Written by 11:52 Allgemein

İlle de tehlike çanları mı çalması gerekiyordu?

Federal İçişleri Bakanlığı tarafından 21 Eylül’de büyük bir gürültüyle başlatılması planlanan Kayıp/Vermisst kampanyası, “Müslümanların Masumiyeti” filmine yönelik tepkiler nedeniyle geçici bir süre ertelendiği açıklandı.

 

Almanya’da Federal İçişleri Bakanlığı tarafından çeşitli Müslüman örgütlerle birlikte başlatılan “Kayıp/Vermisst” kampanyası, içerideki bütün tepkilere rağmen geri çekilmezken, “Müslümanların Masumiyeti” filmine karşı gösterilen tepkilerin ardından oluşan “hassas durum” hükümete geri adım attırdı.

Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich tarafından yapılan açıklamada ABD’de yapılan Müslümanların Masumiyeti filmi ve Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo’nun Hz. Muhamed’in karikatürlerini yayınlaması, Almanya’da ise Titanic dergisinin Ekim sayısında Hz. Muhameddin’in karikatürlerini yayınlayacağını açıklaması üzerinde hassas bir durumun oluştuğu, bu nedenle oluşan tehlike ortamında Kayıp kampanyasının başlatılmasının sakıncalı olacağı ifade edildi.

Bir bakanlık sözcüsü ise basına yaptığı açıklamada, Federal Kriminal Dairesi’nin Almanya’ya yönelik somut bir tehlike bulunduğunu ileri sürerek, bazı İslam ülkelerinde Alman kurumlarına yönelik saldırı planları yapıldığını ileri sürdü.

 

BAKANLIK İÇERİDEKİ TEPKİLERE KULAK ASMAMIŞTI

İçişleri Bakanlığı tarafından başta DİTİB, İslam Kültür Merkezleri, ZMD, Almanya Bosnalı Müslümanlar Derneği ve AABF ile birlikte hazırlanan, ancak sonradan AABF dışındaki örgütlerin desteğini çektiği kampanyanın 21 Eylül’de Berlin’de başlatılması planlanıyordu. Kampanya çerçevesinde, üzerinde “Kayıp” yazısının yazıldığı Müslüman gençlerin resimlerin Berlin, Hamburg, Bonn, Bochum gibi kentlerde asılması öngörülüyordu.

Federal Parlamento’daki muhalefet partilerin yanı sıra çok sayıda göçmen örgütü, bakanlığa çağrıda bulunarak, kampanyanın Müslüman ülkelerden gelen göçmenleri potansiyel suçlu ilan ettiğini belirterek, iptal edilmesi çağrısı yapmışlardı.

Ancak, İçişleri Bakanı Friedrich, bütün çağrılara kulak tıkayarak radikal dincilikle mücadele adı altında son haftaya kadar kampanyanın arkasında durdu.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde Müslümanların Masumiyeti filmine gösterilen tepkilerin, şiddet olaylarıyla sonuçlanması üzerine, bakanlık oluşan “hassas durumu” gerekçe göstererek geçici bir süre için kampanyanın ertelendiğini duyurdu. Açıklamada, afişlerin asılmayacağı, ancak yakınları radikal dinci örgütlere katılan insanlara danışmanlık hizmeti vermeye devam edileceği belirtildi. Yeşiller Eşbaşkanı Claudia Roth, karardan sonra yaptığı açıklamada bakanlığa kampanyanın tümden kaldırılması çağrısında bulundu.

 

ALMANYA’YA YÖNELİK SOMUT TEHLİKE İDDİASI

Öte yandan, son haftalarda İslam dünyasında Hz. Muhammed’e yapılan hakaretlerden ötürü artan tepkilerin bir bölümünün somut olarak Almanya için tehlike oluşturduğu ileri sürüldü. Güvenlik birimleri tarafından hazırlanan üç sayfalık gizli bir raporda, Almanya’daki Müslümanların çok somut olarak ABD kurumlarına ve Yahudilere saldırı planları yaptıkları ileri sürüldü. (Köln)

 

DİDF: Kampanyanın durdurulması olumlu, ama yeterli değil

 

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Yönetim Kurulu, Federal İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılması öngörülen “Kayıp/Vermisst” kampanyasının geçici de olsa durdurulmasının olumlu olduğunu belirterek, gelişmelerin kampanyanın tümden iptal edilmesi gerektiğini ortaya koyduğuna dikkat çekti.

DİDF Yönetim Kurulu tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Federal İçişleri Bakanlığı’nın bugün (21 Eylül) başlatmayı planladığı “Kayıp/Vermisst” kampanyasını geçici bir süre için uyum değil güvenlik gerekçesiyle durdurması, yangına körükle gidilmemesi olumlu bir adımdır. Ancak bu iptal geçici değil sürekli olmalıdır. Çünkü, bugünkü iptal gerekçeleri dün olduğu gibi gelecekte de geçerli olmaya devam edecektir. Bu nedenle DİDF olarak kampanyanın tamamen iptal edilmesini talep ediyoruz” denildi.

DİDF yönetim kurulu, son haftalarda ABD’de yapılan İslam karşıtı film ve Fransa’da yayınlanan karikatürlere de değinerek, “Son haftalarda Müslümanların Masumiyeti filmi ve Charlie Hebdo dergisinin karikatürleri bir kez daha Müslüman inancından insanları incitmiş, öfkelerini artırmıştır. 11 Eylül 2001’den bu yana başta ABD olmak üzere Batı Avrupa ülkelerinde devreye konulan ‘medeniyetler çatışması’ tezinin hayat bulması için ne gerekiyorsa yapılıyor. Bu nedenle Müslümanların Masumiyeti doğrudan ‘medeniyetler çatışması’ siyasetinin ürünüdür. Farklı inançlardan, dinlerden emekçiler arasında düşmanlığı körükleyerek savaşlar çıkaran, işgaller yapan, demokratik hakları gasp edenler asıl olarak bu politikayı kendilerine dayanak haline getirdiler.

Bugün ABD ve Avrupalı hükümetler de söz konusu filmi yapanları eleştirmektedirler; ancak yıllardır uyguladıkları politikalarla, bu tür provokasyonlar için zemin hazırlayan yine bu güçlerdir“ denildi. (Köln/YH)

Close