Written by 14:08 HABERLER

Kimya’da ses yok

Almanya kimya işkolunda TİS görüşmelerinin ilk turu başladı. Dokuz bölgede peş peşe başlayan görüşmelerde sonuç alınamazsa 24 Şubat’ta merkezi görüşmeler başlayacak. TİS tarafları bu kez sert açıklamalarla kamuoyunu şaşırtıyorlar.

Almanya kimya işkoluna sessizlik hakim. Geleneksel olarak dokuz bölgede başlayan ve “ilerleme sağlanamadığı” için merkeze devredilen toplusözleşme görüşmeleri başladı. 26 Ocak günü Kuzey Ren (Nordrhein) bölgesinde yapılan görüşmede işverenlerin bir milim dahi kımıldamadığını söyleyen bölge başkanı Frank Löllgen, “Sanki beton gibiydiler, tek milim dahi kımıldamadılar” değerlendirmesinde bulundu. Sendikanın taleplerini şimdi daha sert gündeme getireceğini vurgulayan Löllgen, “Kırıntılara razı olmayacağız, pastadan payımızı istiyoruz” dedi.

‘ÇATIŞMA YANLISI DEĞİLİZ’

Sendika genel merkezi adına bölgelerdeki görüşmeleri takip eden ve daha sonra merkezi TİS görüşmelerini sürdüren Peter Hausmann, “Anlaşıldığı üzere uzun ve sert bir TİS döneminin başındayız. Kuzey Ren’deki görüşmeler yapıcı değildi ve olumsuz beklentilerimizi doğruladı” dedi.

Kimya İşverenleri Birliği BAVC yöneticilerini, “hayatın gerçekliğini gözden kaçırmakla” eleştiren Hausmann, “Ayrıca sürekli ‘sıfır zam’dan söz edip provokasyon ortamı yaratmaktan vazgeçilmeli. Bizim çatışma yanlısı olmadığımız biliniyor, ama bundan kaçmadığımız da bilinmeli. Gerektiğinde meydana çıkarız, hem de sendikamızın bütün gücüyle” diye konuştu. Bölgelerde yapılan ilk tur görüşmelerin 4 Şubat günü Münih ve Bochum’da yapılacağını ve ardından bütün yetkinin merkeze devredileceğini söyledi.

Buna göre asıl TİS görüşmeleri 24 Şubat günü Kassel’de yapılacak.

BU KEZ AHENK PRİMİ YOK!

BAVC adına müzakereleri yürüten Hans-Carsten Hansen, sendikanın bu kez aşırıya gittiğini ileri sürdü. “Ne yazık ki ilk görüşmede IG BCE Sendikası’nın çok yüksek bir beklenti içine hapsolduğunu gördük” diye konuştu. Yüzde 4,8’lik ücret talebini, “temeli ve tabanı olmayan saçmalık” olarak niteleyen Hansen, “Bu talep enflasyon ve üretkenlik artışının mümkün kıldığı rakamdan kilometrelerce uzak” diye kaydetti.

“Bu kez ahenk primi de ödemeyeceğiz” diyen kimya patronlarının sözcüsü, “Bunun için hiçbir neden görmüyoruz” dedi.

Alman kimya endüstrisinin uluslararası alandaki rekabet gücünün zayıfladığını ileri süren Hansen, “Üretimin aşağı çekilmesi, parça başı üretim maliyetinin yükselmesi kimya endüstrimizi çok sert vurdu” diye sürdürdü. Alman kimya endüstrisinin rekabet gücünü artırması için ücret artışlarının yeniden üretkenliğe endeksli olması gerektiğini ifade ederek aksi takdirde branşlardaki sorunların artacağını sözlerine ekledi.

Yaşlıların daha erken emekliye ayrılmaları ve yerlerine gençlerin alınması planlarını da geri çeviren Hansen, “Yürürlükteki sözleşmelerin yeterli olduğunu düşünüyoruz. Geneli kapsayan erken emeklilik modelleri ve geneli kapsayan çalışma sürelerinin kısaltılması planları yanlış yoldu. Bu aynen ters takla atmaya benziyor” dedi.

24 ŞUBAT GÖRÜŞMELERİ BELİRLEYECEK

Her ne kadar tarafların “sert” açıklamaları, özellikle de IG BCE yöneticisinin, “gerektiğinde meydana çıkarız, hem de sendikamızın bütün gücüyle” sözleri kamuoyunda hayretle karşılansa da bu TİS döneminde süresiz grev olma ihtimali olağanüstü düşük.

Şüphesiz “hiç olmaz” demek doğru olmayacağı gibi sınıfa inançsızlığın da bir ifadesi olacaktır. IG BCE’nin bu kadar “radikal” çıkışlar yapması bir yanda kendi tabanına, “işler bizde de o kadar söylendiği gibi basit olmuyor” izlenimi yaratmak iken diğer yanda ise grev yasasının değiştirilmesi için olağanüstü çaba harcayan bu işbirlikçi güruhun, demokratik kamuoyunda “aslında grev hakkını kullanan bir sendika” olarak görünme çabasıyla açıklanabilir. Önümüzdeki haftalarda BASF veya BAYER’de “uzatılmış öğle molası” tarzında uyarı grevi gündeme gelmesi kimseyi şaşırtmamalı. Uyarı grevlerinin yapılması bile işçilere güçlerini görmelerini sağlayacak bir adım olacaktır. Bu da hiç yoktan iyidir. (YH)

 

 TALEPLER

Almanya genelinde 1900 kimya fabrikasında çalışan 550 bin emekçiyi kapsayan TİS görüşmeleri başladı.

IG BCE 12 aylık bir süre için ücretlerin yüzde 4,8 artmasını, meslek eğitim maaşlarının ise her yıl için 60 Euro artmasını talep ediyor.

IG BCE ayrıca yürürlükte olan demografi ve çalışma yaşamı süresini düzenleyen toplusözleşmenin geliştirilmesini, demografi fonunu genişletilmesini talep ediyor. Sendika bu konuda ağırlığını “iyi ve sağlıklı işe” vermek istediğini belirtirken, “çalışma hayatının insanların yaşamlarındaki önemli dönemlere göre düzenlenmesi”  gerektiğine de vurgu yapıyor.

 

 

 

Close