DİDF’e bağlı Nürnberg Dostluk ve Dayanışma Derneği’nin 20 Aralık günü Şair-Yazar Şükrü Erbaş ve gazeteci Yücel Özdemir’in katıldığı bir şiir ve söyleşi akşamı düzenledi.
İki bölümden oluşan etkinliğin açılış konuşmasını yapan dernek başkanı Seyit Bahadır, tarih boyunca savaş ve katliamların yaşandığını ancak dünya halklarının büyük çoğunluğunun savaş ve katliamları onaylamadığını belirterek yaşananlarda en çok da bu insan ve çocukların mağdur olduğunu vurguladı. Emperyalist güçlerin Ukrayna üzerindeki oyunlarına değinerek Irak’ta, Suriye’de ve Kobane’deki halkların bu güçlerin yaptırdığı katliamlar karşısında dünyaya emsalsiz bir ders verdiğini ve bir halkın yenilmezliğini ispatladığını belirterek sözü Yücel Özdemir’e bıraktı.
DİDF’in Kobane’deki direnişe destek vermek amaçlı yürüttüğü kampanya gelirlerini Suruç Belediyesi’ne teslim etmek için Suruç’a giden heyet içinde Özdemir, kaldığı bu süre içerisinde Suruç-Kobane hattındaki yaşadıklarını ve izlenimlerini etkinliğe katılan misafirler ile paylaştı. Özdemir, sunumun bir bölümünde fotoğraflarla Suruç’ta kalan Kobanelilerin kaldığı çadır kentlerdeki durumunu anlatarak, insanların kışın bu soğuğunda küçük çadırlarda kaldığını belirtip bu zor durumdan en çok çocukların ve kadınların etkilendiğini söyledi.
Özdemir, ayrıca görseller eşliğinde IŞİD terör örgütüyle emperyalist devletlerin varmak istediği hedefleri ve neden Kobane’nin hedef olarak seçildiğini ayrıntılı olarak anlattı, ardından da gelen soruları yanıtladı.
Söyleşinin ikince bölümünde ise Türkiye’den etkinliğe katılan Şair-Yazar Şükrü Erbaş, 2006 yılında Nürnberg Dostluk ve Dayanışma Derneği’nin düzenlemiş olduğu kitap günlerine katıldığını hatırlatarak, o günlerde yaşadığı izlenimlerini de hatırlattı. Yaşattırdığı kısa bir mazi yolculuğundan sonra içinde siyasetin, toplumsal sorunlarımızın, acının, özlemin, sevginin özellikle hayatın kendisinin geçtiği bol esperili bir sohbetle devam etti. Şiirlerindeki anlatım zenginliğini konuşmasına da yansıtan Erbaş, esprili diliyle misafirlere keyifli anlar yaşattı. Erbaş, toplumsal konularla bütünleşen söyleşide, devletin halkın üzerinde kurduğu korkunun giderek çoğaldığına ve mücadelenin tek bir alanla sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çekerek adalet, özgürlük ve insan hakların da içinde olduğu örgütlü bir mücadelenin karanlığa izin vermeyeceğini vurguladı. İsyanla, özlemle, acıyla, aşkla yoğrulmuş şiirlerinden seçmeler okudu.
DESTE DEVRİM TÖNGEL
