17 Kasım günü Almanya genelinde binlerce öğrenci daha iyi bir eğitim için alanlara çıktı. Katılım oranı önceki yıllara düşerken, bunda boykotun taleplerinin net olarak ifade edilmemesinin rol oynadığı belirtildi.
Kaan Kangal
Almanya’da 17 Kasım günü pek çok kentte binlerce öğrenci, daha iyi bir eğitim ve gelecek için sokaklara döküldü. Öğrenci örgütleri tarafından çağrısı yapılan eylemlere Eğitim ve Bilim Sendikası (GEW) de destek verdi. Ancak genel olarak katılım daha önceki ders boykotlarına göre düşük oldu.
Berlin, Köln, Berlin, Hamburg, Stutgart, Leipzig, Düsseldorf, Dresden, Dortmund gibi pek çok kentte yapılan eylemlerde lise ve üniversite öğrencilerinin yanı sıra çeşitli siyasi partiler de destek verdi. Sol Parti Genel Başkanı Gesine Lötzsch eyleme Köln’de katılarak destek verdi.
Bavyera Eyaleti’nde yapılan eylemde öğrenciler eyalet hükümeti tarafından yürürlüğe konulan harçların kaldırılmasını talep etti. Münih’te 17 Kasım günü orta okul, lise, meslek okulu ve üniversitelerde öğrenci boykotları gerçekleşti. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı boykot eylemi LMU Münih Üniversitesi önünde farklı gençlik örgütlerinden temsilcilerin konuşmalarıyla başladı. Son aylarda yaşanan finans krizi, G8 okul sisteminin yürürlüğe konması ve lise eğitim sistemindeki dengesizlik, üniversite öğrencilerinin konut ve harç sorunu gboykotların gündemini oluşturdu.
Bavyera’da üniversite öğrencilerinin ana sıkıntısı yine okul harçları. Masraflarını karşılamak için çalışmaya başlayan öğrenciler derslerine ayırmaları gereken zamanın bir kısmını çalışma saatlerine feda etmek zorundalar. Üniversite sonrası bulacakları işlerde not ortalamasının önemli bir payı var. Almanya’nın en pahalı şehirlerinden Münih’te sadece öğrenci sıfatıyla hayatta kalmak çok zor. Yabancı ve göçmen kökenli öğrencilerin konut bulma konusunda mevcut ön yargılardan dolayı Alman öğrencilere kıyasla çok daha zorlandıklarını da eklemek gerek.
BOYKOTUN AMACI
2009’dan beri yoğun olarak yaşanan eğitim boykotu dalgası 2011’deki son halkasını arkasında bıraktı. Geçmişten bu yana en azından üniversitelerdeki harç sorunu konusunda başarıya ulaşmış birkaç örnek diğer okullar için umut vaad ediyor. Mevcut eğitim sisteminin merkezine gün geçtikçe serbest piyasanın yerleşmesi, üniversite mezunu öğrencilerin büyük şirketlere yem gibi atılması, esas eğitim motivasyonu olan bilginin yerini paranın alması tüm öğrencilerin eğitim emekçileriyle birleşmesini ve hakim sistemi değiştirmesini kaçınılmaz kılıyor. Eğitim ve yaşam haklarını geri kazanmak için tüm öğrenciler değişim umuduyla seslerini bir kez daha duyurdular.
2009 yılında ilki yapılan “ders boykotuna” ülke genelinde 300 bin öğrenci katılmıştı. Öğrenci temsilcileri düşüşe rağmen katılımdan memnun olduklarını ifade ettiler. (YH)
