Almanya’da 8’i Türkiye kökenli olmak üzere 9 göçmen esnafı ve bir polisi katleden Neonazi terör örgütü ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan zanlılar teker teker serbest bırakılıyor.
Federal Savcılık, Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) üyeleri Uwe Mundlos, Uwe Böhnhartd ve Beate Zschäpe’ye yardım ettikleri nedeniyle tutuklanan Carsten S. ve Matthias D. adlı ırkçıları kaçma tehlikesi olmadığı gerekçesiyle serbest bıraktı.
Savcılık, elde edilen bilgilere göre Mattihas D.’nin artık tutuklu kalmasına gerek kalmadığını ifade etti. Savcılık, daha önce de NSU üyelerine en çok yardım eden şüphelilerden Holger G. hakkındaki tutuklama kararını kaldırmıştı. Katillere silah, para ve pasaport temin ettiği ortaya çıkan Holge G.’nin Thüringen Anayasayı Koruma Örgütü hesabına çalıştığı ortaya çıkmıştı.
İntihar ettikleri ileri sürülen iki katil ile aynı hücrede bulunan Beate Zschäpe ile katillere silah temin eden Ralf W. ve Andre E. ise halen gözaltında tutuluyor. 2001 yılından bu yana Neonazi gruplarla ilişkisi olmadığı öne sürülen Ralf W.’nin halen ırkçı görüşleri savunduğu polis tarafından dile getirildi. Ancak onun da alacağı bir gençlik cezası ile en kısa süre içerisinde işin içinden sıyrılacağı tahmin ediliyor. Ralf W. aynı zamanda 1999 yılında NPD’ye üye olmuş ve eyalet örgütü başkan yardımcılığına getirilmişti.
Savıcılık tarafından serbest bırakılan Carsten S. göçmen esnafları katleden hücreye Zwickau kentinde iki ayrı ev kiralamıştı.
Irkçı grup tarafından işlenen cinayetleri propaganda filmine dönüştüren Andre E. de 24 Kasım günü Brandenburg’da gözaltına alınmıştı.
SADECE 3 TUTUKLU
9 göçmen esnafı ve bir polisi katleden grupla bağlantılı olarak gözaltına alınan 6 kişiden 3’ünün serbest bırakılması, 8 aydır sürmekte olan soruşturma sürecinden ciddi bir sonuç çıkmayacağını gösteriyor. Yapılan incelemelerde özellikle Neonazi örgütlenmeyle istihbarat örgütleri arasındaki ilişkinin üzerine hiç gidilmemesi dikkat çekiyor. Halbuki, ilk tutuklamalar sırasında istihbarat örgütleriyle katiller arasında yakın bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştı. 8 ay süren soruşturmada katillerin arkasındaki gerçek planlayıcıların ortaya çıkarılmaması, son yıllarda Almanya’da gerçekleştirilen en büyük ırkçı cinayetlerin daha fazla aydınlatılmayacağı yönündeki kuşkuları artırıyor.
ZSCHÄPE DE KURTULACAK
Göçmen esnafları katleden grubun içinde yer alan ve intihar ettikleri ileri sürülen iki katil ile birlikte cinayetleri işleyen Beate Zschäpe’nin de fazla ceza almayabileceği şimdiden basında yer almaya başladı. Bugüne kadar yürütülen soruşturmada Zschäpe’nin cinayetler konusundaki rolünün ne olduğu hakkında net bir bilgi verilmemesi, yaptıklarının üstünün örtülmesi olarak değerlendirilebilir.
Bugüne kadar net bir şekilde Zschäpe’nin cinayetlerin planlanmasına ve işlenmesine katılıp katılmadığı konusunda farklı bilgilerin kamuoyuna yansıtılması da bunun işareti. Daha önce güvenlik birimleri tarafından basına sızdırılan bilgilerde Zschäpe’nin doğrudan cinayetlerin işlenmesinde rol oynamadığı ileri sürülmüştü.
Federal Başsavcı Harald Range ise en son yaptığı bir açıklamada şu an yaşamayan iki katilin neler yaptıkları hakkında gerekli bütün bilgilere Zschäpe’nin sahip olduğuna dair ellerinde somut bilgilerin olduğunu ifade etti. Cinayetlerin işlendiği sırada en az “lojistik yardımcı” olarak bölgelerde bulunduğunu ifade eden savcı, buna rağmen Zschäpe’nin doğrudan cinayetlere karıştığına dair somut bir bilginin olmadığını belirtti.
Savcı, en iyi ihtimalle Zschäpe’nin ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceğini de sözlerine ekledi. Almanya’da ömür boyu hapis cezası, en az 15 yıl cezaevinde kalma anlamına geliyor. (YH)
