Durmuş Alıcı
IG Metall’de delege ve sendika temsilciliği seçimleri için hazırlıklar başladı. Sendika temsilciliği seçimleri 1 Mart-31 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapılacak.
IG Metall Sendikası’nın her dört yılda bir yapılan delege ve sendika temsilciliği için bu seçimler için şubelerde hazırlıklar başladı. Seçim maratonu kapsamında delege seçimleri, şube yönetimleri ve diğer organlardaki seçimler de yapılacak.
Tüzük gereği her dört yılda yenilenmesi gereken bu seçimler tüm şubelerde gerçekleştiriliyor. Şubeler kendi bölgelerindeki seçimlerin tarihlerini belirleyerek, bu süre içerisinde tüm organların seçimlerini yeniliyorlar. Dolayısıyla bölge ve şehirlere göre seçimler değişik tarihlerde yapılıyor.
Seçilecek delege sayıları tüzükte belirtilen üye sayısına göre şubelerde belirleniyor. Delege toplantılarında onaylandıktan sonra, her fabrikadaki örgütlü sendika üyesi sayısına göre fabrikalarda seçilecek delege sayıları belirlenerek seçim tarihleri ve seçim bölgeleri açıklanıyor. Fabrikalarda (küçük işletmelerde) delege seçebilecek sayıda sendikalı işçi yoksa, birbirlerine yakın olan işyerlerindeki sendikalı işçiler bir araya getirilerek bir seçim bölgesi oluşturuluyor. Kendi delegelerini bu toplantılarda seçiyorlar. Ayrıca emekliler ve işsizler de üye sayılarına göre kendi delegelerini seçiyorlar. Kadın üyeler için kota uygulaması var.
En az üç aydır sendika üyesi olan ve tüzük gereğince kesintisiz aidat ödeyen herkes seçme hakkına sahip bulunuyor. Seçilebilmek için ise en az 12 ay sendika üyesi ve tüzük gereği kesintisiz aidat ödemiş olmak gerekiyor. Kiralık firmalarda çalışan sendikalı işçiler de bu şartları yerine getirdikleri takdirde seçimlere katılabiliyorlar.
Seçimler gizli oy, açık sayım sistemi ile yapılmak zorunda. Bazı yerlerde ‚açık oyla yapılsın‘ denilerek, seçimlerde baskı aracı olarak kullanılmaya çalışılıyor.
Seçilen delegeler, bölge sendika meclisleri olarak tanımlanan delege konferanslarının üyeleri olarak, her üç ayda bir, yılda 4 kez yapılan delege toplantılarına katılma, şube yönetimlerin seçilmesi, sendikal kararların alınması, bölgelerdeki sendikal faaliyetlerin ve politikaların belirlenmesinde kararlara katılma hakkı elde ediyorlar.
Örgütlü bir şekilde hazırlanıldığında, bölgelerdeki sendikal faaliyetlerin ve mücadelenin, işçi ve emekçilerin yararına belirlenmesinde ve kararların alınmasında etkili olmak mümkündür.
İşçi sınıfının örgütlü mücadelesi, işyerlerinden başlayan örgütlenmelerle aşağıdan yukarıya doğru geliştirilen politikaların pratikte hayat bulması ve tüm alanlardaki mücadelelerin birleştirilmesi ile olanaklıdır.
Kendi yarattıkları krizi gerekçe gösteren AB hükümetleri, işçi-emekçi düşmanı kararları ile işçi ve emekçi haklarına yönelik arkası kesilmeyen saldırı ve kısıtlamalarını önümüzdeki dönemde de sürdüreceklerdir.
Sonuçta emekçileri daha ağır yaşam koşuları, işsizlik ve yoksulluğun artması gibi koşullar bekliyor. Mücadelenin gerektiği şekilde örgütlenememesi durumunda ise, sermayenin saldırılarının birer birer hayata geçirildiği de biliniyor.
Bu bilinçle hareket ederek çalışmalarımızı yeniden gözden geçirelim. Sendika temsilciliği ve diğer seçimlerde, işçilerin, emekçilerin ilgilerinin, bilincinin artırılması ve mücadeleci işçi arkadaşların temsilciliklere seçilmesi için çaba sarf edelim.
Bu her şeyden önce ileri ve sınıf bilinçli işçinin ertelenemez acil görevidir. Bunu başardığımız oranda yeni yılda bir adım daha ilerde olacağız.
