Written by 18:18 AVRUPA

Innsburck Belediye Başkan adayı Onay: İçinde yaşadığımız toplumda sorumluluk üstlenmeli ve örgütlenmeliyiz

14 Nisan Pazar günü Avusturya’nın Tirol eyaletinin Innsbruck şehrinde belediye ve belediye başkanlık seçimleri yapılacak. Innsbruck, Avusturya’nın önce tekstil fabrikaları ve daha sonra turizm sektörü için 60 yıl önce göçmen işçi alan şehirlerin başında geliyordu. Mesut Onay yıllardır Innsbruck’da aktif siyasetin içinde. Kültür sanat alanında da çalışmalar yapan Onay, Innsbruck’ta Alternative Liste Innsbruck (ALI) Fraksiyonunun da başkanı. Onay pazar günü gerçekleşecekseçimlerde Innsbruck belediye başkan adayı.

Innsbruck’da yaklaşık 100 bin seçmeni bulunuyor. Son seçimlerde yüzde 50 civarında sandık başına gidildi. 14 Nisan pazar günü 13 fraksiyon 40 meslis sandalyesi için yarışacak. Alternatife Liste Innsbruck 6 yıldır başarılı yerel siyaset yürütüyor ve sehir halkı içinde olumlu bir farkındalığa sahip. Bu seçimlerde ise özellikle Türkiye kökenli bir göçmen ve işçi ailesinden gelen Mesut Onay’ın belediye başkan adayı olması seçim sürecine ayrı bir heyecan ve farkındalık katıyor.

Zeynem Arslan / Viyana

Innsbruck belediye seçimlerinde Türkiye kökenli bir belediye başkan adayı olmak sizin için ne ifade ediyor. Hangi motivasyonla aday olunuz?

Innsbruck’ta doğdum ve kendimi her zaman şehrin bir parçası olarak gördüm. Aynı zamanda kendimi her zaman bir göçmen grubuna ait hissettim. Fakat bu aidiyet duygum daima özgüvenle Innsbruck şehrine ait olma duygusuyla birleşti. İnsanlar, özellikle de gençler için, göçmen biyografisine sahip ve doğrudan seçime giren ilk belediye başkan adayı olmamın ne anlama geldiğinin farkındayım. Bu farkındalığımı seçime girdiğimde daha iyi idrak ettim. Bence bu, Innsbruck şehri ile eşit düzeyde olduğumuzu gösterdiğimiz harika bir hareket. Innsbruck büyük bir toplumsal çeşitliliğe sahip bir şehir ve toplumun bu çeşitliliği temsil düzeyinde de görünür olmalı. Bu temsil düzeyi, spor ve kültür alanında – ki burada da yapmamız gereken daha çok şey var – hem de siyaset alanında yerini almalı. Innsbruck gibi çeşitliliğe sahip bir şehirde politikacılar çeşitlilikten çokça bahsediyor, ancak göçmen kökenli insanlar hala sıranın en arkasındaki oy havuzu olarak görülüyor. Bu bizim anladığımız ve istediğimiz bir çeşitlilik anlayışı değil. Çeşitlilik görünür ve temsil edici olmalıdır. Bu toplumsal çeşitlilik aynı zamanda kentin karar alma süreçlerine de entegre edilmelidir. Belediye düzeyinde bile pek çok kişi hala oy kullanamıyor. Bu son derece kısıtlayıcı bir durum ve biz burada yaşayan herkesin belli bir oturum sürecinden itibaren seçme ve seçilme hakkına sahip olmasını talep ediyoruz. Belediye düzeyinde özellikle birlikte nasıl yaşayacağımızı düzenleme konularımız var. Birlikte yaşama ile ilgili konularda buna dahil olan herkesin katılımının gerçekleşmesi önemli.

Bana göre bu mantıklı bir şey ve ne yazık ki ortak yaşama dahil ve onun karar verme süreçlerinin aktif parçası olmak göçmen kökenli insanlar açısından bugüne dek olması gerektiği gibi yasalara yansımış değil. Şu anki durumda bu çeşitliliğin hiç olmazsa listeler düzeyinde görünür olması gerekiyor ve Alternative Liste Innsbruck olarak biz buna özen gösteriyoruz.

Bizi diğer fraksiyonlardan ayıran en önemli özelliklerden birisi de Alternatif Liste’nin eş-başkanlık sistemiyle yönetilmesi. Evi Kofler, benim kadın yoldaşım, toplumun kadın yarısını temsil ediyor ve Alternatif Liste olarak çeşitliliğin yaşayan realitesinin yanında cinsiyet eşitliğini de görünür kılıyor ve vurguluyoruz.

