Barışa ve özgürlüğe gönül vermiş Kürt halkı emin adımlarla yürüyüşüne devam ediyor. Uzun yıllardır artık gelenekselleşmiş bir çalışma olan Kürt Kültür Festivali’ne bu yıl da Avrupa’nın değişik şehirlerinden hareket eden onbinlerce yaşlı-genç, kadın-erkek Almanya’nın Dortmund şehrinde buluştular. Westfalenhallen alanı saat 11’den itibaren tam bir bayram yeri görünümündeydi. Bir tarafta davul zurna eşliğinde halaya duranlarlar diğer tarafta onbinlerce insanın ihtiyaçlarını karşılamak için yemek, gazete, kitap vb. standlarında çalışanlar… Diğer bir koldan burada doğmuş burada büyümüş Avrupalı gençler büyük bir disiplin eşliğinde askeri yürüyüş düzeneğinde yürüyorlar. Binler alkışlar eşliğinde sloganlarla yeni destanlar yaratmaya hazır olduklarının mesajını veren gençlerin sembolik yürüyüşlerini selamlıyor.
“Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’a Statü ve Barış” çağrısıyla düzenlenen festival öğle saatlerinde havaya kalkan yumruklar ve zafer işaretleri eşliğinde Koma Zaroken Arame Tigran çocuk korosunca okunan “Ey Raqip” marşıyla başladı. Renklerin alası olan Kesk û sor û zer’e bezenen sahne, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan, Fransa’da katledilen kadın devrimciler Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şahlemez ile Rojava’da yaşamını yitirenlerin resimleri ile kaplanmış. Birazdan sahneye çağrılacaklar heyecanla hazırlık içindeler.
Sunucuların şehit ailelerini sahneye davet etmesi ile alana saygı içinde sessizlik hakim oluyor. Bu esneda sık sık “Şehit Namırın” sloganı tüm alanı boydan boya kaplıyor. Festivale görüntülü mesaj gönderen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, “devam eden sürecin tek taraflı yürümesi mümkün değil” diyerek; “Gerillanın geri çekilişle ilgili uyarısı dikkate alınmalı. Türk devleti Rojava’da büyük bir başarı elde eden halkımıza karşı savaş yürütüyor. Paris katliamı aydınlatılmalı, bizim yürüyüşümüz özgürlük yürüyüşüdür, hiçbir güç engelleyemez” sözleriyle devam ediyor.
Festival devam ederken kültürel katkıları için orada bulunan sanatçılar ve gruplar da bir bir sahne aldı. Kadınlar ve gençler festivale yaptıkları katkılarla coşkunun, neşenin eksilmemesini sağladılar. Tüm standların önündeki kalabalıklar ise festival sonuna kadar devam etti. Yek-Kom eşbaşkanları Hamide Akbayır ve Yüksel Koç, Sol Parti milletvekili ve Kürt halkının dostlarından Ulla Jelpke, gençlik temsilcisi ve daha birçok konuşmacı sahne aldılar.
Festivaldeki konuşmalarda dikkat çeken bir olgu ise Rojava devrimi ve direnişi oldu. Sahneye çağrılan PYD Eşbaşkanı Salih Müslim “Bizi ambargo ve açlıkla terbiye etmek isteyenleri terbiye edeceğiz. Çetelere insanlığı öğreteceğiz. Bugün Rojava’da Demirci Kawa, Mazlum Doğan, Seyit Rıza, Qazi Muhammed ve Melle Mustafa Barzani’nin çocukları direniyor. Bu direnişi yalnız bırakmayın” dedi.
Yasakları boşa çıkarmanın adı olan ve Kürt kültürünün dilden dile yaşamasına katkı sunan Dengbejlik geleniğine halkımız büyük bir saygı duyar. Yayla çadırları içinde oturmuş dengbejlerin okudukları klanlar ve gördükleri ilgi buna basit bir örnek teşkil ediyor.
Sloganlar ve zılgıtlar eşliğinde sahneye davet edilen BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş‘ın “Sayın Öcalan’dan sizlere selam getirdim” sözleri onbinleri daha da coşturuyor. “Kürt televizyonlarının kapatılması, özgürlük isteyen Kürt halkının kiriminize edilmeye çalışılması kabul edilir bir şey değildir” diyen Demirtaş, “Avrupa sürece destek vermeli. Eğer destek vermiyorsa köstek olmasın” diye sürdürüyor konuşmasını.
Avrupa’nın orta yerinde, Dortmund’ta bir araya gelen onbinler, Kürt halkı ve dostları Rojava devrimini selamlıyor. Kürt halkı Almanya’da topladığı yüzbinlerce imza ile PKK yasağının kalkmasını talep ediyor. Kürt halkı, ana sütü kadar helal olan kendi haklarını istiyor. Buna Dortmund’ta bir kez daha tanık olundu. Akşam saatlerine kadar devam eden festivalde gün boyu zaman zaman havayı kurşuni renk kaplasada güneş, özgürlük isteyenlere göz kırpmaktan vazgeçmedi. Bir halk olanca gücüyle bağırmaya devam ediyorsa; özgürlüğün ve barışın elde edilmesi kaçınılmazdır. (Dortmund/YH)
Ali Çarman