4-10 yıllık pasaport harçlarının 162 Euro’dan 211 Euro’ya çıkarılmasına karşı DİDF tarafından başlatılan kampanya devam ediyor. Köln’de bir hafta içinde toplanan 400’ün üzerinde imza, halkın oldukça tepkili olduğunu gösteriyor.
Kışın ortası, ocak ayının ikinci yarısı. Her yerde kar var ve karın altında da buz tabakası oluşmuş, yerler kaygan. Elimizde, DİDF olarak çıkardığımız “‚Konsolosluk harçları geri alınsın” başlıklı bildirilerimiz ve imza listelerimizle Köln’ün Ehrenfeld semtinde bir kahvenin önünden geçerken epeyce insanın oturduğunu görüp içeri giriyoruz. Hava çok erken karardığı için, hafta içinde saat 17.00’de bile kalabalık. Kahvede çalışan genç garsona bildirilerimizi gösterirken, oturanlar önce şaşkın ama sonra konuyu anlatınca ilgiyle bildirilerimizi alıp bakıyorlar. Bütün masalarda oturanlar bizimle konuşurken, imzalarını atmaya başlıyorlar. Herkes birbirinden kalem isteyip “Sen de attın mı?”‘ diye yanındakine de uzatıyor. Orta yaşlıların ve yaşlıların masasından ”zaten ücretlerimiz çok düşük biz bunu nasıl öderiz, böyle de insafsızlık olur mu” şikayetleri başlıyor. Türkçe bildirilerimizi “Acaba anlarlar mı?” diye tereddütle gençlere uzatırken; “Ver abla ver, biz hepsini anlarız, eve de götürürüz” diyerek alıyorlar. Bir istekleri daha var gençlerin: Şu bedelli askerlik miktarı 10 bin Euro için de bir şey yapsanıza!”. “Birlikte yapalım” diyoruz.
Diğer bir kahvede ise Hartz 4’ten, taşeron firmalardaki ücretlerinden, düşük emeklilik paralarından şikayet ediliyor. Bir kişi imza atmaktan korkuyor önce, sonra diğerleri onu ikna ediyor. Yaşlı bir amca “emekli paralarımız artar mı acaba” diye soruyor. Maçların olduğu akşam gelmemizi istiyorlar, daha kalabalık olduğu için.
Daha sonra bir fırına giriyoruz. İmza atıyorlar ve oraya çok gelenin olduğunu söyleyerek bizden liste istiyorlar doldurtmak için. Onlar da utangaç bir şekilde “Ah” çekerek 10 bin Euro askerlik harcının kaldırılmasını istiyorlar. Oraya da haftaya geri almak için 4 liste bırakıyoruz.
DİDF olarak, 4-10 yıllık pasaportlardan alınan harcın 162 Euro’dan 211 Euro’ya çıkarılmasına, konsolosluklardaki diğer harçlara yapılan zamların geri alınması için başlattığımız imza kampanyasının daha ilk gününde gördüğümüz yoğun ilgi, bizi kısmen de şaşırttı. Derneğimizi tanımayanlar ilgiyle derneğimizi sordu. Herkese derneğimizi ve yaptığımız çalışmaları kısaca da olsa anlatma olanağımız oldu; karşılaştığımız Türkiyelilerin ‚kulakları bize daha açıktı‘…
Daha önce de çeşitli çalışmalarımızı tanıtmak, duyurularımızı ve çağrılarımızı ulaştırmak için gitmiş olduğumuz Türkiyelilerin oturduğu bloklarda bir akşam 42 evin kapısını çaldık. Sadece yaşlı bir amca imzalamadı. Elimizdeki materyalden dolayı bu defa, ilgi abartısız çok farklı oldu. Eskiden kapılar bu denli açılmak istenmiyordu. Bu defa ama her kapı ardına kadar açıldı! Umutlu bir cevap bekleyen sorular sordular, “Acaba bu imzalar yeter mi” dediler.
Kapıyı açanların hemen hemen hepsi kadınlardı. “bu imzalar olursa verilen paramızı da geri alabilir miyiz?” diye utangaçça soruyordu genç bir anne. Bir diğer kadın ise “beklesek mi acaba bu imzaların sonucunu, sonra uzatsak” diye sorunca; sorumluluk duygusunun ağırlığını omuzlarımızda hissettik.
Derneklerimizi güçlendirmek; semtlerde en geniş kesimle buluşabilmek için!
Üç günde üç arkadaşla kahve ve evlerde yaklaşık 100 kişiyle konuştuk. Diğer semtteki arkadaşlarımız da kahve ve evlerde imza topluyorlar. Ford Fabrikası’ndaki arkadaşlarımız, “halle”lerde listeleri dağıttılar. Fabrikadaki Türkiyeli işçi temsilcileri de imzalıyorlar. Kadın arkadaşlarımız kadınlardan imza topluyorlar. Bir haftada Köln’de 400’e yakın imza topladık ve federasyon olarak başlattığımız kampanyaya devam ediyoruz.
Şunu gördük ki; işsizlikle, yoksullukla boğuşan kadın-erkek, genç –yaşlı Türkiyeli emekçilerin bu zamlara öfkesi oldukça fazla. Öyle ki teşhire bile gerek yok! Büyük çoğunluk sorunun çözümünü (zamların geri alınması veya düşürülmesi ) ve bunun için bir şeyler yapılmasını bekliyor. Ama bunu yapacak veya yapmak isteyen DİDF’den başka hiç bir kurum yok dersek abartmış olmayız. İmza kampanyasının geciktirilmeden devam ettirilmesi, bu soruna ciddi olarak sahip çıkılması derneklerimizi, semt çalışmalarımızı da güçlendirecek; en geniş kesimle bizleri üyelerimizi buluşturacaktır. En yeni arkadaşlarımız ve üyelerimiz bile böyle bir çalışmanın aktif yürütücüleri olabiliyorlar.
Ayrıca açıklamamızda ifade ettiğimiz; işsizlere, sosyal yardım alanlara, emeklilere ve çocuklara indirim yapılması talebi de oldukça ilgiyle karşılanıyor. Bu ülkeden biliyorlar ki, belediyelerin böyle bir uygulaması var ve “bizim devlet niye böyle yapmıyor” sorusunu hemen soruyorlar. Bunun daha sonra da dillendirilip, yaygınlaştırılması da özel bir öneme sahip. Bu talep de azımsanmayacak sayıda Türkiyeliyi etkiliyor.
DİDF’in bu kampanyayla umuda cevap olma gücü var ve bunu emekçilere karşı sorumluluk duygusu ve bilincimizle harekete geçirelim. Derneklerimizin bu konuda, geçmişte çocuk vizesine, yine pasaport harçlarının gelin alınmasına karşı yürütmüş olduğu güzel örnekler, tecrübeler var. Bu nedenle geçmişin tecrübelerinden yararlanarak güçlü ve etkili bir kampanya yürütmek ancak bizlerin göstereceği çabaya bağlıdır.
Zeynep Ekşi*
* DİDF Yönetim Kurulu Üyesi