Seçim programınızda öne çıkan ve sizin için öncelikli olan hangi vaat ve talepleri tekrar belirtmek istersiniz ve Alternative Liste Innsbruck‘u diğer 12 fraksiyondan farklı kılan size göre nedir?

Seçim kampanyasındaki odak noktalarımızdan bazıları: konut hakkı, yaşam alanı ve açık/kamusal alan kullanımı. Innsbruck’ta büyük bir paradoks yaşıyoruz, yeterince konutumuz var ama yanlış ellerde. Bu aslında bir yeniden dağıtım meselesi. Innsbruck’taki 78.000 daireden 7.000’den fazlası boş çünkü emlak spekülatörleri bu konutları yatırım alanı olarak kullanıyor. Bu arada 3.000’den fazla konut başvurusu var, ki bu da halihazırda 5.000 ila 5.500 kişinin bekleme listelerinde konut hakkını elde etmeyi beklediği anlamına geliyor. Pek çok genç insan sosyal nedenlerle şehri terk etmek zorunda kalıyor, çünkü maddi durumları şehirlerde yaşamaya elvermiyor. Spekülatif konut kiralarının durdurulması, toplu konut kampanyası ve bu fahiş sayıda boş bekleyen konut oranını düşürmek istiyoruz. Konularımızdan bir diğeri ise şehirde iyi bir yaşam için daha fazla (içecek, yiyecek, park alanı giriş ve tuvalet kullanım ücretleri) tüketim zorunluluğundan arındırılmış bölgelerin olması. Kamusal alanlarda daha fazla etkinlik olanakları, daha fazla prova odaları talep ediyoruz. Çünkü yüksek kiralar etkinlik sektörünü de etkiliyor. Belediye olarak buralarda daha çok koordinasyon görevini üstlenmemiz gerekiyor. Yasakların şekillendirdiği bir şehirden imkan ve olanankların sağlandığı bir şehircilik anlayışına doğru evrilmemiz gerekiyor. Örneğin, gençler kendi alanlarını seçerler ve belediyenin görevi bu alanları güvenli ve temiz bir şekilde gençlere açmaktır. Böylece gençler kendi alanlarını tasarlayabilirler. Şu günlerde ormanın içinde bir yerlerde yasadışı partiler yapılıyor ve biz bu partileri gençler için yasallaştırmak, güvenli ve mümkün kılmak istiyoruz. Birlikte yaşadığımız şehri yeniden canlandırmak ve herkes için iyi bir yaşam merkezi haline getirmek ve geliştirmek için şehir sakinlerinin katkı ve katılımlarının sağlandığı bir işbirliği ve ortak çalışmayı teklif ediyoruz.

Birlikte yaşadığım toplum için sorumluluk üstlenmek ve onların kendi taleplerini özgürce, organize ve güçlü bir biçimde ifade etmelerine ve elde etmelerine örgütlü bir platform sağlamak istiyoruz.

Sizi diğer belediye başkanı adaylarından ayıran ve farklı kılan özellikler nedir?

Ben işçi bir aileden geliyorum, şehirdeki sosyal sorunları ilk elden deneyimlemiş, beni tek başına büyütmek zorunda kalmış bir annenin evladıyım. Alternatif Liste hareketi birleştirici bir hareket ve biz birçok sol grubu şemsiyemiz altında topladık. Arkadaşlarımızla 6 yıldır oldukça başarılı bir şekilde çalışıyoruz. Bizim tüm insanların sorunlarını çözmekle ilgili bir iddiamız yok. Bizim bireyleri ve toplumu güçlendirici bir misyonumuz var. İnsanların kendi kaderlerini kendileri ve birlikte şekillendirebilmeleri ve iyi bir yaşama sahip olabilmeleri için birlikte düzenlenilen çalışmalarla kurumsal yapıları açmakla ilgili bizim misyonumuz. Bizim için bu, daha iyi yaşam koşullarının sağlanmasının anahtarlarından birisi. Çünkü günümüzün ve geleceğin başlıca sorunları, politikacılar, yöneticiler ve toplum olarak birlikte çözmemiz gereken sorunlardır. Bu anlamda toplumun güçlendirilmesi ve kendi taleplerini örgütlü biçimde ortaya koyması ve savunması önemli. Yapı olarak diğer parlamento gruplarından daha demokratik olduğumuzu söyleyebilirim. Lobilerle konfrontasyona girmekten ve onlardan cevaplar talep etmekten kaçınmıyoruz. Marksist bir geçmişim var ve Alternatif Liste’de aktif olan diğer arkadaşlarım gibi toplumu buna göre analiz ediyorum. Aynı zamanda karmaşık toplumsal bağlamları tarafların anlayabileceği şekilde tercüme etmeye çalışıyoruz. tercüme ve bilgi ve talep aktarımları bizim görevimiz. Görevimizi, seçmen ve sehir sakinlerinin talep ve ihtiyaçlarına yönelik, ortak ve birlikte bu çalışmaları yürütmek ve toplumsal katkı ve desteği alarak daha güçlü ve aktif biçimde ortak sorumluluk üstlenme olarak görüyoruz.

