Dövizli askerliğe yüzde 100 zam yapılması gençler ve onların aileleri tarafından tepkiyle karşılandı. Dövizle askerliği eski yasaya göre 5 bin 112 Euro ile kurtarmaya çalışanlar konsolosluk kapıları önünde uzun kuyruklar oluşturdu.

Bedelli Askerlik Yasası, 30 Kasım Çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylanarak, yürürlüğe girmek üzere Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün imzasına sunuldu. Mecliste yapılan son bir değişiklikte Türkiye’de yaşayanlar, ancak 31 Aralık 2011 itibariyle 30 yaşını doldurdukları taktirde bedelli askerlikten yararlanabilecekler. Bu şart Türkiye dışında yaşayanlar için geçerli değil. Ancak onlar için geçerli olan, yasanın yürürlüğe girdiği günden itibaren dövizle askerliğin bedeli yüzde 100 artacak olması!

Hal böyle olunca Avrupa ülkelerinde yaşayan ve askerlik görevini yerine getirmeyenler doğal olarak 5 bin 112 Euro ile askerliği kurtarmak için konsoloslukların önüne koştular. Almanya, Hollanda, Fransa, Avusturya, İsviçre başta olmak üzere pek çok ülkede gençler konsolosluk önlerinde uzun kuyruklar oluşturdular. Daha konsolosluğun açılmasına saatler kala kuyrukta yerini alanlar, daha sonra da saatlerce işlem sırası beklediler.

Köln Başkonsolosluğu da askerlik için başvuru akınına sahne olan konsolosluklardan biriydi.

Özellikle 28 Kasım Pazartesi gününden itibaren konsolosluk önünde uzayan kuyruk dikkate değerdi.

Bu durum hem çevre sakinlerinin hem de görevli Alman polisinin dikkatinden kaçmıyor elbette.

Görevli polis, neredeyse Türkiye’deki bedelli askerlik yasası uzmanı olmuş! İnsanların neden bu kadar erken saatte kalkarak konsolosluk kapısı önünde toplandıklarını anlayışla karşılıyor: “Çünkü bir anda 5 bin Euro daha fazla ödemek kolay değil” diyor.

Kuyruk gerçekten normalin üzerinde uzun. Kuyruktakilerin çoğu genç erkekler. Tek tük yaşlı amcalar ve kadınlar da başka işlemlerini yapmak üzere kuyruktalar.

Köln Başkonsolosluğu’nda günde ortalama 300 kişi değişik işlemler yapmak üzere gidiyor. Bedelli askerlikte yapılan değişiklikle birlikte, sadece askerlik şubesinin günde yaptığı işlem sayısı 450’e ye çıkmış. Bu da, yasa çıkmadan eski bedeli vermek isteyenlerin ne kadar fazla olduğunu gösteriyor.

Kuyrukta konuştuklarımızın ezici bölümü bedelin 10 bin Euro’ya çıkarılmasından ötürü hükümete tepkili. Uygulamanın aceleye getirilerek insanları saatlerce kuyruklarda beklemeye zorunda bırakılmasına da tepki gösteriyorlar. Tek olumlu buldukları nokta, zorunlu temel askerliğin kaldırılması. Yani aslında hiç kimse işini gücünü bırakarak 21 gün Burdur’da askerlik yapmak istemiyor. Bunun için 2-3 bin Euro daha fazla vermek isteyenlerin sayısı da az değil.

Köln Başkonsolosluğu önünde bulunan vatandaşların bir bölümünün ne düşündüğü sayfamızda yer alıyor.

Sonuç olarak bakıldığında, bedeli askerlik uygulamasında yapılan değişiklik en çok yurtdışında yaşayan askerlik mükelleflerinin aleyhine olmuştur. Yeni yasa, ‚fırsat ve imkan‘ adı altında Türkiye’de yaşayanlar için açık bir adaletsizlik getiriyor;  ancak yaşam merkezi Almanya veya diğer Avrupa ülkeleri olanlar için zaten varolan bir da olsa olmayan bir uygulamanın, vatandaş aleyhine daha da bozulması anlamına geliyor. Yapılan yüzde yüzlük bedel zammının hiçbir haklı mantığı ve gerekçesi bulunmuyor. Yani zaten bir eli „gurbetçi vatandaşın“ cebinden çıkmayan hükümet şimdi vatan borcu diyerek, öbür elini de gençlerin, ailelerin cebine atarak ‚yasal soygun‘ yapıyor. Üstüne üslük „Göçün 50. yılında sahipsizi değilsiniz; devletiniz hep sizin yanınızda“  vb. nutukları atarak, vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söyleyerek yapıyorlar bu soygunu… (KÖLN)

DİDF: Yeter Artık, bedel soygunu bitsin!

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), AKP Hükümeti’nin hazırladığı Bedelli Askerlik Yasası’nın TBMM’de kabul edilmesine tepki göstererek, uygulama, yurtdışında yaşayan insanların hala ‘Döviz makinesi’ olarak görüldüğüne dikkat çekti.

DİDF Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Yurtdışında yaşayan Türkiyeli insanların işsizlik-yoksulluk girdabında boğuştuğu bir dönemde yapılan bu zam, dövizli askerlik yapacak binlerce insanın yaşamını alt üst edecektir. Her yurtdışı seyahatinde, Türkiyelilere bol keseden vaatlerde bulunan, ‘sorunlarınızı biliyoruz, çözüm bulacağız’ diyen Başbakan Tayip Erdoğan, yurtdışında bedelli askerlik yapma yükümlülüğüyle karşı karşıya olan gençlerin en fazla yaşadığı Almanya’da, her üç Türkiye kökenliden birinin işsiz ve yoksulluk sınırında yaşadığını bilmiyor mu? Yine askerlik çağındaki Türkiye kökenli gençler arasındaki işsizliğin yüzde 50’lere vardığını bilmiyor mu? Peki bu parayı bu gençler nasıl ödeyecek, hiç mi düşünülmedi?

Bugüne kadar yapılan uygulamalara bakıldığında, hükümetin işin bu yanını düşünmesini beklemek saflık olur. 2005 yılından bu yana konsolosluk işlemlerini yüzde 300 artıran onlar. Yeşil sermaye mağdurlarının soyulmasına aracı olup, sonra da “bize mi sordunuz da verdiniz” diyen de onlar. Deniz Feneri soygununun üstünü kapatan da onlar. Geçmiş hükümetler tarafından Merkez Bankası, işçi şirketleri gibi girişimlerle mağdur edilen insanların sorunlarını görmezden gelenler de onlar. Bütün bu yaşananlar üzerinden onlara söyleyeceğimiz tek bir söz kalıyor: Düşün artık insanların yakasından, soyduğunuz yeter!”.

Bedel kaldırılsın, gençler askerlikten muaf tutulsun!

Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli gençlerin işsizlik ve gelecek güvencesi gibi önemli sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen DİDF açıklamasında, “Almanya’da işsiz olduğu için vatandaşlığa alınmayan, meslek yapma olanakları kısıtlanarak cezalandırılan gençler, Türkiye tarafından da paradan başka bir anlam ifade etmeyen dövizli askerlikle cezalandırılıyor…

Geleceğini burada kurmaya çalışan gençler ve ailelere yönelik bu soyguna artık bir son verilmelidir; yurtdışında yaşayan herkes askerlikten muaf tutulmalı, bedel kaldırılmalıdır” denildi. (Köln/YH)