Written by 17:39 Allgemein

Kimya’da sınırsız esnekleşme!

Almanya genelinde 550 bin kimya işçisini kapsayan toplusözleşme dönemi başladığı gibi sessiz sedasız sona erdi. Sermaye, IG BCE Sendikası ve Kimya İşverenleri Birliği BAVC arasında imzalanan sözleşmeyi esnek çalışmanın koşullarını olağanüstü artırdığı için, “örnek alınacak sözleşme” diye övüyor.

 

Serdar Derventli

 

Almanya’nın ikinci büyük endüstri işkolu olan kimyada Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzalandı. Ülke genelinde 550 bin emekçiyi kapsayan sözleşmede ücretler 19 aylık bir süre için yüzde 4,5 (kutuya bkz.) artması üzerine anlaşıldı. Böylece kimya işkolunda elde edilen ücret zammı metal ve kamu işkollarında elde edilen ücret zamlarının da altında kaldı. (www.yenihayat.de bkz.)

Öyle ki ; “Ne siyasetçilerin baskısına nede TİS döneminde oluşan havaya teslim olmadık” diye konuşan Kimya İşverenleri Birliği BAVC Başkanı Eggert, “Sözleşmemiz bütün işkolları için örnek alınabilecek unsurları içeriyor” dedi. Alman İşverenleri Birliği (BDA) Başkanı Dieter Hundt ise sözleşmenin özellikle çalışma sürelerini esnekleştirdiğini ve üretimin ihtiyacına göre düzenlemeleri mümkün kıldığına dikkat çektiği açıklamasında, “Bu örnek sözleşme için tarafları kutluyorum. Sözleşme üretim merkezinin rekabet gücünün artması için atılmış ciddi bir adım olduğu gibi TİS dostluğunun ne kadar gelişmiş olduğunu da bir örnek teşkil ediyor” diyerek değerlendirmede bulundular.

 

IG BCE’NİN TAVİZLERİ KİMYA İLE SINIRLI KALMAYACAK!

Kimya işkolu sendikası IG BCE geleneksel uzlaşmacı tutumunu bu TİS döneminde de sürdürdü. Üretim merkezinin korunması ve rekabet gücünün artırılmasını sendikanın baş görevlerinden sayan IG BCE’nin imzaladığı bu sözleşmenin etkileri kimya işkolu ile sınırlı kalmayacağı işveren örgütlerinin açıklamalarından da anlaşılıyor.

Elde edilen ücret zammının bu işkolunda tekellerin elde ettikleri kârlar göz önüne alındığında kayda değer olmadığı ortada. İşkolundaki üretkenlik artışı ve genel enflasyon gözetildiğinde ise kimya işçilerinin hak ettiklerinin çok altında bir ücret zammı ile yetinmek zorunda bırakıldıkları görülüyor. Bu ise önümüzdeki aylarda diğer işkollarında gündeme gelecek olan TİS görüşmelerinde de kendini hissettirecektir.

Fakat ücretlerden daha önemli olan konu ise çalışma süreleriyle ilgili olan maddeler. 1993 yılında Volkswagen tekelinde 30 bin işçiyi işten atma tehdidi ile yürürlüğe konulan onlarca esnek çalışma modeli (VW genelinde 157 değişik model uygulanıyor ve önümüzdeki aylarda değişik vardiya modelleri -18/21- ile bu modellerin sayısı da katlanarak artacak.) bugün değişik işkollarında birçok işletme tarafından uygulanıyor. Kimya işkolunda imzalanan son sözleşmenin işverenler tarafından “bütün işkolları için örnek” gösterilmesi saldırıların daha da yaygınlaşacağının bir göstergesi olarak anlaşılmalıdır.

 

ORTAK SENDİKAL STRATEJİ GEREKİYOR

1984 yılında, haftalık çalışma sürelerinin tam personel ve ücret karşılığı 35 saate düşürülmesi için mücadele verilmişti. Metal ve basım işkollarında 6 hafta süren grevler sonucu haftalık çalışma süresinin kısaltılmasına ilk adım atılmıştı.

Fakat kapitalistler, haftalık çalışma sürelerinin kısaltılmasını sineye çekmediler. Aksine değişik yol ve yöntemlerle işçilerin bu kazanımını boşa çıkarmaya çalıştılar. İlk etapta yaygın bir rasyonelleşme sürecini başlatan kapitalistler, ardından yeni vardiya sistemleri ile yeni çalışma modellerini geliştirdiler. 90’lı yıllarda esnek çalışma değişik biçimlerde uygulanmaya başlamıştı. 2000’li yıllara kadar bu modeller geliştirildiği gibi sendikalarla özel sözleşmeler imzalanmaya başlandı. 2000’li yıllardan sonra ise esnek çalışmanın uygulanmadığı, sözleşmelerin imzalanmadığı sektör kalmadı!

Son TİS dönemlerine bakıldığında kapitalistlerin bu yöndeki saldırılarına ara verme niyeti bir yana (birkaç sen önce bazı sendikacılar genel kurullarda, “bundan daha fazla esnekleşme olamaz” görüşünü savunuyorlardı) saldırılarını daha da artırıyorlar. Esnek çalışma modelleri, yeni vardiya sistemleri, düşük ücretli işlerin artırılması, kiralık ve taşeron işçiliğin yaygınlaşması gibi uygulamalar bundan 15 sene önce mümkün görünmüyordu.

