Eyalet içişleri bakanları ve eyalet başbakanları sınırdışıların hızlandırılması, mültecilerin transit ya da üçüncü ülkelerde tutulması konusunda prensipte anlaşmaya vardı. Sırada bunun nasıl uygulanacağı var. Ayrıca mültecilere en fazla 50 euro nakit para verilmesi de kararlaştırıldı. Mültecilere karşı hükümet ve muhalefet partileri arasında kurulan “büyük koalisyon”un 2025’teki genel seçimlere kadar bir çok karar alması bekleniyor.
Almanya’da hükümet ve muhalefet partileri mülteci düşmanlığı konusunda hem de 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde büyük bir saldırı paketinin altına imza attı. Mannheim’da, 10 yıl önce Afganistan’dan gelen bir sığınmacının aşırı sağcılar tarafından açılan bilgilendirme masasına saldırırken 29 yaşındaki bir polisin hayatını kaybetmesinden sonra başlayan tartışmaların ardından Almanya’da suç işleyen ya da tehlikeli görülen mültecilerin aralarında Afganistan ve Suriye’nin de olduğu savaşın sürdüğü ülkelere gönderilmesi konusunda temelde bir anlaşmaya varıldı.
19 Haziran Çarşamba günü Potsdam’da biraraya gelen eyalet içişleri bakanları tarafından üzerinde uzlaşmaya varılan kapsamlı sınırdışı planı bir gün sonra yapılan eyalet başbakanları toplantısında da onaylandı.
Hükümetteki SPD, Yeşiller ve FDP tarafından daha önce gündeme getirilen suç işleyenlerin savaş bölgelerine sınırdışı edilmesini muhalefetteki CDU/CSU, AfD ve BSW de destekliyor.
Ancak, özellikle Afganistan ve Suriye rejimleriyle doğrudan muhatap olunmadığı için bu sınırdışıların nasıl olacağı konusunda hükümet ve muhalefet partileri arasında görüş ayrılığı ise devam ediyor.
Özellikle Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Afganistan ve Suriye ile doğrudan diplomatik ilişkilerin kurulmasına karşı olduğu için, bu ülkelerden gelenlerin komşu ülkelere gönderilmesi ve bu ülkelerle irtibata geçilmesini savunuyor. Afganistan’dan gelenlerin önce Pakistan’a sınırdışı edilmesini isteyen Faeser, bunların daha sonra buradan Afganistan’a gönderilmesi gerektiğini talep etti. Benzer şekilde Suriye’den gelenlerin de önce komşu ülkelere gönderilmesini talep etti. Aksi halde yasal açıdan büyük sorunların yaşanacağına dikkat çeken bakana hükümet de şimdilik destek veriyor.
Anamuhalefet CDU/CSU ise Afganistan ve Suriye rejimleriyle “kalkınma yardımı” kapsamında ilişkilerin sürdürüldüğünü belirterek, benzer bir ilişkinin de sınırdışılar için kurulmasını talep ediyor. Bu nedenle Almanya’da suç işleyen ya da potansiyel tehlike görülen mültecilerin doğrudan geldikleri ülkelere gönderilmesini istiyor.
Konuyla ilgili yasal düzenlemelerin nasıl olacağı ya da olması gerektiği konusunda federal ve eyalet hükümetleri arasında çalışmalar önümüzdeki dönemde devam edecek.
MÜLTECİLERİ ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE GÖNDERME KARARI ARALIKTA
Başbakanlar Konferansı’nda ele alınan bir diğer önemli gündem ise iltica başvurusunun transit ya da üçüncü ülkelerde alınması. Bu konuda İtalya ile Arnavutluk arasında yapılan anlaşma örnek gösteriliyor. İtalya, gelen mültecilerin en fazla 3 birini Arnavutluk’a gönderiyor. İtalya’nın verdiği parayla kamplarda tutulan mültecilerin iltica başvuruları kabul edildiği durumda İtalya’ya gidebiliyorlar. Bir diğer örnek de İngiltere’nin Orta Afrika ülkesi Ruanda ile yaptığı anlaşma. İngiltere de önümüzdeki dönemde ülkeye gelen ya da gelmek isteyen mültecileri Ruanda’daki kamplarda tutacak. Başbakanlar Konferansı’nda bu konuda AB’nin iltica düzenlemelerine uyumlu olarak bir planın önümüzdeki aralık ayında yapılacak toplantıya kadar hazırlanması istendi. Bu kapsam da Almanya’da önümüzdeki dönemde transit ve üçüncü ülkelerle anlaşmalar imzalayabilecek. Türkiye ile AB arasında 2016’da imzalanan anlaşmaya benzer yeni anlaşmaların yapılması da seçenekler arasında.
Özellikle önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlere kadar Almanya’nın göç ve mülteciler politikasının ırkçı AfD’nin istediği yönde sertleşmeye devam edeceği anlaşılıyor. Sermayenin diğer partileri AfD’nin ileri sürdüğü taleplerle mücadele etme yerine onun söylediklerini yerine getirerek önünü keseceklerini sanıyorlar. Ancak, onlar AfD’nin dediklerini yaptıkça AfD güçlenmeye devam edecek gibi görünüyor. (YH)
NAKİT PARA 50 EURO İLE SINIRLANDIRILDI
Maliye Bakanı Christian Lindner’in mültecilerin aldıkları cüzi yardımları ülkelerine gönderdikleri iddiası üzerine federal ve eyalet hükümetleri, mültecilere para yerine ödeme kartı (Bezahlkarte) karar altına alınmıştı. Birçok eyalet sözkonusu kartı uygulamaya koydu. Başbakanlar Konferansı’nda, mültecilere verilecek nakit yardımın 50 euro ile sınırlandırılmasını kararlaştırdı. Diğer yardımlar verilecek kart üzerinden yapılacak alış-veriş ile verilecek. Alış-veriş sırasında sigara ve alkolün sınırlandırılması da önerilmişti. Ancak bu kabul edilmedi. (YH)
