Written by 13:58 uncategorized

Opel Bochum 2016’da kapanıyor!

opel

Otomobil endüstrisinde giderek sertleşen rekabete Opel Bochum da kurban ediliyor. Tarihinin en yüksek kârını yapan GM tekeli, “yeniden yapılanma” stratejisiyle zirvede kalmaya çalışıyor. GM patronlarının kârına kâr katan stratejisi, işçiler içinse işsizlik ve yoksulluk anlamına geliyor.
Patronların verdikleri “iş güvencesinin” gerçekte hiçbir değeri olmadığı bir kez daha görülüyor. Son yıllarda sürekli ücretlerinden ve diğer hakları konusunda fedakarlık yapan Opel işçilerine, fabrikanın 2016’da kapanacağı açıklandı.
10 Aralık günü düzenlenen işyeri toplantısında kararı açıklayan Opel Yönetim Kurulu Başkanı Thomas Sedran, bir dakika bile sürmeyen “konuşmasının” ardından salonu terk etti. Sedran’ın kaçmasını engellemek için şefe doğru yürüyen IG Metall temsilcisi bir işçi korumaların saldırısına uğradı ve tartaklandı.

‘HİÇBİR ŞEY BİTMİŞ DEĞİL’
İşyeri toplantısından sonra kameralar karşısında, “çok öfkeliyiz, ciddi tepki göstereceğiz” diye konuşan Temsilcilik Başkanı Rainer Einenkel, iki gün sonra ise ZDF televizyonuna verdiği demeçte ise, “kör eylemler yapmayacağız, sakin bir şekilde planımızı hazırlayacağız” dedi.
“Yönetim belki bizi provokasyona getirmek ve ardından ‘bunu siz hak ettiniz’ diyerek fabrikayı kapamak istiyor. 2016’nın sonuna kadar daha dört sene var, bu süre içinde biz de bir şeyler düşüneceğiz” dedi.
“Hiçbir şey bitmiş değil, son söz henüz söylenmedi” diyerek her türlü yoruma açık konuşan Einenkel, aslında geçmişte olduğu gibi bugün de GM/Opel patronlarının planlarını destekliyor. Gazetecilere, Sedran’ın “Otomobil üretiminin sona ermesi Opel’in artık Bochum’da kalmayacağı anlamına gelmez” sözlerini hatırlatan Einenkel, lojistik merkezinde çalışan 430 işçinin yanı sıra yedek parça üretimine geçilerek 1000 işçi için daha yer açılabileceğini söyledi.
Böyle olsa bile bunun 2000 civarında işçinin işini kaybedeceği anlamına gelmesi, Einenkel’i rahatsız etmiyor anlaşılan. Oysa bunun bile gerçekçi olmadığı Bochum’da biliniyor. Nitekim daha iki hafta önce şanzıman bölümünün planlanandan daha önce kapatılması için Opel yönetimi uzlaşma komisyonu kurulması konusunda mahkemeye başvurdu. Bu ise 300 işçinin kısa bir zaman içinde işini kaybetmesi anlamına geliyor.

OTOMOBİL İŞÇİLERİ BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİ!
Avrupa otomobil endüstrisinde en azından beş milyon araçlık fazla üretim kapasitesi bulunduğu geçtiğimiz Kasım ayında değişik uzmanlar tarafından açıklanmıştı. Önümüzdeki yıllarda birçok fabrikanın kapatılmasının kaçınılmaz olduğunu ileri süren uzmanlara göre, 20 montaj fabrikası, 10 motor fabrikası, 10 şanzıman fabrikası ve 30 pres fabrikasının kapatılması kaçınılmaz. Bu ise yaklaşık 115 bin işçinin işten atılması anlamına geliyor.
Geride bıraktığımız haftalarda PSA-Citroen 8 bin, Ford 6 bin ve Opel 2600 (Opel’in dışında) işçi çıkaracaklarını açıklamışlardı. Fiat yönetimi ise ağır vasıta üreten yan firması Iveco’nun beş fabrikasını kapatacağını açıklamıştı. BMW ve Daimler tekellerinde de tasarruf planları için milyarlarca Euro ayrıldığı yine basında yer almıştı. Diğer yandan MAN 15 bin işçisini dört haftalığına kısa çalışmaya gönderirken, birçok firmada Noel ve yılbaşı tatilleri “uzatıldı”. Ve görüldüğü kadar daha işin başındayız.
Almanya’da olduğu gibi diğer ülkelerdeki sendika yönetimleri, “işçiler üzerlerine düşeni yapacaklar” diyorlar. Fransa’da CGT bir süredir Renault ve PSA yönetimleriyle görüşürken, Almanya’da IG Metall 12 Aralık’tan bu yana GM/Opel yönetimiyle görüşüyor. IG Metall Genel Başkanı Berthold Huber şimdiden, “Eğer GM güvence verirse biz de işçilerin katkısı konusunda bir karar veririz” dedi. Normal koşullarda Opel yönetimi, işçilerine Kasım ayında, daha önce kesilen ve bir fona aktarılan yüzde 4,3’lük ücret zammı verilmesi gerekiyordu!
Fakat otomobil endüstrisindeki aşırı üretim kapasite sorunu ne kısa çalışma ne de ücret ve diğer haklardan feragat ederek çözülemez. Yapılacak tek şey, bütün ulusal sendikaların uluslararası sendikal ortak çalışmaya yönelmesi ve bütün otomobil endüstrisindeki işçilerin ortak mücadele cephesini örmektir.

