Written by 15:18 uncategorized

Irkçılara karşı çıkmak suç oldu!

 

Irkçı cinayetler işleyen neonazi örgütlere ve onların arkasındaki güçlere yönelik soruşturma ve ırkçı NPG gibi partilerin kapatılması konusu alabildiğine ağırdan alınırken, antifaşistlerin suçlu gibi gösterilmesi ve ırkçılara karşı düzenlenen eylemlere katılan bazı milletvekillerinin ise  dokunulmazlıklarının kaldırılması dikkat çekiyor.

 

Neonazilerin her yıl gövde gösterisi yapmak istedikleri Dresden’de ırkçılara karşı çıkmak, ırkçı propaganda yapmalarına engel olmak istemek, savcılık tarafından tam anlamıyla suç haline getirildi. Geçen yıl yapılan protesto gösterilerine katılanların telefonları, emniyet müdürlüğü tarafından kurulan özel bir sistemle dinlenmiş ve bütün görüşmeler kaydedilmişti. Büyük bir skandal olarak yankı yaratan bu durum karşısında kentin emniyet müdürü istifa etmek zorunda kalırken, bundan ders çıkarma yerine, aynı yönteme bu yıl da başvurulacağı açıklandı.

13 Şubat 1945’te ABD ve İngiliz hava kuvvetlerinin Dresden’i bombalayarak 25 bin kadar sivili öldürmelerini gerekçe gösteren Neonazilerin tarih çarpıtıcılığı yaparak, bu durumu kendi ırkçı politikalarına malzeme yapması normal bir demokratik hak olarak görülürken, yetkili makamlar, ırkçılığa karşı çıkanların tepkilerini ise anormal ve hukuk dışı olarak değerlendiriyorlar.

 

MİLLETVEKİLLERİNİN DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILDI

Bu konuda en dikkat çekici gelişme, ırkçıları engellemek için sokağa çıkan 200 kadar antifaşist hakkında soruşturma açılması, barikat çağrısı yapan afişlerin toplatılması ve eylemlere katılan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması oldu.

En son Dresden Savcılığı’nın isteği üzerine Federal Parlamento Dokunulmazlık Komisyonu, Sol Parti milletvekilleri Caren Lay ve Michael Leutert’in dokunulmazlığını kaldırarak yargılanmalarının önünü açtı. Savcılığın başlatmış olduğu soruşturmanın önündeki engelleri kaldırma adına bu adıma Yeşiller ve Sol Parti’nin dışındaki diğer partiler onay verdi. Yani, mecliste grubu bulunan CDU/CSU, FDP ve SPD antifaşist eyleme katıldıkları için Sol Parti’li milletvekillerinin yargılanmasının önünü açtı.

Devletin izin verdiği bir gösteriyi barikat kurma yoluyla engellemenin suç olduğunu ileri süren savcılık bunun Gösteri ve Yürüyüş Yasası’na aykırı olduğunu ileri sürüyor.

Aynı gerekçeyle kısa bir süre önce Hessen Eyalet Parlamentosu da, Sol Parti Grup Eşbaşkanları Janine Wissler ve Willi van Ooyen’in dokunulmazlığını kaldırdı. Berlin’de Sol Partili milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için el kaldıran SPD, Hessen Eyaleti’nde ise buna karşı çıktı.

Daha önce de, Sol Parti Thüringen Meclis Grubu Başkanı Bodo Ramelow ve Saksonya Eyaleti Meclis Grubu Başkanı André Hahn’ın da dokunulmazlığı kaldırılmıştı.

Dresden Savcılığı, Neonazileri durdurmak için düzenlenen eylemlere katılanların 500 Euro ödemesi durumunda haklarındaki soruşturmanın kapatılacağını da açıklamıştı.

 

 

İKİ YÜZLÜ POLİTİKA

Federal ve eyalet parlamentolarında Sol Parti’li milletvekillerinin dokunulmazlığı için el kaldıran CDU/CSU, FDP ve kısmen de SPD, ırkçılara karşı tutumda ise tam ikiyüzlü bir politika içerisinde. Bir taraftan Neonazilerin eylemlerine katılanların yargılanması için el kaldırırken diğer taraftan Dresden’de Neonazilere karşı medeni cesaret gösterilmesinden söz ediyorlar. Sadece, protokol icabı mezarlığa giderek çelenk koyan CDU’lu politikacıların bu tutumuyla halkı değil ırkçıları cesaretlendirdiği görülüyor.

 

IRKÇILIKLA MÜCADELE SUÇ DEĞİL, ONURDUR

Hele hele ırkçılığın nasıl bir insanlık düşmanı davranış olduğu gerçeğinin tarihsel tecrübeyle görüldüğü Almanya’da, ırkçılığa karşı mücadele edenlerin suçlu konuma getirilmesi, hukuktan çok politik bir davranıştır. Bu nedenle Dresden’deki savcıların antifaşistleri suçlu olarak damgalaması da bu politikadan bağımsız düşünülemez.

Ama bütün bunlara rağmen her yıl olduğu gibi bu yıl da, Neonazilere karşı Dresden’de çok farklı kesimlerin katılımıyla geniş bir cephe kuruldu ve ırkçıların kente girişini engellemek için pek çok etkinlik gerçekleştirildi. Bu yoğun tepkilerden ötürü Neonaziler eylemlerini hangi gün yapacaklarını açık bir şekilde ilan edemediler. Ne var ki, hem yargının hem de emniyetin bütün oyalama ve kriminalleştirme politikalarına karşı antifaşistler bir kez daha sokağa çıkarak, insanlık düşmanlarının Dresden’de rahat bir şekilde yürümesine için vermeyeceklerini haykırdılar. (YH)

Close