Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlama nedeniyle sosyolog Pınar Selek hakkında 15 yıl önce açılan dava skandal bir kararla sona erdi. Daha önce 3 kez beraat kararı veren yerel mahkeme, mahkeme heyetinin değişmesinin ardından, yeni üyelerin oylarıyla ağırlaştırılmış müebbet ceza verdi.

Kararı gazetemize değerlendiren Selek’in avukatı Bahri Belen, 2 yıl önce nihai olarak beraat veren mahkemenin kararını değiştiremeyeceğini söyledi. Cezanın davayı bilmeyen iki yeni üyelerin kararıyla verildiğine dikkat çeken Belen “Türk hukuk tarihinde görülmemiş bir karar” yorumunu yaptı.

Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamayla ilgili aldığı beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan Sosyolog Pınar Selek’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Selek hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Selek hakkındaki beraat kararında direnme hükmüne Yargıtay Ceza Genel Kurulu itiraz edince, mahkeme 22 Kasım 2012 tarihinde direnme hükmünü bozmuştu. Duruşma boyunca mahkeme heyetinin mikrofon kullanmaması salonda kimi zaman gerginlik yaşanmasına neden oldu. Hem avukatlar hem de izleyiciler mahkeme heyetinin ne konuştuğunu duymadığını söyleyerek tepki gösterdi.

REDDİ HAKİM TALEBİ İNCELENMEDİ

Duruşmada, başka suçtan tutuklu bulunan sanık Maşallah Yağan jandarma eşliğinde getirildi. Yurtdışında bulunan Selek duruşmaya katılmadı. Yoklamayla başlayan duruşmada, duruşma savcısı Nuri Ahmet Saraç geçen celse verdiği mütalaanın tekrarını talep ettiğini açıkladı. Daha sonra usule ilişkin söz alan avukat Bahri Belen, dosyanın tekrar 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti.

‘MAHKEME OYUN MU OYNUYOR?’

Daha sonra söz alan Avukat Akın Atalay da, 22 Kasım 2012 tarihinde beraat kararında direnme hükmünü bozmasının usule aykırı olduğunu ifade etti. Mahkemenin Yargıtay Ceza Kurulu’nun beraat kararında direnme hükmüne itirazının nihai karar olduğunu gerekçe gösterdiğini de hatırlatan Atalay, “Yargıtay Ceza Kurulunun kararları nihai değildi. Öyle ya Yargıtay Ceza Kurulu’nun kararı değişmez o zaman ne gerek var yargılamaya bizlerle oyun mu oynuyorlar” diyerek tepki gösterdi.

MAHKEME REDDETTİ

Belen son olarak mahkemenin 22 Kasım tarihinde verdiği direnme hükmünü bozma kararını geri almasını istedi. Aksi halde, esas hakkında savunma yapmayacağını söyledi. Mahkeme başkanı bunun üzerine esasa ilişkin savunmalarını istedi. Atalay, mahkemenin kararını geri almadan esasa ilişkin savunma yapmayacaklarını tekrarladı. Daha sonra talepleri değerlendirmek üzere bir süre ara verildi. Aranın ardından mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, 22 Kasım’da verdikleri direnme hükmünü bozma kararının geri alınmayacağını itiraz için Yargıtay yolunun açık olduğunu söyledi.
Avukatların tepkisi üzerine ara kararını değerlendirmek için tekrar ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti ara kararın geri alınmayacağını söyleyerek esas hakkında tekrar savunma istedi. Bunun üzerine avukatlar savunma yapmayacaklarını yineledi. Usul ve esasa ilişkin mahkeme başkanı ve avukatlar arasında tartışmalar yaşanırken tutuklu Maşallah Yağan’a savunması için söz verildi. Kararın belli olduğunu bu yüzden savunma yapmasının bir anlamı olmadığını söyleyen Yağan, savunma yapması durumunda ana dilde savunma hakkını kullanmak istediğini belirtti. Daha sonra hem sanıklara hem de savunma makamına karar için son sözlerini soran mahkeme başkanı karar için duruşmaya bir saat ara verdi.

Aranın ardından mahkeme başkanının kararıyla duruşmayı takip etmek isteyen gazetecilerin salona girişi engellenmek istendi. Basın mensuplarıyla güvenlik görevlileri arasında kısa süre bir gerginlik yaşadı. Ardından mahkeme heyeti basının salona alınmasına izin verdi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Selek’in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması yönünde hükme vardı. Mahkeme Başkanı Pınar karara muhalefet etti. Ayrıca Selek hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

AVUKATI BELEN: TEMYİZE GİDECEĞİZ

Pınar Selek’in avukatı Bahri Belen, verilen mahkumiyet kararını “Türk hukuk tarihinde görülmemiş bir karar” olarak nitelendirdi. Mahkemenin 3 kez beraat kararı verdiğini, 2 yıl önce verdiği son beraat kararını ise direnme şeklinde verdiğini hatırlatan Belen, nihai kararın değiştirilemeyeceğini, davaya temyiz mahkemelerinin bakması gerektiğini dile getirdi. Mahkumiyet kararının 3 kişilik mahkeme heyetinin 2’sinin oyuyla verildiğini, mahkeme başkanının ise bu karara itiraz ettiğini aktaran Belen, “Bunun önemi şudur. Mahkumiyet kararına itiraz eden mahkeme başkanı dosyayı bilen, tanıkları dinleyen, 15 yıllık davayı takip eden kişidir. Ceza, dosyayı bilmeyen diğer iki üyenin oyuyla verilmiştir” dedi. “Türkiye’de böyle bir karar, bu şekilde alınmış bir karar yoktur” diyen Belen, temyize gideceklerini bildirdi.

YALNIZ BIRAKMADILAR

Duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelen Hala Tanığız Platformu Pınar Selek’e destek verdi. Pınar Selek’in babası Alp Selek, kardeşi Seyda Selek, sanatçı Nur Sürer, siyasi parti temsilcileri üniversite öğrencileriyle yurtdışından çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisinin katıldığı açıklamada, „Pınar Selek’in beraatini geri istiyoruz“ pankartı açıldı.

Burada açıklama yapan Sanatçı Nur Sürer, Pınar Selek’in iki duruşmadır süren davasında reddi hakim talebinin usulsüzce reddedildiğini söyledi. „22 Kasım Perşembe günü görülen duruşmada mahkemenin yetkisi olmadığı halde kendi nihai beraat hükmünü Yargıtay Ceza Kurulu yerine geçerek ara kararla bozmaya yeltendiğini gördük“ Fransa, Almanya , Avusturya ve İtalya’dan da çok sayıda heyetin duruşmayı takip etmek için geldiğini hatılattı. Sürer, Pınar Selek’in beklentisinin ise ‚beraat kararının geri verilmesi‘ olduğunu ifade etti.

Pınar Selek’in, „Türkiye ‚de karşı çıkılacak çok fazla haksızlık var ve maalesef her biri unutturuluyor. Buna rağmen ben farkındayım, hiç yalnız bırakılmadım. Hep devam etti duyarlılık. Zaten inanıyorum, 24 Ocak’ta beratımı isteyecek insanlar“ sözlerini hatırlatan Sürer,  Selek’in beraatini istediklerini söyledi.

‚ARTIK ADALET YERİNİ BULMAZ‘

Fransız Barosu’ndan Avukat Camille Bal, Pınar Selek’in Türkiye’ye dönmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Pınar Selek’in babası Alp Selek, davanın hukuk olmayan bir davaya dönüştüğünü ifade etti. (İstanbul/YH)