Bütün Almanya’da tartışma ve tepkilere neden olan Pegida hareketinin neden ortaya çıktığı ve sonuçları, Karlsruhe’de yapılan bir panelde ele alındı.
100’e yakın kişinin ilgiyle izlediği ve yorumlarıyla katıldığı panele konuşmacı olarak DİDF YK Üyesi Düzgün Altun, Karlsruhe Belediyesi Sağa Karşı Uzmanlık Bürosu’ndan Johanna Hopfengärtner, No-Kargida yürüyüşlerinin organizatörlerinden Yeşiller Eyalet Komisyonu Üyesi Jörg Rupp ve Die Falken gençlik örgütünden Florian Kaufmann katıldı. Panel’in moderasyonunu İnsan Hakları Merkezi yönetiminden Dankward von Loeper yaptı.
Karlsruhe Belediyesi ve Kültür Bürosu tarafından bu yıl 3. Kez düzenlenen “Irkçılığa Karşı Hafta” programının ilk etkinliği olan panele son haftalarda Karlsruhe’de gerçekleştirilen “Kargida” yürüyüşlerinden ve yoğun polis saldırıları eşliğinde gerçekleşen protesto eylemlerinden dolayı ilgi yoğun oldu.
İlk olarak söz alan Düzgün Altun, Pegida’nın ortaya çıkışı ve uluslararası boyutları üzerine konuştu. Pegida’nın Ekim 2014‘ ten bu yana sokaklara çıktığını fakat köklerinin daha derinlerde ve karmaşık olduğunu, daha öncede Pro hareketi ve daha radikal hareketlerin varlığının bilindiğini ancak bu hareketlerin sadece çıkış noktaları ile açıklanamayacağını söyledi. Altun „Ortadoğu’da yaratılan savaşlar binlerce insanın yerinden yurdundan göç etmesine neden oldu, diğer taraftan sınırlar kapatıldı ve sığınmacılar üzerinden gerici ve ırkçı tartışmalar körüklendi. Medyanın mesela IŞİD vahşetini tüm çıplaklığıyla sergilemesinin yarattığı tepki bu tür hareketleri besledi“ diye konuştu.
Florian Kaufmann da çok az Müslüman’ın yaşadığı Dresden’de böyle bir hareketin çıkmasına dikkat çekerek, son yıllarda yaşanan ekonomik krizin sosyal korkuları büyüttüğünü ve toplumun en zayıf kesiminin günah keçisi olarak öne sürüldüğünü söyledi. Kaufmann, “AFD ve Pegida gibi popülist hareketler insanların güvencesizlik, işsizlik ve gelecek korkusu gibi sorunları kullanarak, toplumun belirli kesimlerini öne çıkarmaktalar ve sosyal alandaki gerçek sorunların arka plana itilmesini sağlıyorlar“ dedi.
Kaufmann, ayrıca Pegida ya da değişik isimler altında baş gösteren bu tür hareketlerin Almanya genelinde olduğu gibi Karlsruhe’de de gerileyeceğini, ancak bu hareketlere dayanak olan düşünce kalıplarının kolay kolay ortadan kalkmayacağını söyledi.
Karlsruhe’de Kargida’nın ortaya çıkışını ve protesto eylemlerini anlatan Jörg Rupp ise Pegida hareketinin Baden Würtemberg‘de kendisine taban bulamadığını ancak 50-100 kadar Nazi’nin varlığının bilindiğini ve bunlarla dönem dönem karşı karşıya gelindiğini dile getirdi.
Panel’de Pegida’ya karşı protesto eylemlerine kentte daha fazla katılımı sağlamak üzere neler yapılabileceği de konuşuldu. İzleyicilerin de soru ve görüşlerini dile getirdiği panelde, belediye ve resmi yetkililerin de ırkçılara karşı üstüne düşeni yapması gerektiğine dikkat çekildi.
Sevinç Sönmez
Köln’de ırkçılığa karşı toplantı
Köln DİDF tarafından 22 Mart Cumartesi günü DGB binasında gerçekleştirilen toplantıda Almanya’da ırkçılık ve yabancı düşmanlığı tartışıldı. Yeşiller Partisi Eyalet Milletvekili Arif Ünal, Evrensel gazetesi temsilcisi Yücel Özdemir ve IG Metall Sendikası NRW Göçmenler Komisyonu Başkanı Erkan Zorlu’nun katıldığı toplantıda dünden bugüne Almanya’da ırkçılarla istihbarat örgütleri arasındaki bağlantılar, NSU Davası ve son aylarda yükselen PEGIDA hareketi tartışıldı.
İlk konuşmayı yapan Özdemir, örnekleriyle Federal Almanya’nın kuruluşundan bugüne kadar ırkçı örgütlerle istihbarat arasındaki bağlantıları anlatarak, devletin sistematik olarak ırkçı örgütleri desteklediğini vurguladı. Aynı zamanda NRW’de kurulan NSU Araştırma Komisyonu içinde yer alan Ünal ise konuşmasında, Almanya’da ırkçı partilerin zaman içinde isim değiştirdiğine, ancak kadrolarının hep aynı kaldığına dikkat çekerek, ırkçılığa karşı ortak mücadele çağrısında bulundu. Ünal yaptığı konuşmada, „Ne yazık ki DİDF dışındaki Türkiye kökenli örgütlerin çoğu bu eylemlere katılmıyor, ırkçılığa karşı mücadeleyi gündemlerine almıyorlar. Özellikle camilerin yönetimi cemaati eylemlere katmıyor“ dedi.
Zorlu ise yaptığı konuşmada, sendikaların ırkçılığa karşı yaptığı aydınlatma toplantıları konusunda bilgiler vererek, Türkiye kökenli işçileri bu türden toplantılara katılmaya çağırdı. (YH)