Çeşitlilik güzeldir ama tek başına ayrışma yaratır. Bizim açımızdan çeşitliliğin yerel siyasette entegre edilir ve vatandaş katılımı teşvik edilirse doğru bir anlamı vardır.

Parti programınızda ve çalışma arkadaşlarınızda ‘çeşitlilik‘ konularının öne çıktığını görüyoruz. Çeşitlilik konusu hakkında yıllardır yürüttüğünüz yerel siyasetten edindiğiniz deneyimlerden hareketle neler söylemek istersiniz?

Öncelikle çeşitliliğin güzel olduğunu söylemeliyim. İnsanların bu kadar farklı olması güzel. Ancak bu tez tek başına geçerli olmamalıdır, çünkü bu durum toplumda ayrışmaya yol açar. Çeşitlilik saygı temelinde kapsayıcı, bütünleştirici bir birliktelik içinde işlemesi, birbirimizle olan ilişkimizle ilgilidir. Yerel siyasette bizim için mesele, çeşitliliği yerel siyasi kararlara entegre etmek, vatandaşın katılımı için uygun ve gerekli biçimleri bulmak, tüm gün çalışmak ve çocuklarına bakmak zorunda olan insanların da kentsel siyasi ve idari karar süreçlerine ve etkinliklere katılımını sağlamaktır. Biz kentle özdeşleşmenin teşvikinin ancak insanların çeşitli sosyal, kültürel, cinsel aidiyet/kimlik, engellilik v.s. tüm farklılıklarının da etkilediği talep ve gereksinimlerinin siyasi kararlara yansıtılmasıyla bütünleyici ve kapsayıcı olduğunu düşünyoruz. Alternatif Liste ekibinde kadın, yaşlı, gençlik, çocuk, çevre ve daha birçok merkezi konularla iligli özel çalışma alanları olan arkadaşlarımız var. (bkz: https://alternativeliste.at/team/) Her biri yaşam deneyimlerinden de beslenerek, tabandan, yani halkın arasından çıkıp gelmiş ve kendi gelecek ve yaşamlarını kendi ellerine almak isteyen ve bu anlamda kendini daima geliştiren ve sosyal ağlarını güçlendiren bireyler. İnnsbruck şehrinde gezin, insanların Alternative Liste İnnsbruck’a ne kadar yakın ve tanış olduğunu fark edeceksiniz.

14 Nisan Pazar günü belediye ve belediye başkanlık seçimi gerçekleşecek, İnnsbruck seçmen kitlesine neler söylemek istersiniz?

Temelde Innsbruck’taki sorunlar diğer şehirlerdeki sorunlar ile benzerdir. Modern ve zamanın koşul ve gereksinimlerine hitap eden bir şehir, çatışmaların olmamasıyla karakterize edilmez. İnsan topluluklarının birarda yaşadıkları ve ortak yaşam alanlarını paylaştıkları her yerde, her zaman çatışmalar olacaktır. Modern bir şehir, bu çatışmaları ele alış biçimiyle karakterize edilir. İnsanlar beni ilk gençlik zamanlarımdan beri siyasi ve sosyal olarak aktif olan, kendini işine adamış bir kişi olarak tanıyor. Son yıllarda özellikle gençlerin topluma daha fazla siyasi katılım gösterdiğini görüyorum ki bunun çok iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. İklim politikası, sosyal meseleler, kadın, gençlik, çocuk veya çevremizde meydana gelen uluslararası çatışma ve gerilimler gibi çağımızın zorlukları karşısında artık apolitik olma lüksüne sahip olmadığımıza kesinlikle inanıyorum. Şu anda nerede olursanız olun, ister bir dernek olarak örgütlenmiş olun, ister özel bir birey olun, geleceğin birlike inşa süreçlerine dahil olmak önemlidir.

Close