Öncesi bir yana kurulduğu 1948’den bu yana Filistin halkına karşı nice katliamlar yapan, milyonlarca insanı yerinden yurdundan eden İsrail, bir kez daha Filistinlilerin yaşadığı bölgeleri bombalamaya başladı. İdari bakımdan fiilen Ramallah ve Gazze olarak bölünen Filistin’den yine kan ve gözyaşı var.
Hamas’ın denetiminde olan Gazze’yi geçen haftadan bu yana bombalayan, kara harekatı tehdidinde bulunan İsrail’in bu girişiminin bir benzeri dört yıl önce de yaşanmıştı. Gazze’den Hamas’ın füze saldırısında bulunduğunu ileri süren dönemin başbakanı Ehud Olmert, saldırı emri vermiş ve günlerce Filistin toprakları bombalanmış, bununla da kalınmamış 10 bin askerle kara hareketi düzenlenmişti. Günlerce süren bu saldırıdan geriye katledilmiş binlerce Filistinli kaldı.
Üç hafta boyunca havadan ve karadan yapılan saldırıların sonucunda Hamas’a öldürücü darbeyi vurmaya kararlı olduklarını ileri süren Olmert, teröre karşı kararlı bir mücadele içinde olduğunu göstererek seçimlere gitmiş, ancak seçimler kaybetmişti.
Şimdi aynı planı başbakanlık koltuğunda oturan Benjamin Netenjahu uyguluyor. Seçimlere iki ay gibi bir süre kala Gazze’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonla “Daha fazla güvenlik” vaat ederken, asıl olarak ülkedeki sosyal sorunların üzerini örtmenin çabası içerisinde. Artan işsizlik, yoksulluk ve hayat pahalılığı nedeniyle geçen yıl başını gençlerin çektiği büyük bir hareket ortaya çıkmış ve gösteriler haftalarca devam etmişti.
Yapılan kamuoyu yoklamalarında her e kadar Netanjahu önde görünse de, seçimlerde işinin hiç de kolay olmadığı belirtiliyor.
Ancak, Hamas’ın saldırılara başkent Tel Aviv’e kadar ulaşan füzelerle yanıt vermesi bu hesapları şimdiden bozmuşa benziyor.
BÖLGEDE GERİLİM BÜYÜYOR
İsrail’in bir kez daha Gazze’ye saldırarak çok sayıda insanı katletmesi, Ortadoğu’da zaten hiç dinmeyen gerilimi bir kez daha artırdı. Suriye’nin ablukaya alınmasına dair yapılan planların bir parçası olarak da kabul edilen saldırıya uluslararası camiadan tahmin edilebileceği gibi sadece diplomatik tepkiler geliyor. Bunlara aldırış etmeyen İsrail’e her zaman olduğu gibi ABD destek vermeye devam ediyor. Saldırı nedeniyle başta Mısır olmak üzere pek çok ülke İsrail’e sert tepki gösterdi. AB ise her zaman olduğu gibi hem Hamas hem de İsrail’i eleştiren açıklamalarda bulunmakla yetindi.
İRAN’A SALDIRI DENEMESİ Mİ?
Öte yandan Gazze saldırısının İran’a karşı düzenlenecek bir askeri operasyonun provası olduğu da değişik kaynaklar tarafından gündeme getirildi. 6 Kasım’da yapılan ABD seçimleri öncesinde İran’a askeri müdahaleyi gündeme getiren Natenjahu’ya, Barack Obama olumsuz yanıt vermişti. Ancak seçimlerin bitmesinden sonra Ortadoğu’da yarım kalan planların tamamlanacağı dile getiriliyor. Bunların başında Esad rejiminin devrilerek Suriye’nin işgal edilmesi ve İran’a saldırı geliyor.
Haman’ın kullandığı füzelerin İran yapımı olduğunun her fırsatta dile getirilmesi bu senaryoyu güçlendiriyor. Bu nedenle Gazze’ye saldırının İran’a yönelik saldırı provası olduğu özellikle İsrail’de yaygın bir görüş.
Bütün bu planlar elbette yüzlerce, binlerce Filistinlinin katledilmesi üzerinde yapılıyor. Ancak belirtmek gerekiyor ki, her katliam ve saldırı Arap coğrafyasında Hamas çizgisindeki radikal dincilerin güçlenmesine vesile oluyor. Öyle anlaşılıyor ki, bir taraftan Hamas ile gizli görüşmeler yapan diğer taraftan saldırılar düzenleyen İsrail, bölünmüş bir Filistin’in varlığının devam etmesini istiyor. (YH)
