IG Metall ve Gesamtmetall arasında değişik bölgelerde devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde henüz bir ilerleme sağlanamadı. IG Metall İkinci Başkanı Jörg Hoffmann’ın verdiği bilgiye göre, ilk tur görüşmeler geleneksel olarak ekonomik durumun, gelecek yıla ilişkin tahminler vb. konularda fikir alış verişinde bulunuldu.
Sendikasının daha ilk turda taleplerini masaya koyduğunu belirten Hoffmann, işveren tarafının teklif sunmak için ikinci tur görüşmelerini değerlendirdiğini de sözlerine ekledi. Buna göre sendikanın yüzde 5,5’lik ücret talebini ‘çok yüksek’ bulan işverenler sendikanın “kalifiyeleşme atılımı” başlığı altında talep ettiği “Kısmi eğitim hakkı” (“Bildungsteilzeit”) üzerine tartışmak bile istemiyor.
Metal işverenlerinin her yıl eğitim için 8 milyar Euro harcadığını ileri süren işverenler, “biz üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz” görüşündeler. Bu tutumun doğru olmadığını belirten Hoffmann, “Söz konusu 8 milyar Euro ilk bakışta çok gibi geliyor. Ama bu yanıltıcı; nitekim işverenler bu miktarı özellikle yeni makinelerin, üretim sistemlerin nasıl çalıştığının öğrenilmesi için harcıyorlar. Biz çalışanların kendilerinin tercih ettikleri bir alandaki eğitimden söz ediyoruz” dedi.
29 OCAK GÜNÜ BARIŞ DÖNEMİ BİTİYOR!
Alman metal işkolunda Thüringen bölgesi hariç diğer bütün bölgelerde 28 Ocak gece yarısına kadar “barış dönemi” hakim.
Thüringen bölgesinde yürürlükte olan sözleşmede “barış dönemine” ilişkin bir madde olmadığı için bu bölgede TİS görüşmeleriyle birlikte uyarı grevleri de başladı. Sendikanın verdiği bilgiye göre Thüringen’de 26 Ocak gününe kadar toplam 2 bin metal işçisi uyarı grevine çıktı.
Metal İşverenleri Birliği Gesemtmetall’i uyaran Hoffmann, “Bence fazla zaman kaybetmeden ciddi ve tartışılabilecek bir teklifle masaya gelmeliler. Biz bu kez görüşmeleri fazla uzatmak yanlısı değiliz. 29 Ocak gününün ilk saatlerinde ciddi bir uyarı grevi dalgası yaşanacağını şimdiden söyleyebiliriz” dedi.
Hofmann üçüncü tur görüşmelerde sonuç elde etmek için çabalayacaklarını söyledi. (YH)
TALEPLER:
IG Metall, 2015 TİS’lerinde bu işkolunda çalışan 3,7 milyon emekçi için aşağıdaki talepleri ileri sürüyor. 12 aylık ücret sözleşmesi talep eden sendika diğer taleplerle ilgili farklı süreleri gündeme getiriyor.
Ücretlere yüzde 5,5 zam
Kısmi eğitim hakkı (Bildungsteilzeit)
Yaşlılıkta kısmi emeklilik sözleşmesinin geliştirilmesi
Mücadelenin esin kaynağı işçiler..
İZLENİM/ALİ ÇARMAN
Almanya’da her toplusözleşme dönemlerinde metal işçilerinin ağırlığı hissedilir. Zira onlar sanayinin şah damarı özelliğini taşıyorlar. Mercedes, Porsche, BMW, Bosch, VW, Audi, Mahle… emeğin üretkenliğiyle, sayılarının çokluğuyla gözler metal işçilerine çevrilir. İşte yeniden böyle bir sürecin başlarındayız. TİS dönemi başladı ve fabrikalarda sendikanın ileri sürdüğü talepler umutlu/umutsuz eleştirilerle birlikte tartışılıyor.
Görüşmelerin ikinci turunda IG Metal Sendikası Ludwigsburg’da bir yürüyüş ve miting düzenledi. Yürüyüş başlamadan önce Stuttgart ve çevresindeki fabrikalardan çok önceden iş bırakmalar başladı. Kimi yerlerde fabrika önlerinde kısa mitingler yapılarak işçiler güle oynaya yürüyüşe geçtiler. Saat 12’den itibaren işçiler ellerinde sendikalarının bayrakları, taleplerini belirten dövizler ile Ludwigsburg istasyon meydanına toplandılar. Gerek yapılan konuşmalarda gerekse de taşınan pankart ve dövizlerde genç işçilerin ve emeklilik sorunlarına vurgular dikkat çekiyordu.
Geislingen, Göppingen, Essligen, Heilbron, Sindelfingen, Stuttgart, Reutlingen..den otobüslerle gelen beş bini aşkın işçi ve sendika temsilcisi görüşmelerde güçlerinin görülmesine dikkat çektiler. Büyük bir neşe ve heyecan içinde şehir merkezinden mitingin yapıldığı Forum alanına gelindi. İşçilerin enerjik ve kendilerine güvenen halleri yürüyüş boyunca izleyenlerin alkışlarını aldı.
Eylem anında işçilerle hemen her sohbetler yapıyoruz. Yunanistan ve Türkiye seçimleri, görüşmelerden bu kez ne çıkar. Son dönemlerde göze batan Pegida ırkçı hareketi; görülüyor ki sanıldığının aksine işçiler politikaya uzak değil, tam içindeler. Ancak, sendikanın ileri sürdüğü taleplerin azlığı ve çokluğundan bağımsız bunların dahi gerçekleşebilmesi için ta başından itibaren sıkı tutulması ve yapılması gerekli çok iş var denebilinir. Ve ne ki bu iş de başta BR, sendika temsilcileri, sınıf bilinçli işçilere ve sınıftan yana sendikacılara düşüyor… Her TİS dönemi sonrası sendika bürokrasisinin iğrenç ikiyüzlülüğünden, sözlerini tutmamalarından yakınmak çok şey ifade etmiyor.
Ücretlerin korunması veya arttırılması, iş saatlerinin düşürülmesi ve başkaca ‘çok basit’ talepler dahi sınıfın birliğine giden yolun döşeme taşlarıdır. Zira işçiler her adımlarında her eylemlerinde birlik olmak durumundalar. Bu kapitalizmin (hayatın) dayattığı bir zorunluluk. Böylelikle işçiler kendileri için politika yapar duruma doğru yol almış olurlar. Şimdi gözler 11 Şubat günü yapılacak üçüncü tur görüşmelerinde ve Sindelfingen’de yapılacak genç işçilerin eyleminde.
