Almanya’da ırkçı terör örgütü NSU tarafından işlenen cinayetlerin aydınlatılması için 17-21 Mayıs tarihleri arasında Köln’de düzenlenen NSU Tribünal’ine ilgi yoğun oldu. Kurbanlar, kurban yakınları, müdahil avukatlar ve antifaşist örgütlerin temsilcilerinin katıldığı tribünalde 90’a yakın siyasetçi, gazeteci, güvenlik ve istihbarat elemanından davacı olundu. Davacı olunanlar arasında Başbakan Angela Merkel de bulunuyor.
YÜCEL ÖZDEMİR
Irkçı terör örgütü NSU tarafından 2000-2007 yılları arasında işlenen cinayetler, yapılan bombalı saldırılar uzun zamandan beri Almanya’nın gündeminde. 8’i Türkiye biri Yunanistan’dan olmak üzere 9 göçmeni ve bir Alman polisini öldüren terör örgütünün iki üyesi Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt, 4 Kasım 2011’de bir karavanın içinde ölü bulunmuştu. İkiliyle birlikte hareket eden Beate Zschäpe ise 2013’den bu yana beş sanıklı NSU Davası’nda baş sanık olarak yargılanıyor.
Davada istihbarat örgütleriyle cinayetleri işleyen NSU üyeleri arasında bağlantının üstünün sürekli örtülmesini eleştiren çok sayıda antifaşist grubun oluşturduğu “NSU Komplex Auflösen” (NSU Şebekesi Dağtılsın) inisiyatifi tarafından 17-21 Mayıs tarihleri arasında Köln’deki Schauspielhaus’ta düzenlenen “NSU Tribünal”inde asıl olarak bu bağlantıya dikkat çekildi.
9 Haziran 2004’te NSU tarafından bombalı saldırının düzenlendiği Keup Caddesi’nin çok yakında bulunan Schauspielhaus’taki tribünalde beş gün boyunca Almanya’daki ırkçı saldırılar değişik boyutlarıyla ele alındı. Dışarıda NSU tarafından katledilenlerin anısına bir sergi açılırken, içeride ise daha önce yapılan ırkçı cinayetleri hatırlatan sergiler vardı.
Yapılan oturumlara başka Keup Caddesi saldırısında mağdur olanlar olmak üzere çok sayıda kurban ve kurban yakını katıldı. Yine, NSU Davası’nı izlemek için kurulan NSU Watch grubunun temsilcileri, müdahil avukatlar, ırkçılığa karşı yerel düzeyde çalışmalar yapan inisiyatifler ve uzmanların katıldığı toplantılarda, geçmişten bu yana yapılan ırkçı saldırdılar ve ırkçılığa karşı mücadele ele alındı.
NSU cinayetleri konusunda kamuoyu oluşturan, gerçeklerin açığa çıkarılması için iki yıllık bir çalışmanın ardından yapılan tribünala katılanların büyük bir çoğunluğunun gençler olması dikkat çekiciydi. Türkçe ve Almanca konuşmaların iç içe geçtiği iki dilli bir toplantı şeklinde yapılan tribünalda aynı zamanda ırkçılığa karşı birlikte mücadele açısından da önemli mesajlar verildi.
Tribünalde sahne alması beklenen müzisyen Selami Prizreni’nin, etkinliğin başlamasından bir gün önce iltica başvurusu kabul edilmediği için polis tarafından kaldığı Essen kentinde yakalanarak sınır dışı edilmesi ise tepkiye neden oldu. “NSU Şebekesi Dağıtılsın” İnisiyatifi Sözcüsü Tim Klodzko, sınır dışının ırkçı bir uygulama olduğunu ifade etti.
90 KİŞİDEN DAVACI OLUNDU
Toplantılar ve etkinliklerin ardından 20 Mayıs günü akşamı, ırkçı cinayetler sırasında ihmalkarlığı ya da suç ortaklığı olan veya saldırıların içeriğini çarpıtan 90’a yakın kişiden davacı olundu. Toplam 67 sayfalık iddianame aynı zamanda Almanya’da yapılan ırkçı saldırıların ve bu saldırılarda rolü bulunanların bir kez daha ilan edilmesi anlamına geliyordu.
Davacı olunan kişiler arasında 22-26 Ağustos 1992’de Hoyerswerder’de sığınmacılara yönelik yapılan saldırılar sırasında Federal Gençlik ve Aile Bakanı olan Başbakan Angela Merkel de yer alıyor. Merkel, bakanlığı sırasında Doğu Almanya’da “Gençlik Kulüpleri”nin açılması için bir konsept geliştirmiş ve desteklemişti. Bu kulüpler daha sonra Neonazi militanların merkezi haline gelmişti. NSU cinayetlerini işleyenler de böylesine bir kulüpte politik kimlik kazanmıştı.
Tribünalde davacı olunan kişiler arasında ayrıca eski içişleri bakanları Otto Schily, Wolfgang Schäuble, Hans-Peter Friedrich, Hessen Başbakanı Volker Bouffier ile cinayetlerin işlendiği sırada eyalet içişleri bakanlığı görevinde bulunan siyasetçiler, 2011-2015 yılları arasında Federal Savcı olan Herald Range, şu an NSU Davası’nda müdahil olan Federal Savcı Herbert Diemer, NSU ile bağlantı halinde olan çok sayıda istihbarat elemanı, cinayetlerin soruşturmasında görev alan emniyet görevlisi, Neonazi ve olayları çarpıtan gazeteciler de bulunuyor.
Tribünal, pazar günü Schauspielhaus’tan NSU tarafından bombalı saldırının yapıldığı Keup Caddesi’nde kadar yapılan bir yürüyüşle son buldu. Bin kişinin katıldığı yürüyüşte bir kez daha ırkçı cinayetlerin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılması çağrısı yapıldı.
