Hessen’de bu yıl gerçekleşen yerel seçim sonuçlarına damgasını vuran en büyük olay kuşkusuz sağcı parti AfD’nin oylarını artırması oldu. Seçimlere katılımın yüzde 48’de kaldığı Hessen’de, AfD’nin oy oranı yüzde 13.2, FDP’nin yüzde 6.3, Yeşiller’in yüzde 11.6, Sol Parti’nin yüzde 4.5 oldu. Büyük partilerden CDU’nun oylarında yüzde 28.2 ile, SPD’nin oylarında yüzde 28 ile bir önceki seçime göre gerileme kaydedildi. Büyük sistem partileri, CDU ve SPD oy kaybederken; Sol Parti’nin oylarında yüzde 1.2 gibi az bir artış oldu.
Seçim sonuçlarının gösterdiği üzere sığınmacılara karşı yürütülen düşmanca kampanyalar AfD’nin oy artışındaki önemli nedenlerden birisidir. Seçimlere katılımın yüzde 50’lere düşmesinin nedeni, senelerden beri büyük partilerin vaatlerine rağmen hiç bir şeyin değişmemiş olmasıdır. CDU ve SPD’ye seçmen protestosu, kendisini seçimlere katılmama da ifade ederken, sağcı AfD bu durumu kendi lehine değerlendirmiştir.
CDU Parti Genel Sekreteri Manfred Pentz endişelerini dile getirirken, „seçmen tepkisi, büyük partilere bedel ödetme pahasına AfD gibi partilerin işine yaramıştır“ açıklamasını yaptı. Ayrıca CDU tabanı AfD’ye akmıştır denildi. Sol Parti adına Eyalet Yöneticileri Heidemarie Scheuch-Paschkewitz und Jan Schalauske, „Geçen seçimlere göre yüzde 1.2’lik bir oy artışımız olmuştur. Böylece politikalarımızın, kitleler içinde kabul edildiğini görüyoruz. Bu artışı eyalet düzeyinde yığınlar lehine değişikliklerin yapılması için kullanacağız. Sağ popülist partilerdeki büyümenin nedenleri üzerine düşüneceğiz. Sosyal politikaların yaşama geçirilmesi için uğraşacağız.“ dediler.
Sosyal sorunlar çözülmedi
Örneğin sosyal konutlarda yaşanan sıkıntılar, senelerden beri çözülememiş bir sorundur. Sosyal yardım alanlar, Sosyal Daire’nin öngördüğü bir konut bulmakta sıkıntı çekerken, binlerce sığınmacının gelmesi ve onların akıbeti ne olacağı sorusundan önce, insanlarda benim akıbetim ne olacak sorusuna yol açmıştır. Herhangi bir alt yapı olmadan yürütülen mülteci kabulü, sorunun sistemden kaynaklandığının üstünü örtmüştür.
Sosyal konut inşa edilmiyorsa, anaokul ücretleri artıyorsa, protestolara rağmen Frankfurt Havaalanı’nın genişletilmesine devam ediliyorsa, yüzme havuzları ve şehir kütüphaneleri kısıtlamalar nedeniyle kapatılıyorsa, okullarda derslerin çoğu boş geçiyorsa, toplu ulaşım araçlarına sık sık zam geliyorsa, bütün bunların sorumlusu kuşkusuz mülteciler değildir. Mülteciler gelmeden önce de bu sorunlar vardı. İşte AfD gibi partiler sanki mülteciler gelmiş de, bu sorunlar ortaya çıkmış ya da mülteciler gelmiş de, sorunlar içinden çıkılamaz hale gelmiş gibi propaganda yaptılar. Yaptıkları propaganda tuttu. Büyük partilere güvenini kaybetmiş seçmen; ya sandık başına gitmedi ya da ırkçı, yabancı düşmanlığı yapan bir parti yükseliş gösterdi.
Kuşkusuz Hessen Eyaleti’nin daha fazla maddi kaynağa ihtiyacı var: Yüzme havuzlarının ve kütüphanelerin bakım ve tamiratı yapılarak yeniden açılması, toplu taşıma araçlarına zamların durdurulması, yeterince sayıda sosyal konut inşaatı, eğitim bütçesinin yükseltilmesi, kısacası kamusal alana daha fazla yatırım sosyal politikaların önemli unsurları olarak bu dönemde de güncelliğini korumaktadır.
Zahide Yentür