Fakat şimdi dönülüp bakıldığında sendikaların çalışma süreleri ve biçimleriyle ilgili yeni uygulamaları sadece patronların inisiyatifine bıraktıklarını, bu konuda politika üretmek yerine kendilerine dayatılanlar üzerinden “politikalar yapmaya” çalıştıkları görülüyor. Oysa gerekli olan bütün sendikaların bütün bu yeni uygulamalara yönelik ortak bir strateji geliştirmeleri ve saldırılara karşı ortak mücadeleyi örgütlemeleridir. Asıl olarak ise bu konuda politikaları belirleyen, kapitalistlere dayatan bir konuma gelmek için ortak girişimleri başlatılması gerekiyor. IG Metall ve Ver.di sendikalarının tabanında bu yönde bir takım gelişmeler var. Ki, bunlar her iki sendikanın genel kurullarına da yansımıştı. Atılan adımları güçlendirmek ve tabanda bu konuda daha geniş destek bulmak için bu yöndeki çalışmalara hız vermekten başka yol görünmüyor. Bu çalışmanın, sendika merkezlerinin bugünkü halleriyle “üretim merkezini korumak ve rekabet gücünü artırmak” çizgilerinden vazgeçmeyecekleri, aksine bu tutumlarını güçlendireceklerini bilerek sürdürülmesinin zorunluluğunu ise bütün mücadeleci sendikacılar zaten biliyorlar.

 

 Sözleşme neyi içeriyor?

Kimya işkolunda 550 bin emekçiyi kapsayan Toplu İş Sözleşmeleri bölgelere göre farklı aylarda yürürlüğe girmekle birlikte toplam 19 ay süreyle yürürlükte kalacak.

 

Ücretler:

19 aylık sözleşme süresinin ilk ayında zam yok. Geri kalan 18 ay için yüzde 4,5 ücret zammı üzerinde anlaşma sağlandı. Bu ise yıllık ücret zammının yüzde 2,84 düzeyinde (4,5:19X12=2,842) olduğu anlamına geliyor. Sözleşmede işletmenin ekonomik durumuna bağlı olarak ücret artışlarının iki ay ertelenebileceği de yer alıyor. Çırakların aldığı maaşlar ise aylık 50 Euro arttı.

 

Çalışma süreleri:

“Demografi Koridoru” başlığı altında çalışma sürelerinin genel olarak esnekleştirilmesi karar altına alındı. Ülke genelinde yaşlı nüfusun artmasına ve bunun işletmelere yansımasına karşı önlem almak amacıyla oluşturulan “Demografi koridoru” kapsamında, haftalık çalışma süreleri, işletmenin ihtiyacına göre 35-40 saat arası değişebilecek. Yıl ortalamasında haftalık çalışma sürelerinin 37,5 saat olması gerekiyor. Eğer bu ortalama aşılırsa fazla mesailer karşılığında işçilere normal ücretlerine ek olarak “fazla mesai zammı” ödenmeyecek. Çalışılan fazla saatler için ücret yerine izin verilebilecek. Çalışma süresi ortalamanın altında kaldığında ise işçi, patrona borçlanacak!

Sözleşmenin bu kesiminde yer alan “işletmenin ihtiyacına göre” ibaresi şu anlama geliyor: İşveren gerekli gördüğünde tek tek işçilerin olduğu gibi belirli işçi gruplarının haftalık çalışma sürelerini 35-40 saat arasında değiştirebilecek.

 

Erken emeklilik/kısmi çalışma:

“Demografi Koridoru” başlığı kapsamında ayrıca işçilerin 60 yaşından itibaren erken emekliliğe veya kısmi çalışmaya ayrılması düzenleniyor. İşverenler her çalışan için yılda 200 Euro bütün işkolu için oluşturulan “Demografi Fonu”na ödeyecek. Bu uygulama yeni değil. Son TİS döneminde bu fon oluşturulmuş ve para aktarımı başlamıştı. 2012’nin sonuna kadar geçerli olan “Demografi Fonu” uygulaması yeni sözleşmeyle birlikte 2013-2015 yılları için yeniden düzenlendi. Yeni düzenlemeye göre işçiler 60 yaşından itibaren isterlerse (işverenin onayı ile!) dört günlük çalışma haftası uygulamasına alınabilecekler. Böylece yaşlı işçilerin daha fazla yıpranmasının önüne geçilecek. İşletme temelinden yapılabilecek özel anlaşmalar kapsamında değişik modeller uygulanabilecek ve işçilerin daha erken emekliye ayrılmaları sağlanabilecek. Bu uygulamadan doğan ücret – emekli maaşı kaybı ise “Demografi Fonu”ndan karşılanacak.

Şu an geçerli olan Grup TİS’leri kapsamında kimya endüstrisinde vardiyalı çalışanların haftalık çalışma süreleri 55 yaşından itibaren 3,5 saat azalıyor. Tek vardiya çalışan emekçilerin haftalık çalışma süreleri ise 57 yaşından itibaren 2,5 saat azalıyor. Yeni sözleşmede bu uygulama “Demografi Koridoru” uygulamasına uyumlu hale getirildi. Buna göre işverenler, işletme temelinde oluşturacakları özel bir fona her çalışan için yılda 200 Euro ödeyecekler (ekonomik gerekçeler ileri sürülüp bu miktar 100 Euro’ya düşürülebilecek). Fonda biriken para işletmedeki taraflar arasında yapılacak özel sözleşmeyle “çalışma yaşamını yaşa göre düzenleme” için kullanılacak. Örneğin işçi normal çalışma süresinin yüzde 80’ini çalışacak fakat tam ücret alması sağlanacak. Bu model kapsamında fazla mesailerin biriktirildiği havuzlarda kullanılarak çalışma süreleri daha da aşağı çekilebilecek.

 

Close