Almanya’da yaşayan yönetmen Miraz Bezar’ın büyük yankı yaratan ilk filmi “Min Dît” (Ben Gördüm) Almanya sinemalarında da gösterime girdi.
Berlin ve Köln’de yapılan açılış etkinliklerinin ardından sinemaseverlerin ilgisine sunulan film, Türkiye’de Antalya Altın Portakal, Avrupa’da ise San Sebastian Film Festivali’nde aldığı ödüllerle adından sözettirdi.
Fatih Akın’ın da ortak yapımcı olduğu filmin senaryosu yine Miraz Bezar ve geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Evrim Alataş’a ait.
5 yıl gibi uzun ve zorlu bir hazırlık evresinden sonra beyazperdeye yansıyan film, Diyarbakır’da anne ve babaları JİTEM tarafından öldürülen iki çocuğun gözüyle Kürt bölgelerinde yaşanan cinayetleri anlatıyor.
İlk gösteriminden itibaren çok tartışma yaratan film, tamamı Kürtçe çekilen az sayıda filmden biri olma özelliği de taşıyor.
10 yaşındaki Gülistan’ın ve kardeşi Fırat’ın hayatı karanlık bir Mayıs gecesinde Diyarbakır-Batman yolunda yaşanan trajik bir olayla alt üst olur. Gazeteci olarak çalışan babaları ve anneleri çocukların gözleri önünde öldürülürler.
Geriye sadece Gülistan, Fırat ve annelerinin kollarında ağlayan altı aylık kız kardeşleri Dilovan kalır.
Çocukların tek akrabaları, teyzeleri olan Yekbun’dur. Ama kısa bir süre sonra teyzeleri de kaybolunca, Gülistan ve Fırat, tamamen kendi başlarına kalırlar. Parasızlıktan evin eşyalarını satmaya başlayan çocuklar, evin kirasını ödeyemeyince Diyarbakır sokaklarında yaşamaya başlarlar.
Eski hayatlarından geriye kalan tek şey, annelerinin onlara kendi sesiyle kaydetmiş olduğu bir masal kasetidir.
Fİlmin Berlin ve Köln’de yapılan galaları yoğun ilgi görürken, yaşamını Almanya’da sürdüren genç yönetmen Miraz Bezar, neden böyle bir konuya eğildiğini şu sözlerle dile getiriyor:
“Bir Kürt ve bir sinemacı olarak içinizi sıkan, sizi daraltan konuları ele almak istersiniz. Filmin senaryosu da buradan oluştu. Kürt sineması ne kadar zor şartlarda olsa da, anlatacağı hikayeler olduğu için insanlara ulaşabiliyor.”
BERLİN Yeni Hayat