 

8 YILDA 10 BİN İŞÇİ ATILDI

Amerikan General Motors (GM) tekeline bağlı Opel’de işçi kıyımı yıllardır devam ediyor. Bir zamanlar 20 binden fazla işçinin çalıştığı fabrikada bugün 3 bin 200 işçi çalışmakta.
GM patronları, 2004 sonbaharında Avrupa çapında 12 bin işçiyi atma planlarını açıklamışlardı. Buna göre 10 bin işçi Almanya’da 2 bin işçi ise diğer fabrikalardan çıkarılacaktı. Mücadele etmek yerine işçileri oyalamayı yeğleyen IG Metall yönetimi ve İşyeri Temsilciliği, “iyi bir sosyal plan ve işten çıkarılacak işçi sayısının bütün Avrupa’daki fabrikalara adil dağılımı” için masa başında görüşmekten başka yol olmadığını ileri sürüyordu.
IG Metall yönetiminin ve İşyeri Temsilciliği’nin işbirlikçi tutumuna rağmen, 14 Ekim 2004’de işçiler greve çıktılar. Grevin sona ermesini sağlayamayan sendika bürokratları bu kez bir yanda greve sahip çıkar görünürken diğer yandan da, grevi sona erdirmek için çalıştılar. Grevin yedinci günü düzenlenen bir göstermelik oylamayla grev sona erdirildi.
“İşyerini korumak” adına sabit ücretlerden ve ek ödemelerden feragat edildi, gelecekteki ücret artışlarının bir fona aktarılmasına onay veren IG Metall yönetimi ve İşyeri Temsilciliği, “kimsenin işten çıkartılmayacağını; ama isteyenin gönüllü çıkış alacağını” açıkladı.
Geride kalan 8 yıl içinde sadece Bochum’da 6 bin 800 işçi değişik yöntemlerle işten çıkartıldı. Rüsselsheim, Eisenach ve Karseirslautern’deki işten atmalarla birlikte Almanya’da işten atılanların sayısı 10 bine ulaştı. Bunun yanı sıra Anwerpen (2010 başı) kapatılırken Saragossa, Ellesmere Port ve Luton’da binlerce işçi işten atıldı.

