalefeti analiz ettiği konuşmasında ülkede üç farklı muhalefet hareketi bulunduğuna dikkat çekti. Bunlardan birinin, rejime muhalif olup, ulusal meclise temsilci gönderen iç muhalefet olduğunu ve bu hareketin, dış müdahale ve silahlı iç çatışmaya karşı olduğunu belirten Taştekin, ikinci grup muhalefetin ise tamamen rejimin karşısında, rejimin devrilmesini isteyen ve dış müdahaleye de kesinlikle karşı olan muhalefet olduğunu söyledi. Bu ikinci grup muhalefetin, demokratik değişim için ‘Kordinasyon Komitesi’ çatı örgütünde birleştiklerini belirterek, Kordinasyon Komitesinin, 13 Sol Grup ve birkaç Kürt partisinden oluştuğunu söyledi. Üçüncü muhalefetin ise hükümetin ancak dış müdahale ile devrileceğini düşünen grup olduğunu dile getiren Taşdemir şunları dile getirdi: “Bu muhalefetin sivil kanadında, Suriye Ulusal Konseyi vardı. Askeri kanadını ise Özgür Suriye Ordusu oluşturuyordu. Bu Konsey, Türkiye’nin patronluğunda İstanbul’da kuruldu. 129 ülke, İstanbul’da kurulan bu Konseyi, Suriye halkının temsilcisi olarak kabul etti. Bu konsey, diğer grupları içine alamadı. Zamanla Müslüman Kardeşler’in hakimiyetine dönüştü.” Taşdemir’in verdiği bilgilere göre, Türk hükümetinin girişimlerinden ve Arap milliyetçiliğinden dolayı Kürt grupları, konseyle arasına mesafe koyarak 15 Kürt örgütünün yer aldığı “Kürt Ulussal Konseyi”ni kurdu.

Panelde konuşan Aydın Çubukçu ise, Ortadoğu ve Suriye’nin tarihsel sürecini dinleyicilere aktararak, İngiltere ve Fransa’nın 1916 yılından başlayan hakimiyet mücadelesinin yanısıra, Sovyet Devrimi ile batı sömürgesinden bıkan halkın ‘Arap sosyalizmi’ne yönelişini, bunun devamında Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte, Rusya ile olan ilişkilerine, ABD ve Almanya’nın sürece katılmasına değindi. Çubukçu, ‘En son gelinen noktada, Putin’in, Türkiye’yi ziyaretinden sonra öyle görünüyor ki, Esad’ın sonu hakkında bir görüş birliği var. Bu rejim gidecek. Fakat, yerine ne konulacak ve nasıl konulacak? Bundan sonra rejimin karakteri ve uluslararası ilişkiler bazında tuttuğu yer ne olacak? Devam eden kapışmanın emareleri ortada duruyor.’diye konuştu.

Konuşmasına ‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan süreçle devam eden Çubukçu, Mısır’daki gibi milyonlar sokağa çıkınca ‘Esad’ın bırakıp kaçacağını’ sanan Batı’nın yanıldığına dikkat çekti. Çubukçu, bunun başlıca nedeninin, demokrasi isteyen güçlerin, dışarıdan müdahaleyi sezince sokaktan çekilmeleri olduğunu söyledi.

DİDF Hamburg Başkanı Sinan Özbolat, da dernek olarak ezilen halkların yanında olduklarını vurgulayarak, emperyalist savaşa karşı Alman barış hareketiyle birlikte barış ve halkların kardeşliği için çaba sarfettiklerini söyledi.

Svaşlarda bedelin yoksul emekçilere ödetildiğini söyleyen Özbolat, son yıllarda Almanyanın silah satışında hızlı bir artış olduğunu, ve Almanya’nın Türkiye’ye Patriot füzeleri ve asker göndermesine karşı demokratik kamuoyu ile birlikte tepki göstermeye devam edeceklerini de dile getirdi.

Panel, izleyicilerin sorularına verilen cevaplarla sona erdi. (Hamburg/YH)

 

Hannover ve Kiel’de Varlı ile söyleşi

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı ile, Hannover ve Kiel’de Ortadoğu ve Türkiye’deki güncel siyasi gelişmeleri konu alan söyleşiler düzenlendi.

Hannover’de Alevi Kültür Merkezi salonunda yaklaşık 100 kişinin katıldığı söyleşide, Varlı, Arap Baharı ve Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Demokrasi ve özgürlük talepleriyle başlayan hareketlerin  emperyalistlerin müdahalesiyle farklı bir yola girdiğine dikkat çeken Varlı, Kürt sorunun da Türkiye ve bölgede daha önem ve aciliyet kazandığına dikkat çekti.

Halkların Demokratik Kongresi konusunda da bilgiler veren Varlı, Türkiye’deki demokrasi güçlerinin ortak talepler etrafında daha etkili bir mücadele vermesi için bu hareketin önemli olduğunu “ama sendikaları, Alevileri ve diğer demokrasi güçlerini bünyesine alarak genişlemesini sürdürmeli”  diye konuştu.

İlgi ile dinlenen ve yaklaşık üç saat süren söyleşide, izleyiciler Varlı’ya değişik konularda sorular yönelttiler.  (Hannover/YH)

 

Close