İki büyük partinin liderleri Angela Merkel ve Sigmar Gabriel, Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyesi Thilo Sarrazin’in göçmenleri hedefe koyarak yargıladığı kitabı üzerinden sürdürülen tartışmalar karşısında temkinli davranmayı, hatta eleştirilerde bulunmayı tercih ettikleri bir zamanda dahi açık bir şekilde göçmenleri tehdit etmekten çekinmediler.
Başbakan Merkel, partisinin Rheinland-Pfalz Eyalet örgütü kongresinde yaptığı konuşmada, “Uyum için sunulan desteklere yanıt vermeyenler yaptırımlara hazır olmadı. Uyum için ödevlerini yapmalılar” dedi. Merkel yaptırımlar konusunda partisi tarafından hayata geçirilen vatandaşlık testi ve dil testini gösterdi. Böylece, “uyumsuz” olarak ilan edilen göçmenlerin Alman vatandaşlığına geçişlerinin engellenmesi gerektiği mesajını verdi.
Hatta Merkel bununla da yetinmeyerek Almanya’da polisin bazı semtlere giremediği ya da hoş karşılanmadığını söyleyerek, son aylarda Alman toplumu içinde göçmenlere yönelik önyargıları daha da arttırma girişimlerine kendi cephesinden katkı sunmaya devam etti.
Merkel’in katıldığı kongrede eyalet başkanlığına seçilen Christian Baldauf da, Sarrazin’in görüşlerine övgü dizdi.
GABRIEL: UYUM SAĞLAMAYAN SINIRDIŞI EDİLSİN
Sarrazin’i partiden atmak için girişim başlatan SPD Genel Başkanı Gabriel de, aslında Sarrazin’den çok farklı düşünmediğini kısa bir süre içinde ortaya koydu. Bir dergiye açıklamalarda bulunan Gabriel, “Uyum sağlamamakta direnen göçmenler Almanya’da kalmamalılar” diyerek, partisinin uyum konusunda muhafazakarlardan pek de parklı düşünmediğini gösterdi.
Daha önce SPD’li eski başbakan Gerhard Schröder de suç işleyen, uyum sağlamayan göçmenlerin sınırdışı edilmesini istemişti.
SPD’li Gabriel’in bu talebine ilk tepki gösterenler arasında FDP’li Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger’in de yer alması ise dikkat çekti. Leutheusser-Schnarrenberger, toplumda Müslümanları tehdit olarak gören bir yaklaşımın ortaya çıkmasından kaygılı olduğunu ifade ederken, “Uyum ancak insanların başka görüş ve inançları yalnızca tolere etmediği, aynı zamanda onlara saygı gösterdiği zaman sağlanabilir” görüşünü vurguladı.
Gabriel’e ilk destek verenler arasında ise Federal Uyum Bakanı Maria Böhmer yer aldı. Böhmer yaptığı açıklamada uyum sağlamayanların oturum müsaadesinin uzatılmamasının düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Hükümetin büyük ortağı ile anamuhalefet partisinin genel başkanlarının göçmenlere karşı aynı dili kullanmaları, özellikle SPD’nin göçmenlere şirin görünme çabalarının aslında içi boş olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. (YH)