Opel Bochum I, II ve III

Bochum’un en büyük maden ocaklarından biri olan Dannenbaum’da 1860 yılından bu yana taşkömürünün yanı sıra bir dönem demirin de çıkarıldığı maden 1958 sonunda kapanır. İki ay sonra, Şubat 1959’da Bochum Belediyesi General Motors ile bir fabrika için görüşmelere başladığını açıklar. 20 Mayıs 1960’da Dannenbaum madeninin üzerinde Opel fabrikası kurulacağı açıklanır. Görüşmelerin bir yıldan fazla sürmesinin asıl olarak iki nedeni vardır: İlki belediyenin sunduğu alanın (Dannenbaum madeni) incelenmesi (özellikle yeraltının doldurulması, göçük tehlikesi sorunu vb.) ikincisi ise otomobil fabrikasının kurulmasına Bochum Belediyesi’nin katkının düzeyi.
1960 yılında Belediye, Gelsenkirchener Bergwerks AG’ye (GB AG) 2,2 milyon Deutsche Mark (DM) ödeyerek Dannenbaum madenini satın alır. GM patronları için bu alan yetersiz gelir ve madenin etrafındaki araziler de 3 milyon DM karşılığında satın alınır. Belediye 1 milyon DM daha harcayarak arsayı parseller ve imara hazır hale getirir. Bunun yanı sıra o günden bu yana gizli kalan bir bilgi de madendeki damarların temizlenmesi, doldurulması ve yeryüzündeki binaların yıkımı için ne kadar para harcandığıdır.
Bütün bunlar yapıldıktan sonra belediye, alanı 1,2 milyon DM karşılığında GM’e ‘satar’! Fakat GM’in istekleri henüz bitmemiştir: Otoban bağlantıları (Bochumer Ring) masrafı, yeni kurulan fabrikaya elektrik ve buhar enerjisi sağlamak üzere Prinz Regent madenine ait enerji santralinin devralınmasının faturası da Bochum Belediyesi tarafından ödendi. 10 Ekim 1962’de Opel Bochum I’in inşası biter ve makineler kurulmaya başlar.
Fabrikanın kurulması devam ederken GM patronları bu fabrikanın yeterli olmayacağını anlarlar ve belediyeden GB AG’den Bruchstraße madenini de satın almasını isterler. Belediye madeni 1,4 milyon DM’a satın alır ve ayrıca GB AG’ye henüz damarları tam sömürülmemiş olan madeni kapatması için 11 milyon DM tazminat öder. GM patronları ise bu alan için belediyeye sadece 1,4 milyon DM ödediler. Daha sonra buraya Opel Bochum II ve III kurulur.
Temmuz 1963’de 458 bin metrekarede Opel Kadet A modelinin üretimi başlar. 1964’de sayıları 11 bin 600’ü bulan Opel işçilerinin 2 bin 564’ü eski maden işçisidir.
İlerleyen yıllarda Bochum’da otomobil üretiminin yanı sıra bütün Avrupa için motor, şanzıman ve dingil üretimi de yapılır. Şirketin en parlak döneminde 21 bin işçi yüz binlerce motor, şanzıman ve dingil yanı sıra yılda 250 bin otomobil de üretirler.

2004 yılında motor, 2011 yılında ise dingil üretimine son verildi. Şanzıman üretimi ise 2013 sonunda kapanacak. En son gelişme ise otomobil üretiminin 2016 yılında son ereceği oldu.

 

 

Avrupa’da Opel

Bochum: Değişik yedek parçalarında üretildiği fabrika Astra Classic modelinin yanı sıra iki Zafira modeli üretiliyor. Fabrikada 3200 işçi çalışıyor. (2010’da 5000 işçi çalışıyordu)
Rüsselsheim: Opel’in merkezinin bulunduğu fabrikada Insignia modelinin yanında Astra’nın beş kapılı modeli üretiliyor. Araç üretiminde 3500 işçi çalışırken 7000 mühendis ve yüksek kalifiye personel AR-GE bölümünde çalışıyor. 3300 civarında ise idarede çalışıyor. (Toplam 13 bin 800/2010’da toplam 15000 çalışan)
Eisenach: Doğu Almanya’daki fabrikada yaklaşık 1524 işçi Corsa modelini üretiyor. (2010’da 1700 işçi çalışıyordu)
Kaiserslautern: Yaklaşık 2640 emekçinin çalıştığı fabrikada motor, dingil ve değişik yedek parçalar üretiliyor. (2010’da 3400 işçi çalışıyordu)
Gleitwitz: Polonya’daki bu fabrikada 2011’den bu yana 3500 işçi tarafından sadece Astra üretiliyor.
Saragossa: Opel’in en büyük fabrikalarından biride İspanya’da bulunuyor. Burada 6100 emekçi Corsa, Meriva ve Combo modellerini üretiyor.
Turin: Opel’in ikinci AR-GE bölümü İtalya’da bulunuyor ve yaklaşık 600 mühendis ve yüksek kalifiye personel çalışıyor.
Ellesmere Port: Opel modellerinin “Vauxhall” adı altında üretildiği ve pazarlandığı İngiltere’deki fabrikada ise 2100 işçi Astra modellerini üretiyor.
Luton: 1100 işçinin çalıştığı İngiltere’deki diğer fabrikada ise Vivaro modeli üretiliyor. (2010’da İngiltere’de toplam 4500 işçi çalışıyordu)
Szentgotthárd: Macaristan’daki bu fabrikada 660 işçi tarafından motor ve şanzıman üretimi yapılıyor.
Aspern: Motor ve şanzıman üretimi ayrıca Avusturya’da 1700 işçi tarafından yapılıyor.
Antwerpen: 2600 emekçinin çalıştığı Belçika’daki fabrika kapandı.

 

Close