Written by 15:05 uncategorized

NSU Davası’nda 100. duruşma geride kaldı

8’i Türkiye kökenli 9 göçmen esnafı ve bir Alman polisi öldüren ırkçı terör örgütü NSU davasında 10…

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8 Türkiye kökenli, bir Yunanistanlı ve bir Alman polisini katleden ırkçı terör örgütü NSU Davası’nda 100. duruşma 1 Nisan günü geride kaldı. 11 Nisan günü itibariyle de 105 duruşma geride kaldı. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin 101 A salonunda 6 Mayıs 2013’te kamuoyunun yoğun ilgisiyle başlayan davada, 1 Nisan’a kadar 266 tanık ve 27 uzman dinlendi. Buna rağmen, mahkeme tutuklu ve tutuksuz olarak yargılanan sanıkların arkasında hangi güçlerin olduğu konusunda somut bir bilgiye ulaşılabilmiş değil.

Başsanık Beate Zschaepe ve cinayetlerde kullanılan Çeska 7.65 marka silahı temin eden Ralf Wohlleben’in tutuklu, Andre Eminger, Carsten Schulz ve Holger Gerlach’in tutuksuz yargılandığı davada, bugüne kadar istihbarat örgütü elemanlarının cinayetler sırasında hangi rolü oynadığı konusunda somut bir bilgiye ulaşılamadı. 6 Nisan 2006’de Kassel’de son cinayet olarak Halit Yozgat’ın öldürüldüğü internet kafede tespit edilen istihbarat elemanı Andreas Teme, bugüne kadar katıldığı duruşmalarda pek çok önemli soruyu “bilmiyorum”, “hatırlamıyorum” diye yanıtladı. Böylece, cinayet sırasında neden olay yerinde olduğu bugüne kadar aydınlatılabilmiş değil.

HALA ÖRGÜT YOK, ZSCHAEPE SUÇ ORTAĞI DEĞİL!

100 duruşma geçtiği halde, cinayetlerin ırkçı bir terör örgütü tarafından işlendiği kesin olarak kanıtlanabilmiş değil. Bu nedenle sanıkların avukatları ortada bir örgütün olmadığını savunarak, dava sonunda verilecek cezanın düşük olmasını sağlamayı amaçlıyorlar.

Aynı şekilde Federal Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede Beate Zschaepe’nin, cinayetleri işleyen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhard ile eşit statüde, bu nedenle “suç ortağı” olduğu ileri sürülüyor. Ancak aradan geçen 105 duruşmada Zschaepe’nin suç ortağı olduğu kesin olarak ispatlanamamış durumda.

Cinayetlerin tek sağ tanığı olarak gösterilen Zchaepe, ilk günden bu yana konuşmamaya ve her duruşmada salona girdiğinde basın mensuplarına sırtını dönmeye devam ediyor.

Bu konuda yaklaşık 11 aydır değişen bir şey yok. Mahkeme karşısında yargılanan Carsten Schulz ve Holger Gerlach ifade vererek, kurban yakınlarından özür dilerken, diğer sanıklar yaptıklarından pişman olduklarını dahi söylemediler.

DAVANIN NE ZAMAN BİTECEĞİ BELİRSİZ

İlk başladığında 2014’ün Ocak ayında biteceği ilan edilen davanın en erken bu yılın Aralık ayında bitmesi planlanmış durumda. Konuyla ilgili basına bir açıklama yapan Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi Sözcüsü Andrea Titz, 18 Aralık 2014’e kadar olan bütün duruşmalara çağrılacak tanıkların şimdiden belli olduğunu, bu nedenle davanın bu tarihten önce bitmesinin söz konusu olmadığını ifade etti.

AİLELER SORULARI YANITSIZ KALDI

Davanın başladığı 6 Mayıs günü, sanıkların arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasını isteyen ve bu konuda umutlu olduklarını söyleyen mağdur aileleri, şimdi başlangıçtaki gibi iyimser değiller. Son kurban Halit Yozgat’ın babası İsmail Yozgat tanık olarak katıldığı duruşmada oğlunun resmini oturduğu masaya asarak, sanıklara seslenerek “Oğlumu neden öldürdünüz? Ondan ne istediniz” diye sormuştu. Dortmund’da 4 Nisan 2006’de öldürülen Mehmet Kubaşık’ın kızı Gamze Kubaşık da, 100.duruşma öncesinde bir gazeteye verdiği demeçte, “Eğer sadece mahkeme karşısına çıkanlar ceza alırsa adalete olan güvenim kaybolur” diyerek durumu özetledi. Kubaşık gelinen durumu, “Benim için kötü olan, cevapsız sorular artarken yanıtları azalıyor” dedi.

DAVAYA TAKİPÇİ OLANLAR AZ

Dava sürecinde bugüne kadar olup bitenler NSU elemanlarının arkasında istihbarat örgütlerinin nasıl bir rol oynadığı açığa kavuşturabilmiş değil. Mahkeme heyeti de bu konuda çok fazla zorlayıcı bir tutum içinde değil. Davanın gerçek anlamda ırkçılıkla mücadele davasına dönüşmesi için ciddi olarak takip edilmesi, baskı oluşturulması gerekiyor. Ancak, antifaşist, demokrat örgüt ve kurumların dışarıdan bir baskı oluşturarak, davanın takipçisi olduklarını bugüne kadar pek söylenemz. Bu açıdan bütün antifaşistlerin ve demokratların önümüzdeki dönemi daha ciddi bir şekilde ele alarak davanın takipçisi olması büyük bir önem taşıyor. (YH)

Close