Written by 15:17 HABERLER

Nazi terörü lanetlendi

Heilbronn’da Sağa Karşı Birlik platformu tarafından düzenlenen ve birçok demokratik kurum ve kuruluşların yanı sıra Ver.di Sendikası, Yeşiller, Sol Parti, DİDFGençliği, VVN BdA tarafından desteklenen ‚Nazi terörüne ve Irkçılığa karşı‘ protesto eylemine beşyüzün üzerinde kişi katılarak ırkçılık ve Nazi terörünü lanetledi. Polisin yoğunluğu ve  ‚güvenlik‘ önlemleri dikkat çekti.

Irkçı NSU terör örgütü üyeleri tarafından Nisan 2007 tarihinde kadın polis Michèle Kiesewetter in katledildiği yer olan Theresienwiese Meydanı’nda bir miting ile başlayan protesto etkinliğinde katılımcılar, eylem boyunca döviz ve pankartların yanı sıra NSU terör örgütü üyeleri tarafından katledilen on kişinin resimlerini taşıyarak attıkları sloganlarla ırkçılığı kınayıp, tüm sorumluluların cezalandırılmasını talep etti.

Protesto eyleminde, Sol Parti, Kızıl Yardım örgütü, Yeşiller, VVN BdA, DİDF Gençliği, Anti-Faşist Eylem Birliği ve Ver.di Sendikası gençlik örgütü temsilcileri, birer konuşma yaptılar.

Sol Parti adına konuşan Thüringen Eyalet Meclisi Milletvekili Bodo Ramelow, ‘NSU terör örgütünün deşifre oluşunun ikinci yılına giriyoruz, hala bir çok şey aydınlığa çıkarılmadı, araştırma derinleştiçe istihbarat örgütünün Naziler ile skandal ilişkileri su yüzüne çıkıyor ve gerçeklere ulaşabilmek için bir hayli daha derinlik gerekiyor. Baden Württemberg Eyalet Parlementosu’nda hala bir araştırma grubu oluşturulmamış olması anlaşılır değil, kamoyunun bilgilendirilmesi ve anayasayı koruma örgütü ve Nazi örgüt ilişkilerinin açığa çıkarılması ve dağıtılması talebi ile bende buradayım‘ dedi.

VVN BdA adına konuşan Jochen Dürr de, son bir kaç yıl içinde, ırkçı-faşist militanların Almanya da gerçekleştirdikleri onlarca ırkçı saldırıdan örnekler vererek, bu saldırganların kimler olduğu bilinmesine rağmen, polis ve mahkemeler tarafından ya basit uyarı ya da küçük cezalarla serbest bırakıldıklarına dikkat çekti. Dürr, ‘Başta NPD ve diğer ırkçı-faşist örgüt ve partilerin ırkçı ve ayrımcı propagandalarının serbest olması, tabanı olan ırkçı eylemcilerin saldırılarına göz yumulmasını devletin istihbarat örgütünün, Neo-nazilerle ilişkisi olarak algılıyoruz. Talebimiz en kısa zamanda başta NPD olmak üzere bütün ırkçı parti ve örgütlerin yasaklanması, saldırganların cezalandırılması, parlementoda komisyon kurularak, Anayasayı Koruma Örgütü’nün Neonaziler ile  ilişkilerinin ortaya çıkarılması ve koruma örgütünün dağıtılması ve sorumluların cezalandırılmasıdır’diye konuşmasını tamamladı.

DİDF Gençlik adına Yusuf As ise konuşmasında, yıllarca göçmenlere ve farklı düşüncede olan insanlara karşı işlenen cinayetlerin örtbas edildiğini belirterek ırkçı yeraltı örgütü NSU militanlarının ölü bulunması ile olayların tesadüf eseri ortaya çıktığına dikkat çekti. As, ‘Artık istihbarat elemanları tarafından Neo-nazi yapılanmalarının oluşturulduğu bir sır değil. En kısa zamanda bu ilişkilere son verilmesi ve tüm ırkçı-faşist örgütlenmelerinin yasaklanıp dağıtılmasını istiyoruz. Irkçıların tek hedefinin göçmenler olmadığı son on yıl içinde katledilen onlarca insanın kökenine baktığımızda anlarız. Yüzellinin üzerinde işlenen ırkçı cinayette yaşamını yitirenlerin çoğu farklı görüş ve yaşam kültürü olan yerli insanlar. Bu da gösteriyor ki ırkçılığa karşı mücadele ortak mücadele olmalıdır. Irkçılık bir görüş değil, suçtur‘ dedi.

Eylemde ırkçılığı ve Nazi terörünü kınayan, ırkçı propagandaların ve  yapılanmaların dağıtılması ve yasaklanmasını içeren konuşmaların yanı sıra, ırkçılara karşı yapılan protesto eylemlerinde, polisin, demokratik güçlere karşı kullandığı şiddetin ve kovuşturmaların da son bulması talep edildi. Eylem aralarında çevrede tanınmış bazı Nazilerin provakasyonları, eylem platform görevlileri tarafından engellendi.

Thieresenwiese de bir miting ile başlayan protesto eylemi, daha sonra bir yürüyüşe dönüştürüldü. Heilbronn Belediyesi’nin ırkçı örgütlere‚ ayrımcı ve insanlık düşmanı propganda yapmalarına izin vermemesi gerektiği dile getirildi ve belediye yetkililerinin bu tutumunu kınayan konuşmalar yapıldı.

Yürüyüşün ardında, 16 Kasım 2013 tarihinde aynı talepler ile Schwabisch Hall’da düzenlenecek protesto eylemine katılım çağrısı yapıldı.

Bülent Bozkurt

 

Close