Azad Tarhan*
3 Eylül günü Almanya genelinde ve çevre ülkelerden faşistler 7. kez, uluslararası savaşa karşı gün olan 1 Eylül’ün hemen akabinde Dortmund’da büyük bir gösteri yapmaya hazırlanıyorlar. “Dortmund geçit vermeyecek” (Dortmund stellt sich quer) adlı inisiyatif ise faşistlere geçit vermemek için şimdiden hazırlıklara başladı.
Dortmund uzun zamandan beri “Nazi sorunu” yaşıyor. Kentin tanınan antifaşistleri tehdit edilerek yaşadıkları semtlerden taşınmaya zorlanıyor. Yine antifaşist aktivistler, alternatif birahaneler ve cafeler saldırıya uğruyor, camları kırılıyor, duvarlarına boyalar atılıyor ve gamalı haç işaretleri yapılıyor ya da faşist sloganlar yazılıyor. Dorstfeld semti kentin tanınan ya da açık bir şekilde antifaşistliği bilinen kişiler için Nazilerin tehditleri nedeniyle tehlikeli hale gelmiş durumda. Sağ çevrelerin militanları kentte insan yaşamı için büyük bir risk. Şu ana kadar dört kişi kentte ırkçılar tarafından öldürüldü. Bütün bu ölümlere rağmen Emniyet Müdürü Schulze, sağ şiddete göz yumuyor ve utanmaz bir şekilde basın açıklaması yaparak “Dortmund’un Nazi sorunu yok” diyor. Sorunun olması, bu türden açıklamaların gerçeği ifade ettiğini göstermesi için tıpkı Norveç’teki gibi büyük bir katliamın mı olması gerekiyor? Yoksa Emniyet Müdürü Schulze’nin yeni sağcılar hakkında küçük bir yardıma mı ihtiyacı var?
Gerçekten de bugün faşistleri eskisi gibi kolay fark etmek zor: Dortmund, kendisini “Otonom Milliyetçileri” olarak tanımlayanların kalesi durumunda. Aşırı radikal gençlerden oluşan bu gruplar, etkili gençler gibi görünmek için, tıpkı solcu otonomcu gençler gibi giyiniyorlar, anti-Amerikancı ya da devrimci görünüm sergiliyorlar. Ancak söylediklerinin içeriğine bakıldığında hemen kim oldukları anlaşılıyor. Sağcılardan bildiğimiz ırkçı ve faşist ideolojiyi savunuyorlar.
Şimdi bu ırkçılar 7. kez, sol geleneği olan Dünya Barış Günü’nü kendi emelleri için kullanarak eylem yapmaya hazırlanıyorlar. Ancak biz bunlara izin vermeyeceğiz. Konuyla ilgili olarak “Dortmund geçit vermeyecek” inisiyatifi tarafından yapılan açıklamada, “1 Eylül Dünya Savaşa Karşı Gün bütün demokratların, savaş karşıtlarının, ‘Faşizm bir daha asla!’, ‘Savaşa hayır’ diyerek barışın hakim olduğu bir dünya ve uluslararası dayanışmayı savunanların günüdür. Alman Neonazileri, Hitler’in partisi NSDAP’nin geleneğinden geliyorlar. Onlar; Sovyetler Birliği’nde 17 milyon sivilin öldürülmesini, Yahudilerin, Roma-Sintilerin barbarca kitlesel halde katledilmesi anlamına gelen yok etme savaşını savunuyorlar. Alman ordusunun katliamlarını ve SS’leri savunuyorlar. Katliamlara katılanları “Dedemiz bir kahramandı” sloganıyla sahipleniyorlar.”
Nazilerin gösteri yapmayı planladığı 3 Eylül’de antifaşistler de göçmenlerin yoğun yaşadığı Nordstadt semtinde gösteri yapacaklar. Örgütler, ırkçıların yürüyüşünün şiddete başvurulmadan bloke edilmesi konusunda uzlaşmaya vardı. Bu konuda yapılan açıklamada, “3 Eylül’deki Neofaşist eylemin durdurulması için şiddete başvurulmadan bloke edilerek, engellenmesi çağrısında bulunuyoruz. Çatışma bizim tarafımızdan çıkarılmayacaktır. Savaş propagandası yapan Nazilere karşı sokağa çıkacak herkes ile dayanışma içinde olacağız” denildi.
Bu çağrıya kulak verecek olan binlerce insanın 3 Eylül günü sokağa çıkarak kurulan barikatlara katılması ırkçı yürüyüşün engellenmesi açısından önemli. En önemlisi de Nordstadt’ta oturanların ve esnafın sokağa çıkarak faşistlerin Dortmund’un kalbi olan semtlerinde yürümesini engellemesidir.
Gösteriyle ilgili olarak https://dortmundquer.blogsport.de adresinden ayrıntılı bilgi edinilebilir.
*Sol Parti NRW Örgütü Gençlik Politikası Sözcüsü, „Dortmund stellt sich quer“ aktivisti.
