Written by 13:49 HABERLER

Mössingen grevinin 90. yılı: Hitler’e karşı haydi greve, haydi greve!

Ali ÇARMAN / Mössingen

Almanya’da Adolf Hitler ve faşizm iktidara adım adım taşınırken, başta Almanya Komünist Partisi (KPD) olmak üzere ilerici çevre ve sendikalar boş durmadı. Bir yanda faşizme karşı geniş bir birliğin oluşma çabaları sürerken, diğer tarafta ise Hitlerciler iktidara gelmeden komünistleri sokak ortalarında katletmekten kaçınmadılar. Ve Alman mali sermayesinin en gerici grupları, tekeller, militaristler ve şovenist güçler Hitler’i iktidara taşıdılar.

30 Ocak 1933 günü ise Hitler’in Almanya’da iktidara gelmesinin birinci günüydü. O gün KPD, Almanya genelinde “grev çağrısı” yapmıştı. Faşizme karşı direniş, demokrasi ve barışa sahip çıkma tutumu ile yapılan genel grev çağrısı ülke genelinde düşük katılımlı bir destek bulmuştu.

Württemberg eyaletinde 4 bin 200 nüfuslu küçük bir yerleşim yeri olan Mössingen ise KPD’nin çağrısına uyarak 31 Ocak 1933’te hep birlikte iş bırakarak sokağa çıktı. Mössingenli 800 tekstil işçisinin büyük bir cesaret göstererek katıldığı grev, Almanya’daki en başarılı grev olarak tarihe geçti.

Mössingen grevinin önemli yanlarında birisi de sosyal demokrat SPD’li sendikacıların örgütlenme çabalarına aktif olarak katılmaları oldu. Kadın işçilerin önemli bir yeri olan grevde, sokağa çıkanlar biliyorlardı faşizm/Hitler; savaş ve ölüm demekti.

GREV HAZIRLIKLARI

KPD’nin çağrısıyla 30 Ocak 1933 akşam saatlerinde 200 kişinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Grev kararına uyma bu toplantıdaki sert tartışmalar sonrası kabul edildi.

Ertesi gün, saat 12’de şehrin en bilinen yeri olan İşçi Spor Derneği önünde toplanıldı. Naziler, Almanya genelinde Hitlerin iktidara gelmesini meşaleli yürüyüşle kutlarken, Mössingen gibi bir tekstil merkezinde 800 işçi de en önde trampetçilerin yer aldığı gece yürüyüşü yapıyordu. Grevin sorumluları arasında en öne çıkan isimleri ise KPD’li Ressam Martin Maier, İşyeri İşçi Temsilciliği Başkanı Georg Wagner ve camcı ustası Jackop Stottz’tu.

Naziler, greve katılanlara karşı operasyon düzenledi. 98 işçi tutuklanarak ‚vatana ihanetten soruşturma başlatıldı. Diğer işçiler ise işten atıldı. Tutuklananlar üç aydan üç yıla kadar hapis cezalarına tabii tutuldular. Grevin elebaşısı olarak, KPD’li Fritz Wandel 4.5 yıl ağırlaştırılmış hapis cezası aldı.

90. YILINDA UNUTULMADI

Stuttgart yakınlarındaki bu şirin kasaba Mössingen’de yaşananlar faşizme karşı zafer kazanıldıktan sonra dahi hasır altı edilerek görmezden gelindi. Dahası 1956’da KPD yeniden yasaklandı. Başını ABD’nin çektiği anti-komünist avı başladı.

Ancak Mössingen grevi 90. yılında öğretmeye devam ediyor

Reutlingen ve Tubingen’deki sendika ve antifaşist kurumlar, “Sosyal ve ekolojik krizlerin yaşandığı günümüzde aşırı sağcılık/ırkçılık demokrasiyi tehlikeye atmaktadır. Aynı zamanda, neoliberal kapitalizm giderek daha fazla insanın doğal geçim kaynaklarını yok ediyor. İşten atılma ve yoksullaşma korkusu ve yanlış politikalar uluslararası dayanışma yerine milliyetçiliğin güç bulmasını teşvik etmektedir.  1933’te Mössingen’deki işçileri hatırlayalım ve AfD ile diğer sağcı örgütlere karşı çıkalım” çağrısı ile Mössingen Genel Grevinin 90.yılında bir yürüyüş ve miting gerçekleştirdiler.

Mossingen belediye binası önünde cumartesi 14.00’te başlayan miting yapılan konuşmalar ve hep bir ağızdan okunan Enternasyonal Marşı sonrası tarihi grevin önemli noktalarını ziyaret için yürüyüşe geçilmesiyle devam etti. Antifaşist gençlik yürüyüş boyunca sokakların adını sembolik olarak grev öncülerinin adı ile kapladı.

İşçi tiyatroları ve sokak tiyatroları bakımında Almanya tarihi oldukça zengin. Bunu bir kez daha eylemde sahnelenen “Mössingen Genel Grevi” oyununda gördük. Havanın eksi 2’lerde olduğu bir günde yüzlerce kişi oyunu ilgiyle izleyip kahkahalar, alkışlar ve sloganlarla eşlik ettiler.

Spor Derneği önündeki alanda kurulan sahnede ise konuşmalar yapıldı. Alman Sendikalar Birliği (DGB) Eyalet Başkanı Kai Burmeisterbiz “Her zaman adalet ve sosyal ilerlemeden yanayız ve bugünlerde milyonlarca çalışan TİS görüşmeleri sürecinde” diye başlayan konuşmasını faşizme karşı direnişe katılmış ve sonrasında mücadeleci bir sendikacı olarak göreve devam eden Willi Bleicher’in ünlü sözüyle “Birliği gözbebeğiniz gibi koruyun” sözüyle tamamladı.

“Savaşa ve ırkçılığa hayır”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma”, “Kapitalizme karşı mücadele” ve “Faşist örgütler yasaklanmalı” sloganlarının atıldığı eylem “Mössingenli işçilerden öğrenelim, dayanışmayı büyütelim” çağrısıyla geç saatlerde sona erdi.

Close